26 Haziran 2016 Pazar

EĞLENCELİ VAKİT İÇİN BAĞIMLILIK YARATAN KURT ADAM OYUNU


Bu yazı blog taslaklarında tam bir yıldır bekliyor. Elbette yarım bir şekilde, tamamlanmayı bekliyor. Ben güya bir yıl önce, 2015 yazında yazacaktım bu yazıyı, ama erteleye erteleye bakın 2016 yazına geldik. Zaman da hızlı geçiyor tabii, o ayrı.

Ben bu masa oyununu geçen yaz gittiğim Almanya'da öğrendim. O kadar çok sevdim, oynarken o kadar çok eğlendim ki, oynarken gülmekten gözlerimden yaşlar geldiğini biliyorum! 

Eğer hazırsanız yaklaşın. Yaklaşın yaklaşın. Biraz daha yaklaşın. Werewolf/Kurt Adam oyununu anlatmaya başlıyorum. Ama dikkat! Uyarmadı demeyin: BU OYUN BAĞIMLILIK YAPIYOR! Ve maalesef bizim ortamlarda pek fazla bilinmediği için, oynayacak arkadaş çevresi bulmakta zorlanabilirsiniz. Bir şekilde ailenizi ya da arkadaşlarınızı kandırıp bu oyunu onlara da öğretin işte. Zaten öğrendikten sonra onlar tutturacaklar "Ne olur anlatıcı ol da oynayalım oyunu!" diye.

Anlatıcı, oyundaki karakterlerden bir tanesi. 

Şimdi, eğer sonradan, "Mert n'aptın ya, niye anlatıp heveslendirdin?" demeyecekseniz, yazıya devam edin. Ha eğer diyecekseniz, lütfen blog'u arka kapıdan terk edin. Yok yok şaka yapıyorum yahu. 

Şimdi bu oyun, yani Werewolf, yani Kurt Adam, ya da bazı ülkelerde bilinen versiyon adıyla Mafya, öyle karışık gibi görünen bir oyun ki, her ne kadar ben anlatmaya çalışsam da, oynanmadan kavranmıyor. Bana da ilk başta anlattıklarında (hem de İngilizce, düşünün) hiçbir şey anlamamıştım, ama oynadıkça öyle bir zevk aldım ki, ayrılık vakti geldiğinde, belki de en çok artık Werewolf oynayamayacağımız için üzüldüm.

Kurt Adam oyunu hem çok zevkli hem de çok eğlenceli. Hiç bitmesin istiyorsunuz. Kolay olduğu kadar dikkat gerektiren, stratejik de bir oyun. Lafı daha fazla uzatmadan anlatışa geçiyorum.

Şimdi ilk olarak, bir defterden küçük kağıtlar kesin ve karakterleri yazıp kartlar oluşturun: İki adet kurt adam kartı, bir aşk meleği kartı, bir cadı kartı, bir avcı kartı, bir küçük kız kartı ve kalanı da köylü/vatandaş kartları. Herkes bir kart seçiyor. Kartlarınızı tabii ki birbirinize göstermiyorsunuz. Ve oyun başlıyor. 

Werewolf bir köyde/kasabada geçiyor. Kurt adamlarla köy halkının mücadelesini anlatıyor. Ama bu oyunda herkes oyuncu değil. Şöyle ki, bir adet hikaye anlatıcısı var. Bu kişi, oyunun başında herkese rastgele bir kart seçtiriyor. Herkesin rolü oyunun başında belli oluyor. Hikaye anlatıcısı da oyun boyunca herkese talimatlar veriyor. Oyun, gece ve gündüzden oluşuyor. Gece diliminde, kurt adamlar ve diğer özel karakterler görevlerini sırasıyla yerine getiriyorlar. Diğer herkesinse gözleri kapalı. Kimse kimsenin hangi karakter olduğunu bilmiyor. Gece sessiz olmak çok önemli. Kimse ses çıkarmıyor, kaş göz işaretiyle anlaşıyor. Gülmek falan da yok. Sessiz olacaksınız ki kimin hangi karakter olduğu anlaşılmasın. Bu gerçekten çok önemli.

Gece sona erdiğindeyse, gündüz oluyor ve mahkeme aşaması başlıyor. Ama neyse, çok hızlı gittim. Şimdi yavaş yavaş, karakterleri tanıtayım. İşte gece olup herkes gözlerini kapattığında, anlatıcının talimatıyla sırasıyla gözlerini açan karakterler (anlatıcı, "aşk meleği, gözlerini aç" ya da "aşk meleği, şimdi gözlerini kapat" şeklinde oyunu ilerletip talimatlarda bulunuyor): 

Önce aşk meleği uyanıyor ve iki karakter seçip onlara aşk oku atıyor. Bu karakter çifti kız-erkek şeklinde seçilebileceği gibi, kız-kız ya da erkek-erkek olarak da seçilebiliyor. (Sabah, birinin öldürüldüğü açıklandığında otomatikman diğeri de aşkından ölecek.)

Sonra kurt adamlar uyanıyor ve önce birbirlerini tanımak için masada birbirlerini bulmaya çalışıyorlar. Sonra da öldürmek üzere bir kişiyi seçiyorlar. 

Sonra cadı uyanıyor. Hikaye anlatıcısı, cadıya kurt adamların seçtiği kişiyi gösteriyor. Cadı, kurt adamın seçtiği kişiyi kurtarabilir, onu kurtarmayıp başka birini öldürebilir (bu durumda sabah köyde iki kişi ölmüş olacak) ya da hiçbir şey yapmayabilir.

Bu esnada, küçük kız çaktırmadan oyun boyunca gözlerini açık tutup kimlerin kurt adam olduğunu görebilir. Ama kendini belli etmemeli yoksa kurt adamlar ilk önce onu öldürür.

Ve sabah oluyor. Artık herkes gözlerini açabilir. Hikaye anlatıcısı, eğer gece öldürülen biri varsa onun/onların kim olduğunu açıklıyor. Eğer öldürülenlerden biri avcı ise, kartını gösteriyor ve o da son nefesiyle silahına sarılıp bir başkasını vurabiliyor. Yani avcı ölmeden önce kendisiyle birlikte bir kişiyi daha öbür tarafa götürebilir.

Gündüz olduğunda mahkeme aşaması başlıyor ve kimlerin kurt adam olabileceği tartışılıyor. Bunlar tabii ki hiçbir dayanağı olmayan tartışmalar. Çünkü gece boyu herkes öyle sessizdi ki, kimin hangi karakter olduğunu kimse anlamadı. Kurt adamlar da gündüz normal insana döndükleri için köylüleri kandırarak hayatta kalmaya ve hatta masum insanları suçlayarak onları zan altında bırakmaya çalışırlar. Yani anlayacağınız blöf, yalan söyleme, başkasını suçlama, rol yapma ve gözlem gibi yetenekler bu oyunda başarılı olmak için son derece önemli. Gündüz olduğunda oyundaki her oyuncu bir başkasını suçlayabiliyor ve suçlanan kişiler için bir oylama yapılıp en çok oy alan oyunda ölüyor. İnsanların oyunu kazanmak için tek şansları işte bu kısımda doğru tercihleri yapıp idama kurt adamları yollamak. 

Bu oyun, kurt adamlara karşı köy halkının hayatta kalma mücadelesine dayalı. Oyunun ilk başında oyun yöneticisi (bu kişiyi bir nevi TV'lerdeki yarışma sunucusu, reality show sunucusu gibi düşünebilirsiniz) herkese karakter kağıtlarını dağıtıyor ve herkesin rolü oyun başında belli oluyor. Kısacası, oyun için hikaye anlatıcı olmazsa olmaz. O bu oyunu oynama zevkinden mahrum kalıyor gibi görünse de, aslında onun rolü de çok eğlenceli. Çünkü herkes uyurken ortalıkta gözü açık gezinebilen tek kişi o ve herkesi gözlemleyebiliyor. Tabii oyuncu olmak da zevkli ama hikaye anlatıcılığını da herkes yapamaz. 

Eğer bir sorunuz olursa, seve seve cevaplamaya hazırım. Çünkü anlatınca çok karışık durduğunun farkındayım. Ama emin olun oynadıkça çok sevecek ve oynamalara doyamayacaksınız! Bu yazın oyunu bu olsun! Sahilde, kumsalda, balkonda, terasta her yerde keyifle oynansın! Oynadıkça da Mert hatırlansın!

instagram.com/ofluoglumert 
twitter.com/ofluoglumert
facebook.com/ofluoglumert 

44 yorum:

  1. biz bu oyunu lise sondayken yazın sitenin bahçesinde arkadaşlarla abartmıyorum sabahlara kadar oynardık. gerçekten bağımlılık yaptığına inanıyorum. biz kurt adam derdik mafya olarak ilk duyuyorum. harika ya :d

    YanıtlaSil
  2. :-))) çok zevkli oyunmuş kalabalık bir arkadaş grubu lazım ama oynamak için..

    YanıtlaSil
  3. bizdeki katil polis oyunu bunun bayaa bir sadeleştirilmiş hali sanırım. kağıtların bir tanesine katil,diğerine polis yazıyorsun, gerisi boş. sonra dağıtıyorsun. masa yuvarlak olmalı veya yuvarlak bir biçimde dizilmelisiniz. herkes birbirinin gözünü görmeli. ve bakışmalar başlıyor. bakışmalar arasında katil birisiyle göz göze geldiğinde göz kırptığında o kişi "öldüm" diyor. göz kırpar kırpmaz söylemiyor ki, belli olmasın katil. katil birini vururken polis yakalamak zorunda. aksi takdirde dayağı polis yer :)

    YanıtlaSil
  4. masabaşı oyunu haa oleey işe yarar :)

    YanıtlaSil
  5. Oynansa belki mantığı da mesaj olarak kapılırdı.

    YanıtlaSil
  6. Harika bir oyunmuş.Yeni tadlar almalı hayattan ;)

    YanıtlaSil
  7. Harika bir oyunmuş.Yeni tadlar almalı hayattan ;)

    YanıtlaSil
  8. Bunun uygulamaları da var

    YanıtlaSil
  9. çocuklar için uygunmudur?

    YanıtlaSil
  10. oyunda intihar et yazılı bir bölümü veli okumuş ve panikleyip beni aradı..lütfen yardımcı olun

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. O mobil oyununda oyun esnasında oyundan çıkarken(oyun bitmeden) orada oyunu ve takım arkadaşlarını yarı yolda bırakıp intihar etmek istediğine eminmisin diyor.Sanırım o.Çocuklar için uygun mu derkende oyunda ölme,asılma fln olduğu için okuma yazma bilmeyen ve hani nasıl diyeyim onun oyun olduğunu anlamayacak yaştakiler için uygun değil bence.

      Sil
  11. Bu oyunun mobil oyunuda var:werewolf online

    YanıtlaSil

Gmail hesabı olmayanlar, anonim seçeneği ile yorum yapabilir... Yorumlarınız için çok teşekkür ederim!

SİNEMADA İKİ FİLM

Son günlerde sinemada iki filme gittim. İlki, The Substance. Yani Cevher. Bence mutlaka görülmesi gereken, ama son derece rahatsız edici bir...