8 Mayıs 2020 Cuma

MAD MEN


Düzenli olarak takip ettiğim CNBC-e Dergi'de görüp de Desperate Housewives'tan sonra en çok merak ettiğim ikinci dizi Mad Men'di. Merlin'i ve Gossip Girl'ü filan kaçırmadan izlerdim ama Mad Men'i sanırım hem geç yayınlandığı hem de o zamanlar küçük olduğum için izlememiştim. Desperate Housewives'ı sonrasında internetten izleyeli ve favori dizilerim arasına ekleyeli çok oldu. Mad Men de hep aklımın bir köşesindeydi ama fırsat bulamıyordum. Kısmet bu karantina akşamlarınaymış. (Bir de yine CNBC-e döneminden merak ettiğim Nip/Tuck, Breaking Bad -evet hala izlemedim- ve Dexter kaldı sanırım.) 

1960'ların Amerika'sında reklamcılık dünyasında olup bitenleri arka fonuna dönemin siyasi ve kültürel olaylarını da katarak anlatan dizi, aslında pek çok iyi dizi gibi hayatlarını takip ettiği karakterlerin psikolojilerini ele alan, derinlikli bir diziBu zamana dek hep o şahane jeneriğini biliyordum ama günlerin saçma bir rehavetle birbirini kovaladığı bu karantina günlerinde 1. sezonu bitirip 2. sezonu da çoktan yarıladım bile. Don Draper, Betty Draper, Peggy Olson, Joan Holloway, Roger Sterling, Pete Campbell... Hepsi tek tek mükemmel. Bununla birlikte dizi çok yavaş ilerliyor, pek fazla olay olmuyor, öyle ki bazen "Ben bu diziyi neden izliyorum ki?" dediğiniz bile olabiliyor. Üstelik örneğin ilk sezonda Peggy'nin sezon boyunca hamile olduğunu anlamayıp sezon finalinde birdenbire doğurması gibi gizemli ve saçma olaylar da yaşanabiliyor ama yine de bir şekilde acayip keyifle izleniyor.

Öte yandan Mad Men, Desperate Housewives'ı da içine alan, meseleye erkekleri de dahil eden daha geniş bir dünyada geçiyor gibi. Dönem farklılığını saymazsak, banliyödeki umutsuz ev kadını Betty Draper'ı pekala Wisteria Lane'deki kadınlarımızın komşuculuk ilişkileri içinde görmek mümkünBu arada Mad Men 2007-2015 yılları arasında 7 sezon olarak yayınlanmıştı. Desperate Housewives ise 2004-2012 yılları arasında 8 sezonluk bir ekran macerasına imza atmıştı. İki dizi de olaylı ve ödüllüydü. (Not: Mad Men Netflix'te var, Desperate Housewives NEDENSE hala yok. 13 Mayıs 2020 güncellemesi: Konuyla ilgili heyecanımı dile getiren şöyle bir tweet atmıştım. "Maşallah dediğim üç gün yaşamıyor" dedikleri bu olsa gerek: Mad Men, 9 Haziran 2020 itibarıyla Netflix'i terk ediyor. Damn it. Bu can sıkıcı gelişmeyi de hemen tweet'ledim tabii.)

Ben daha naif, daha siyah-beyaz yıllarda, edebiyat ve sinemanın el üstünde tutulduğu bir dönemde yaşamayı tercih ederdim. Bu denli sosyal medya çılgınlığının olmadığı, cazın hala çok popüler olduğu, analog fotoğraf makinelerinin telefon kameralarına yenik düşmediği, çizgi romanların sadece sahaflarda bulunmadığı, matbu kelimesinin anlamını herkesin bildiği, gazetelerin mürekkebinin insanların elini boyamaya devam ettiği...

Retroya, vintage'a, daktilo sesine, jazz'a, 50'li-60'lı yıllara, kitaba, dergiye, gazeteye merakımı zaten bilen biliyor. Yine yazmıştım, yine tekrarlıyorum: Sanırım ben daha naif, daha siyah-beyaz yıllarda, edebiyat ve sinemanın el üstünde tutulduğu bir dönemde yaşamayı tercih ederdim. Bu denli sosyal medya çılgınlığının olmadığı, insanların yolda karşılaştıklarında kafalarını telefonlarına gömmek yerine birbirlerine selam verdiği, cazın hala çok popüler olduğu, analog fotoğraf makinelerinin telefon kameralarına yenik düşmediği, çizgi romanların sadece sahaflarda bulunmadığı, matbu kelimesinin anlamını herkesin bildiği, gazetelerin mürekkebinin insanların elini boyamaya devam ettiği, kitapların story'ye koymak için satın alınmadığı ve fotoğrafların instagram'da paylaşmak için değil de gerçekten o an'ı ölümsüzleştirmek için çekildiği yıllar beni kesinlikle daha çok mutlu ederdi. Evet, her ne kadar sosyal medyayı son derece aktif bir şekilde kullanmam belki bunun tam tersini gösteriyor gibi olsa da, bu çağın yapaylığına uygun bir insan olamadım pek. Retro ve vintage gibi kelimeler bile beni mutlu etmeye yetiyor. Zaten seveceğim bir dizi olan Mad Man'i, bugünlerde izlediğim için daha ve daha da çok sevmiş olabilirim. Hatta, son sezonu olan 7. sezonunun fragmanına ve çalan müziğe bayıldım.


CNBC-e'nin dergisine de değinmiş oldum böylece... Aslında bir kanalın dizilerinin reklamını görmek için üstüne bir de para verip dergisini satın almak kulağa biraz tuhaf geliyor olabilir. Ama pişman değilim. Yine olsa yine alırım. Kanalın dizilerini o kadar da yakından takip etmememe rağmen ilk sayısından son sayısına dek aldığım bir dergiydi. Hala koleksiyonumdaki yeri ayrıdır.

Evet, 2020'nin ve bundan sonrasının bir bilim kurgu filminin içindeymişçesine geçeceği aşikar, koronavirüsle ya da başka herhangi bir virüsle/salgın durumuyla yaşamayı bir şekilde öğrenmemiz gerekecek. Yani eski yıllara -elbette savaşsız ve salgınsız- özlem de giderek artacak gibi görünüyor. Şimdi Carl Sagan, Isaac Asimov, Ray Bradbury, Stanislaw Lem filan ne muhabbet döndürüyordur be. 

Not: Blog panelinin teması mı değişti? Yazı şablonunu pek sevemedim ve kullanışlı bulmadım. Blogspot'ta her şey sürekli değişiyor da şu yorum kısmı niye hiç gelişemedi acaba? Mesela "yorumları beğen" gibi bir tuş da gelsin madem! 13 Mayıs 2020 güncellemesi: Blogspot sesimi duymuş olacak ki, blog paneli eski haline geri gelmiş!

instagram.com/ofluoglumert

twitter.com/ofluoglumert

facebook.com/ofluoglumert

11 yorum:

  1. İzlememiştim ve hemen izleyecekler listeme ekliyorum... Blog paneli değişti evet, yorum kısmıyla alakalı isyanında da haklısın. Bu yüzden disqus diye çok tercih edilen bir eklenti var. Beğeni falan yapılabiliyor yorumlara onun sayesinde. Dilersen göz atabilirsin=)

    YanıtlaSil
  2. Cnbc e dizilerini bende çok takip ederdim. Özellikle Dexter ı ama bu diziye hiç denk gelmedim notumu aldım.

    YanıtlaSil
  3. Harika! benzer olarak ben de takip ediyordum dizileri, mad man netflix'de var mı.. :o Çok teşekkürler, bakarım ben de.. Haklısın serzenişinde, 'daktilo sesi' ne hoş...

    YanıtlaSil
  4. Ben bilmiyordum bu diziyi .
    Sayende öğrenmiş oldum .
    Listeme de aldım .
    Merlin'i ben de izlerdim.

    YanıtlaSil
  5. Dizi kıtlığı çektiğim şu günlerde bu yazı iyi oldu. Teşşekürler :)

    YanıtlaSil
  6. Sıkı dizidir, en sevdiğimdir. Bilgisayarımın arka plan resmi Don Draper'a ait:) Don üzerinden müthiş bir karakter işleyişi var dizide. Ben de zamanında çok tavsiye ettim ama kabul eden olmadı pek:)

    YanıtlaSil
  7. mad men izlememişim. onu da izleyim. dizilere yetişmek çok zor yaa. o kadar çok ve güzel dizi var kii :)

    YanıtlaSil
  8. Notumu aldım bir gün mutlaka izleyeceğim😊

    YanıtlaSil
  9. Kardeş payı - leyla ile mecnun dışında bitirdiğim dizi yoktur. Hep yarıda kalıyorlar. Önerdiğin dizi tarzı filmleri severim

    YanıtlaSil
  10. Not aldım teşekkürler! Gazeteye de beklerim. :)

    YanıtlaSil
  11. Mad Men, bir zamanlar çok sık gördüğüm ama bir türlü bakmak isteği ya da fırsatı bulamadığım dizi, konusu itibariyle bana biraz ağır geliyor sanırım. Yazı için teşekkürler :)

    YanıtlaSil

Gmail hesabı olmayanlar, anonim seçeneği ile yorum yapabilir... Yorumlarınız için çok teşekkür ederim!

SİNEMADA İKİ FİLM

Son günlerde sinemada iki filme gittim. İlki, The Substance. Yani Cevher. Bence mutlaka görülmesi gereken, ama son derece rahatsız edici bir...