2 Aralık 2019 Pazartesi

ŞİŞİRİLMİŞ EGOLU CAN YAMAN’TİK KOMEDİ



Bir süredir, gerek televizyonda gerekse internette, herkes gibi ben de Can Yaman haberlerine maruz kalıyorum.

Can Yaman'ın şişirilmiş kasları da ukala açıklamaları da bana acayip antipatik geliyor. Bir insanın en az kasları kadar şişirilmiş egosu kadar itici bir şey olamaz. Bir tek Yaman da değil, bu şablona uyan her egolu erkek oyuncu kendinden nasıl soğutuyor. Hiçbir zaman sevmemiştim, izlememiştim, o ayrı.

Romantik komedi diye bir zamanlar çok sevdiğim bir tür vardı, bizim bu tarz dizilerimizin çoğu yüzünden o türden de soğudum! Bunlar romantik komedi değil ki, Yaman'tik komedi! Ekranda gösterilen HİÇBİR romantik komedi dizisini izlemedim, izlemiyorum, izlemem. Ne Kiralık Aşk'lar ne Erkenci Kuş'lar... Hepsi birbirinin aynı ve boş geliyor. Bir konuları yok ki. Kaslı erkek soyunuyor, temiz kalpli kız ona bakıp iç geçiriyor. Her bölüm böyle devam ediyor. Ta ki yaz bitip reytingler düşüp dizi final yapana kadar. (Onlar da haklı, her akşam üç-dört saat ekranda kalmaları gerektiği için, senaryo bir yerden sonra bayıyor. Hepsi de birbirinin taklidi. Yani ben daha dram ve psikolojik türdeki filmleri sevdiğim için belki. Ama yabancı romantik komedileri izliyorum mesela. Neyse, bu ayrı bir yazının konusu.)

Kıvanç Tatlıtuğ gibi birbirinden farklı her rolün, her karakterin altından başarıyla kalkan bir oyuncuyu bu meseleye karıştırmaya çalışan magazinimiz de az değil. O da güzel bir cevap veriyor zaten: "Ben 18 yıldır bu sektördeyim, bir kez konuştuğumu gördünüz mü?" Yani, dünkü çocuklarla beni karıştırmayın demeye getiriyor, güzel de ediyor!

Can Yaman... Sen bu kadar iyi, yetenekli oyuncunun olduğu bir sektörde kendinde bu cesareti bulup hiçbir tevazu da göstermeden böyle açıklamalar yapabiliyorsan, gelen eleştirileri de göze almalısın. Yaman, oyunculuk camiasının Aleyna Tilki’si, Edis’i gibi. Bindiği İtalya uçağında "Uçak düşse yerli dizi sektörü biter" falan da der bu bak yakında.

"Erkenci Kuş'la Türk dizilerinin Avrupa'da önü açıldı" lafı kadar manasız bir şey de duymadım. Güya alttan alta kendi başarısını kastediyor orada. Yahu hadi hiçbirini duymadın, Fatmagül'ün Suçu Ne'nin İspanya'da, Fransa'da kırdığı rekorları da mı duymadın? Ayrıca içi dolu olan etkileyici bir dramla, senin soyunup durduğun içi boş romantik komedinin izlenmesini mi karşılaştırıyorsun? 

Can Yaman keşke Gönül İşleri'ndeki "sempatik çocuk" olarak kalsaydı...

Sizin bu konularla ilgili görüşleriniz neler? 

Sosyal medya hesaplarım:

9 yorum:

  1. Tamamen katılıyorum Kıvanç Tatlıtuğ hakkında olan kısma özellikle. Can Yaman’la kesinlikle bir tutulamaz :)

    YanıtlaSil
  2. Can Yaman.. Nefrete yakın bir duygudayım desem:D yani oyunculuğunun hangi çeşitli türlerde olamadığına bak bi sonra öv kendini be adam. Çıplak vücutla kızıl sakallı genç kızların sevgilisi olmakla iyi oyuncu olunamayacağını biri açıklamalı ona :D Ben televizyonda her gördüğümde yüzümü ekşitmek suretiyle kanal zaplıyorum . Güzel konuya değinmişsiniz ama valla magazin severiz

    YanıtlaSil
  3. Zamanla pişecek, olacak diye düşünüyorum.

    YanıtlaSil
  4. hiç tanımıyorum bahsi geçtikçe çok şaşırır oldum iyi ki türk dizisi izlemiyorum artık..

    YanıtlaSil
  5. Konuştukça antipatik hale geliyor. Sussa daha iyi.

    YanıtlaSil
  6. Süreler kısalmadığı müddetçe ve sırf güzel/yakışıklı diye önümüze ittirilen kişiler oldukça maalesef bu tarz saçmalıklara maruz kalmaya devam edeceğiz. Cidden bu özgüven nereden geliyor anlamak güç 🙄

    YanıtlaSil
  7. Can Yamanda kim Allah aşkına? Hele bugün Libido olayından sonra bence hiçbir dizide rol falan almamalı...

    YanıtlaSil
  8. Hayatımda gördüğüm en boş adam olabilir kendisi.

    YanıtlaSil
  9. olsun yaa zamanla olgunlaşır napsın çok yakışıklıııı :)

    YanıtlaSil

Gmail hesabı olmayanlar, anonim seçeneği ile yorum yapabilir... Yorumlarınız için çok teşekkür ederim!

SİNEMADA İKİ FİLM

Son günlerde sinemada iki filme gittim. İlki, The Substance. Yani Cevher. Bence mutlaka görülmesi gereken, ama son derece rahatsız edici bir...