Mert'in Kitap Kulübü için bu ay seçtiğim kitap Audrey Magee imzalı Koloni'ydi.
Hikaye, 1979 yazında İngiliz ressam Bay Lloyd'un İrlanda'nın batı kıyılarındaki bir adaya gitmesiyle başlıyor. İsmini bilmediğimiz Lloyd'un amacı, burada üç ay kalarak kayalıkların resmini yapmak. Aslında gizli planı, adadaki İrlandalıların resmini yapmak. Bu arada arka planda, İrlanda'daki şiddetli patlamalar işleniyor. Huzursuz, çatışmalı bir dönem.
Bu küçük adada sadece on iki aile yaşıyor. Adanın yaşlıları İrlandaca konuşsa da çocuklar İngilizceyi de biliyor ve konuşuyor. Yani İrlandaca ölmek üzere. Kitap, İngilizcenin İrlandaca üstünde kurduğu baskıyı ve İrlandacanın giderek yok olmasını anlatıyor. Zaten ana karakterlerden biri de, Fransız bir dilbilimci.
Kitabı okurken aklımda şu gibi sorular belirdi:
Bir dilin kaybından kimi sorumlu tutmalı? O dili konuşmayı bırakanları mı, yoksa o dilleri ele geçiren dominant dilleri mi?
Kitaptan bir alıntı şöyle: "İngilizce konuşan ve İrlandalı isimlerini İngilizceleştiren Katolikler, İrlandaca bir ismi öğrenmekle ilgilenmeyen İngiliz işverenlerce tercih ediliyordu. İngilizce konuşan ve Protestanlığa dönen Katoliklerin durumu daha iyiydi."
Bir başka dikkat çekmek istediğim nokta daha var. Kitaptaki Fransız dilbilimci karakter JP Masson, 157. sayfada şöyle düşünüyor: "İngiltere'nin dilde bile toplumsal hiyerarşiye ihtiyaç duyması, İrlandalıların İngilizce konuşan güç sahibi kişilere hitap ederken sir veya sor sözcüğünü uyarlayıp kullanmasına yol açtı ve böylece daha önce var olmayan yeni bir dilsel ve sosyal eşitsizlik katmanı eklenmiş oldu."
Yorum sizin...
instagram.com/ofluoglumert
twitter.com/ofluoglumert