28 Mayıs 2017 Pazar

BU SEZONUN "WAOOOUVW" DEDİRTEN YERLİ DİZİSİ HANGİSİYDİ?

Cevabı açıklıyorum: Hiçbiri.


Beni bilirsiniz, çok dikkatli bir dizi izleyicisiyimdir. Bu yazımda yabancı dizileri kastettiğimi sanmayın, aksine, esas olarak yerli dizilerden bahsediyorum. Bildiğiniz gibi artık Türk dizilerini tüm dünya seyrediyor. Herkes bizim hikayelerimizin ve formatlarımızın peşinde koşuyor. Peki dizi kaliteleri açısından böyle iyi gelişmeler varken, ne oldu da benim gibi bir televizyon sevdalısı bu sezon hiçbir dizi karşısında şöyle doya doya "waooouvw" diyemedi dersiniz? Ne oldu da bu sezon televizyonu kapatıp kendimi Youtube'da Aşk-ı Memnu, Umutsuz Ev Kadınları, Avrupa Yakası sahneleri izlerken buldum (ki söylemeden geçemeyeceğim, Umutsuz Ev Kadınları gelmiş geçmiş en iyi uyarlama olabilir; cast'ı da Songül Öden, Bennu Yıldırımlar, Ceyda Düvenci, Özge Özder gibi isimlerle adeta yıldızlar geçidiydi. Öden'in Yasemin karakterini hala açıp açıp izliyorum, müthiş!)?

Bu sezon, şu ana kadar 10 ayda tam 35 dizi başlayıp bitti. Daha 4. bölümü yayınlanmadan yayından kaldırılan dizi bile oldu (Altınsoylar)! Artık şöyle bir gerçek var: Reyting azıcık düştü mü, dizi hemen yayından kaldırılıyor! Yani o diziyi izleyen bir seyirci kitlesi varsa bile (ki her zaman her diziyi izleyen bir seyirci kitlesi vardır) hiç önemsenmiyor, çünkü dizi ilk 3'e girememiş oluyor. Bir de diziler hakkında sürekli "bitti mi bitecek mi" haberleri çıkıyor, e seyirci de ister istemez diziden soğuyor, bitecek olan bir şeyi en iyisi baştan hiç izlemeyeyim psikolojisine giriyor. 

Diyeceksiniz ki, o kadar dizi var be Mert: Vatanım Sensin, Cesur ve Güzel, Anne, İçerde, Çoban Yıldızı, İstanbullu Gelin... Savaşçı, Söz, Diriliş Ertuğrul, EDHO... Bir kere mafya vs. temalı dizileri hiç izlemiyorum, bunu baştan söyleyeyim. Hepsi sıkıyor beni. Bu sezonun en iyi iki dizisinin İçerde ve Vatanım Sensin olduğu kesin gibi, ama ne yazık ki ikisini de baştan sona izleyemediğim için onları da yazımın dışında tutmam gerek (İçerde final yapıyor).


Şimdi tek tek dizileri saymayacağım/isim vermeyeceğim ama, bu sezon ekranda ya çok kötü diziler vardı ya da iyi diziler. Ama bana soracak olursanız, "çok iyi" bir dizi yoktu. Dediğim gibi, eskiden Aşk-ı Memnu, Yaprak Dökümü, Öyle Bir Geçer Zaman Ki, Muhteşem Yüzyıl vardı, her günün bir dizisi vardı adeta. Ekran başına kilitlenir, izlerdik. Bakın tam 3 yıl önce yine burada, blogumda aynen şöyle yazmıştım: 

"Ah, ah, eskiden böyle miydi? 'Perşembe dizim' diyerek sahiplendiğimiz ve uğruna dost meclislerini ektiğimiz dizimiz bir bakmışız hop diye pazartesi gününe, olmadı salıya, oradan pazara alınabilirdi. Şimdi bu heyecanla beklediğimiz bir 'günün dizisi' kaldı mı da, gün ve saat değişikliğine şöyle ağız tadıyla üzülebilelim! Sahiden de, sezon finalini ya da büyük finalini gün sayarak beklediğimiz bir dizi kaldı mı İşimizden, okulumuzdan evimize bir an önce yetişmek için bir sebebimiz vardı: Bugün Aşk-ı Memnu günü derdik, şu gün Yaprak Dökümü günü."

3 yıl önce yazdığım bu cümleleri, bugün de aynen söyleyebilirim... Demek ne olduysa 3 yıl önce olmuş! :) Demek son 3-5 yıldır, öyle büyük heyecanlarla beklediğim(iz) bir dizi kalmamış. Ben öyle izlemeyi seviyorum bir diziyi. İzlerken dizi olduğunu unutup, tamamen o hikayenin içine beni çekmeyi başarmışsa, o diziye başarılı dizi derim ben. Gelin görün ki bu sezon öyle bir dizi yoktu. Dediğim gibi tek tek dizileri saymayacağım/isim vermeyeceğim ama, bu sezon ekranda çok kötü diziler de vardı, iyi diziler de. Ama beni heyecandan uykusuz bırakan, gelecek haftayı iple çektirten bir dizi yoktu; ki eskiden Aşk-ı Memnu, Umutsuz Ev Kadınları, Yaprak Dökümü bunu yapabiliyordu. 

Bu sezon hep birbirinin aynısı diziler var ekranda... Belki de bu yüzden istediğim tatta bir dizi bulamadım, çünkü bir kanalda ne varsa diğer kanallar da aynısını taklit edip durdu! Aslında yeni bir şey değil bu, her zamanki gibi!


Bir önceki sezondan devam eden ve yakında final yapacak olan Hayat Şarkısı ve bu sezon büyük umutlarla başlayan ama şu sıralar pek de iyi gitmeyen Cesur ve Güzel... Şimdi, bu yazıyı bundan 7-8 hafta önce yazmış olsaydım, Cesur ve Güzel için bu sezonun "waooouvw" dedirten dizisi deme ihtimalim yüksek olurdu. Hatta bununla ilgili şurada detaylı bir yazı yazmıştım. Ama o tren çoktan kaçtı be Cesur. Yahu geçen haftaki 26. bölümde, 72 saat boyunca evden çıkmayan bir Tahsin Korludağ izledik! Şöminenin başında terden su oldu adam! Yani Cesur ve Güzel'de anlatacak hikaye kalmadı artık, dizi adeta final yapmaya hazırlanır gibi konularını kapatıyor, yavaştan toparlıyor. Cesur ve Sühan'ın aşkı hiç inandırıcı olmadığı gibi, Cahide'nin hamile olmadığının zamansızca açığa çıkması ve Hülya'yla gizli saklı çevirdiği dolapların bir öneminin kalmamasıyla birlikte dizi adeta söndü. Diziyi bir müddet yan karakterlerin hikayeleri kurtarmaya devam etti ama o da önce Fü'nün, sonra Adalet'in ölümüyle son buldu. Şimdilik Şirin, Cahide, Mihriban ve Hülya hala elimizde ama hikayenin içinde amaçsızca gezinen yan karakterler olmaktan öteye gitmiyorlar. Cesur ve Güzel ilk başta entrikalarla dolu bir soap opera olarak yana çıkmıştı ve gerçekten reytinglere ağırlığını koymuştu, çünkü o ilk tanıtım fragmanlarından bize verilen beklenti buydu: Büyük bir köşk, köşkün içinde birbirlerinin arkasından entrika kuran aile üyeleri. Evet, klişe, ama bu hep böyledir ve nitekim başarıyı da yakaladı. Ama son 10 bölümdür sadece kaçma-kovalamacadan ibaret, adeta Arka Sokaklar'a döndü! Scooby Doo gibi her bölüm sonunda bir cinayet çözülür oldu. Bu da haliyle seyirciyi sıkmaya başladı. Bölümler alelacele, duygusuz... Bu dizi nasıl bu hale geldi aklım almıyor.  Dizinin reytingleri yine de fena değil, Vatanım Sensin'in ardından en çok izlenen dizi oluyor ama bu gidişle ikinci sezonu göreceği şüpheli. (Dün akşam saatlerinde internete bu sezon final yapacağı yönünde bir haber düştü)

Umutsuz Ev Kadınları gelmiş geçmiş en iyi uyarlama olabilir; cast'ı da Songül Öden, Bennu Yıldırımlar, Ceyda Düvenci, Özge Özder gibi isimlerle adeta yıldızlar geçidiydi. Öden'in Yasemin karakterini hala açıp açıp izliyorum, müthiş!

Uzun lafın kısası... Bu sezon ben televizyon dizilerinden aradığımı, istediğimi bulamadım. Her hafta düzenli olarak izlediğim bir dizi olmadı, olamadı. Hayır ekranda şöyle güzel bir yarışma/reality show programı da yok ki izleyelim... Eskiden ne güzel canlı yayınlanan dans yarışmaları, buzda dans falan olurdu, ağzımız açık izlerdik... Sahi, ne oldu da bitti o formatlar? Azra Akın'ın dans performanslarını hatırlayan kaldı mı? 

Dizilerin süresi uzadıkça uzamaya ve dön dolaş hep aynı senaristler yazmaya devam ettikçe, önümüzdeki sezonlar da değişen hiçbir şey olmayacaktır... Artık genç, dinamik hikayelerle ekranın tazelenmesi gerek. İyisi mi, ben şuradan bir Umutsuz Ev Kadınları bölümü açıp izleyip azıcık güleyim, eğleneyim. (Bu Yasemin'in nasıl sonradan sinema filmi çekilmez, kesin çekilmeli.)

Peki sizin bu sezon "waooouvw" dediğiniz bir dizi var mıydı? Varsa hangisi(ydi)? Veya benim gibi eskilerden izlediğiniz bir dizi var mı? Cevaplarınızı merakla bekliyorum! 

Daha çok içerik için sosyal medya hesaplarım:

instagram.com/ofluoglumert

twitter.com/ofluoglumert

facebook.com/ofluoglumert 

12 yorum:

  1. O seslenişle değerlendirmedim ama, "Kalbimdeki Deniz" çok farklıydı. Başka dizilere reklamlar süresince bile tahammül edemedim.Şiddet, işkence sahneleri, ihanetler, aldatmacalar insanın içini bayıltan sahneler...
    Kalbimdeki Deniz çok farklı aşk öykülerinin işlendiği, adeta hayat dersi veren bir diziydi. Oyuncular çok başarılıydı.Her yaştan insana çok güzel mesajlar içeriyordu.

    YanıtlaSil
  2. Ben Tatlı Hayat gibi daha eski dizileri zevkle izlerdim. Geçtiğimiz yıllarda her sezonda ancak 1 tane belki izlerim. Bu sezonda İçerde dizisini sevdim. Benim televizyonla irtibatım bir de güldür güldür show oluyor genelde. Teşekkürler yazı için.

    YanıtlaSil
  3. Benim için Vatanım Sensiz en iyi dizilerden biriydi. Aynı zaman da izlediğim tek dizi :) Hatta yıllar sonra takip ettiğim tek dizi :)

    YanıtlaSil
  4. Ha bu sezon yoktu ama Poyraz Karayel vardı, ilk bir kaç sezon çok iyi gitti, gerçekten iyiydi. sonra o da bozdu klasik mafya dizileri gibi sezon sonu karakter öldürüp yeni sezonda dirilttiler. Gerçi mafya dizisi izlemiyormuşsun. Ama bence senin yabancı dizi izleme zamanın gelmiş kafa ;) hazır İsveçte'sin

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ha bi de artık eskisi gibi Türkiye kültürünü, bizim aile yaşantılarimızı bütün samimiyetiyle anlatan diziler yok. Herkes patron herkes zengin, tabiri caizse züpbe hayatlar işte. Nerde o bolluk!

      Sil
  5. Merhabalar benim 3. bölümden beri çok severek takip ettim woooouuuw dedim dizi Payitaht Abdülhamit . Bu dizinin diğer tarih dizlerinden ayıran özelliği tarihi tam ve dini şeyleri gösteren bir dizi adam her bölümde namaz kılıyor ve kuran okuyor. İşte bu yönü dikkatimi çok çekti. Eğer tarih severesen bir başla derim daha 13 bölüm yayınlandı ve cuma akşamları yayınlanıyor . Hoşçakalın :)

    YanıtlaSil
  6. sadece anne dizisini izledim bayıla bayıla. vatanım sensin izlemek isterim ama egede geçiyomuş :)

    YanıtlaSil
  7. Bu yıl Adı:Efsane izlemeye başladık , nidasız olarak :D o kadar sıkıldık ki bırakamaıyoruz , :( cidden klişenin dibine vurmuş bir diziyi sadece Erdal Beşikçioğlu ve Cem Yiğit için izliyoruz o kadar yani

    YanıtlaSil
  8. tüm bölümlerini izlediğim son dizi ikinci bahardı, o da taa 90lar sonu 2000ler başıydı))

    YanıtlaSil
  9. bu sene sadece haftada bir gün tek bir dizi izliyorum o da "İçerde" benim son dönemde izlediğim en iyi yerli dizilerden beğenerek izliyorum final yapacak olması da çok iyi uzatmak adına saçmalamadan bitirecekler yani tam tadında

    YanıtlaSil
  10. Öyle bir dizi yoktu ama içerde ve poyraz karayel izlenir dizilerdi bence :)

    YanıtlaSil
  11. Vatanım Sensin izlediğim tek dizi ve merakla bekliyorum her bölümünü:)

    YanıtlaSil

Gmail hesabı olmayanlar, anonim seçeneği ile yorum yapabilir... Yorumlarınız için çok teşekkür ederim!

NAKANO ESKİCİ DÜKKANI VE ÇOKSATAN KİTAP PROBLEMATİĞİ

Genelde kitapçıların çoksatan raflarından uzak durup, aksine hiç satmayan, kimsenin ilgi göstermediği, kıyıda köşede kalmış kitapları arar b...