6 Şubat 2019 Çarşamba

EBRU CÜNDÜBEYOĞLU İLE BULUŞTUM!


Glober'ın bu ayki sayısı için Ebru Cündübeyoğlu ile bir araya geldim ve onunla Hep Kitap'tan çıkan ilk kitabı Ferda ile ilgili bir röportaj yaptım. Sizce de o sanki hep hayatımızın içindeymiş gibi hissettiğimiz oyunculardan değil mi? En son Gülizar'daki unutulmaz Suzi karakteriyle karşımıza çıkan Cündübeyoğlu, oyunculuk dışında şarkılar söyleyip şiirler de yazıyor. Ve şimdi ilk kez roman yazarı kimliğiyle karşımızda. Üstelik, aslında bir film senaryosu olarak ortaya çıkmış Ferda. Ancak maddi imkansızlık nedeniyle proje yarım kalmış. Yarım kalınca da Cündübeyoğlu'nun aklı yazdığı hikayede kalmış. İyi ki de kalmış! İşte Ferda şimdi kitap raflarında yerini aldı.


Üstelik, romanı yazmaya başladığında bir anda her şeyin çok daha kolaylaştığını, "tüm kelimelerin hizmetinde" olduğunu da söylüyor. Gerçekten öyle... Senaryo yazarken görsel ve maddi olarak çekilebilir olup olmadığını düşünmeniz gerekiyor. Ancak romanda istediğinizi yazabilirsiniz! Bir detay olarak, 1993 yılında Türkiye 4. Güzeli seçilen oyuncunun annesi de aynı derecede güzel seçilmiş. "Bu 4. güzellik bizim genlerimizde var!" diye gülerek anlattı.

Röportajdan kesitleri aşağıda paylaşıyorum. Tamamını Glober'dan okuyabilirsiniz. Derginin Şubat sayısıyla ilgili söyleyeceklerimse daha bitmedi, onları da önümüzdeki günlerde paylaşacağım.



Beni sosyal medya hesaplarımdan takip etmeyi unutmayın:

instagram: @ofluoglumert

twitter: @ofluoglumert

facebook: @ofluoglumert

8 yorum:

  1. Çok şanslısın :) ve çok güzel bir yazı olmuş tebriklerr :)))

    YanıtlaSil
  2. Tebrikler...Ferda'yı da merak ettim şimdi.

    YanıtlaSil
  3. Çok hoş bir oyuncu. Neler yazdı acaba ?

    YanıtlaSil
  4. Kutluyorum;yaşama dair;her daim güzeldir yazar,okuyucu ve araştırıcı buluşmaları..

    YanıtlaSil
  5. Geçtiğimiz yaz tiyatro gösterisindeydim.Çok başarılıydı...

    YanıtlaSil

Gmail hesabı olmayanlar, anonim seçeneği ile yorum yapabilir... Yorumlarınız için çok teşekkür ederim!

SİNEMADA İKİ FİLM

Son günlerde sinemada iki filme gittim. İlki, The Substance. Yani Cevher. Bence mutlaka görülmesi gereken, ama son derece rahatsız edici bir...