25 Mart 2020 Çarşamba

EVDE BİR GÜNÜM


Bugünlerde koronavirüs tehdidi nedeniyle tahmin ediyor ve umuyorum ki hepimiz evdeyiz. #evdekal ve #evdekaltürkiye gibi hashtag'ler de bunu gösteriyor. Ben de blog'umda evde kalmakla ilgili mim benzeri bu soru cevabı yaparak, kendi ev hallerimi ve evde bir günümü sizinle paylaşmak istedim. İsteyen herkes yapabilir. 

Sabah kalkar kalkmaz Camdan bakarım. Su içerim. Kitap okurum. Hemen telefonuma filan bakmam. Ama roman yazıyorsam ya da kafama bir şey takılmışsa bilgisayar açarım.

Kahvaltıda olmazsa olmazlarım Çayyyyyy, reçeller, kızarmış ekmek, beyaz peynir. (Ve daha bir sürü şey ama bu dördü olmadan asla. Kahve içmem. Güne çaysız başlamam. En az üç kupa/fincan dolusu çay içerim.) 

Evin en fazla vakit geçirdiğim bölümü: Odam. Mutfak. Salon. Okuma köşem. Kütüphanemin önündeki tekli koltuk. Televizyonun önündeki L koltuk. Durduğum yerde duramıyorum gördüğünüz gibi!

Çalışırken bana eşlik eden içecek Sence? Tabii ki çay!

Evde yapılacak en keyifli aktivite Öncelikle şunu söylemek istiyorum ki; hala durumun ciddiyetini anlamayan, sokaklarda "Bana bir şey olmaz ehe ehe ehehe" ya da "Bu insanlar nereye kayboldu acaba böyle?" diye dolaşan cahiller var. Evet, var. Toplumumuzda maalesef herkes yeterli eğitim ya da bilinç düzeyinde değil. Öte yandan evde kalan kitle arasında da evde niye kaldığını tam olarak bilmeyen var. Her gün işe, daha da fenası hastaneye gidip gelmek zorunda olan çalışanlar varken "Evde sıkıldım" dememelisiniz bence. Evde kalabildiğiniz için şanslısınız. Ayrıca evde yapılacak o kadar çok şey var ki, ben şahsen vakit yettirip hepsini yapamıyorum. Roman yazmak, kitap okumak, blog'uma yazılar yazmak, sohbet etmek, konuşmak ve yemek yemek benim için bunlardan bazıları. Bu karantina günlerinin sonunda umarım obez birer Garfield kedisine dönmeyiz –ki ben ne kadar tatlı, pasta, börek, çörek yesem de kilo almayan bir insanım, siz kendinizi düşünün. :)

Şu sıralar izlediğim dizi Yok. Çünkü hayatımız diziye döndü zaten. Ama akşamları televizyondaki birkaç yerli diziye bakıyorum. Yabancı dizi olarak en son Feud: Bette&Joan bitirdim. Herkese öneririm.

Başucu kitabım Polisiye kitaplar.


Gece uyumadan mutlaka Ne WhatsApp'a ne Instagram'a... En son bir televizyona bakarım. Dişleri iyice fırçalayıp "Sabah olsa da uyansam" diye söylene söylene yatarım. Genelde 24 gibi yatıp 6.45 gibi kalkıyorum. Çocukluğumdan beri gece kaçta yatarsam yatayım hep erken kalkan biri oldum. Çok fazla uyumayı sevmiyorum, tembellik gibi geliyor. Benim için 6-7 saat yeterli. Bununla birlikte, konforlu bir yatak ve yastık zevkim var. Öyle her yerde uyuyamam. 

Karantina tedbiri kalktığında gitmek istediğim ilk yer Yaz geliyor, birkaç klasik tatil rotamı özlemle çekiyorum. Ama bu yaz belki de kimse tatil yapamayacak. Nereden nasıl şartlarla geldiğini bilmediğimiz (yerli veya yabancı hiç fark etmeksizin) turistlerle dolu deniz veya havuzlara artık nasıl güvenle girebiliriz ki? Belki de büyük bir kesim bu sene tatile gitmeyecek ya da ıssız bir yerlere kaçacak -Öyle bir yer varsa tabii. Bu yazdan çok umutluydum ama koronavirüs nedeniyle yazın tatil planlarını iptal etmek durumunda kalabilirim, herkes gibi. 

Yapmayı en çok özlediğim şey Sevdiklerime sarılmayı, tokalaşmayı ve öpüşmeyi (yanaktan) çok özledim ya! 

Koronavirüs salgını bana en çok şunu öğretti Ben zaten el yıkama konusunda fazlasıyla titiz olan, sokak-ev ayrımını çok iyi yapan, kişisel temizliğine ve etrafındaki ortamın hijyenine önem veren bir insandım. Bu açıdan aslında hayatımda bir şey değişmedi, yani çoğu insanın yeni yeni edindiği alışkanlıklar benim zaten rutinimdi. Öte yandan, koronavirüs patlak vermeseydi, tam beş yıl sabırla ve sabırsızlıkla beklediğim iki yeni romanımın yayımlanması gündemi vardı. Dolayısıyla virüs bana bu "bir türlü çıkamayan yeni kitap" gündeminden dolayı, bazı şeyler için çok da fazla beklemememiz gerektiğini hatırlattı biraz da. Hayat sadece şu an ve burada yaşanıyor, ben de sizlere şu an ve burada bir öykü anlatmak istiyorum. Hiç düşünmeden, öyle biraz demlensin demeden, yazar yazmaz bölüm bölüm yayımlayacağım bir seriye başlayıverdim. Atalay Mehmet'in Olağan Dışı Ölümünün Olağan Şüphelileri. Tanıtımını geçtiğimiz gün yayımladım, ilk bölümü de bir sonraki yazım olarak paylaşacağım. Şimdilik böyle. 

Benim evde bir günümü okudunuz. Şimdi sıra sizde... Sizin evde bir gününüz nasıl geçiyor? 

Sosyal medya hesaplarıma bakmadan geçmeyin:

30 yorum:

  1. Sevdim bunu ben,bir ara yapabilirim:)

    YanıtlaSil
  2. Virüs sanırım herkesin planlarını bir şekilde alt üst etti. Ben erken de kalkamıyorum ama kararlıyım. :D Gece uyumadan telefona bakmak uyku kalitesini düşürüyor bence sabah hiç uyumamış gibi oluyor insan.

    YanıtlaSil
  3. Tabi ki de çay!!! :) Kendinize çok iyi bakın. :)

    YanıtlaSil
  4. Okuması eğlenceli bir içerik olmuş. Bende yapayım en kısa zamanda. Emeğinize sağlık. Sağlıklı, huzurlu günler diliyorum :)

    YanıtlaSil
  5. Harika, modumuzu düşürmemek lazım. Erken kalkanları severim:)Benim evlatlar biraz gece kuşu,ama onları da sabah 10 da kahvaltıya kaldırıyorum mutlaka.Tembellik etmemek lazım.

    YanıtlaSil
  6. bence de çaay :) virüs olayları çok can sıkıcı o nedenle pek bir şey yapmaya hevesim olmuyor genelde. o yüzden ders çalışmaya devam ederek başka bir şey düşünmemeye çalışıyorum. güzel bir mim olmuş cevaplarını da sevdim ve son dediğine katılıyorum hayatta hiçbir şeyi ertelememek lazım :)

    YanıtlaSil
  7. Bende ilk haftamızı kısaca yazmaya çalıştım...

    YanıtlaSil
  8. Çaysız gün geçmiyor, evde bir elimde kitap diğerinde bardak oradan oraya dolaşıyorum ben de. Evde kalıp kitaplara, okumalara, çalışmalara doyamıyorum. Yerli dizilere ben de merak saldım şu sıralar ama çok da izlemeden tadında bırakıyorum. ertelediğim ne varsa (vaktim yok diye) hepiciğini de yapıyorum :))

    YanıtlaSil
  9. AAA mim tarzı bir şeymiş bu. keyifle okudum. Belki ben de yaparım :)

    YanıtlaSil
  10. maşallah yine aktifsin. daptım ben de, tişkirs :)

    YanıtlaSil
  11. katılmak isterim. umarım sevdiklerimizle bir an önce sarılabiliriz :)

    YanıtlaSil
  12. Bu güzel bir mim teşekkürler. Hepsini yanıtladım. Çay da vazgeçilmez! :)

    YanıtlaSil
  13. Keyifli bir mim elinize sağlık :)

    YanıtlaSil
  14. Evett, bu blog'a uğramayalı uzun zaman olmuştu. :)
    Evde sıkılma konusunda sana katılıyorum. Evde aslında yapılabilecek çok şey var. Ayrıca çok sevdiğim bir söz var: "Sıkıcı insanlar sıkılır."

    Uyanır uyanmaz telefona bakmayıp su içmen, kitap okuman veya camdan bakman gerçekten çok güzel bir tutum bu arada.

    Eğer olur da yaz tatillerini iptal etmek durumunda kalırsan kış tatili yapmaya ne dersin? Neden olmasın? :)

    YanıtlaSil
  15. Güzel bir mim olmuş. Benim de pek farkı yok dizi, film, kitap, yemek , internet ve yatak 😊

    YanıtlaSil
  16. ben roman yazmıyorum ama :))) benzer şeyler yapıyoruz sanırım. kitapların yanında benim en sevdiğim tığ işlerim var :)) saygılar

    YanıtlaSil
  17. Çok güzel bir mim olmuş, emeğinize sağlık :)
    ben de yaptım, cevaplarımız çok benziyordu farklı olanları yazayım dedim.

    YanıtlaSil
  18. kitaplar dost canlısı şeyler. en iyi sırdaş. hele şu zamanlarda.. keyifle okuduğum bir mim oldu :) çay candır :))

    YanıtlaSil
  19. Biz evdeyiz her şey çok güzel de hala partileyen insanlar var inanılır gibi değil ya. Biz ne kadar evde kalsak da onlar yüzünden karantina süresi uzayacak.

    YanıtlaSil
  20. Kızarmış ekmeğe ben de bayılırım!!! :)
    Ellerinize sağlık konusu gayet hoş bir mim yazmışsınız. Saygılar, sevgiler! :)

    YanıtlaSil
  21. ''Şu sıralar izlediğim dizi Yok. Çünkü hayatımız diziye döndü zaten.'' ah ne kadarda haklısın

    YanıtlaSil
  22. Eveett güzel bir mim olmuş,bende yazdım paylaşacağım az sonra.. Bu arada Garfield kedisine benzemememiz konusundaki dileklerine kesinlikle katılıyorum 😁

    YanıtlaSil
  23. Güzel bir mim olmuş, keyifle okudum. Bu ara bolca blog yazısı okuyorum zaten :)

    YanıtlaSil
  24. ne güzel bir rutininiz var, benimde düzenim çok bozuldu sabah uyuyorum gece oturuyorum maalesef :((

    YanıtlaSil
  25. Zamansızlıklarımız bitti, şimdi bütün gün bizim ama yine zaman yetmiyor :) Zaten geceleri severdim şimdi ailecek gececi olduk. Bakalım tez zamanda hayırlısı inşallah hakkımızda. Sevgiler, selamlar...

    YanıtlaSil
  26. Bende blog yazıyorum ve sizin blogunuz güzel olmuş benim blogumuda ziyaret edebilirsiniz
    berrafatmaakdogan.blogspot.com

    YanıtlaSil

Gmail hesabı olmayanlar, anonim seçeneği ile yorum yapabilir... Yorumlarınız için çok teşekkür ederim!

SİNEMADA İKİ FİLM

Son günlerde sinemada iki filme gittim. İlki, The Substance. Yani Cevher. Bence mutlaka görülmesi gereken, ama son derece rahatsız edici bir...