28 Ekim 2024 Pazartesi

İPİN UCU KAÇTI, FAHİŞ FİYATLARI TUTABİLEN YOK!

Farkında mısınız, son zamanlarda her şeyde bir "ederinden fazla" fiyat alma fırsatçılığı çıktı? AVM restoranlarında asla o kadar etmeyecek olan sıradan yemeklere 300-400 lira ödüyor, mağazalarda asla o kadar etmeyecek olan giysilere 3 bin, 4 bin lira veriyoruz. Ayakkabılar 5 bin lira. En son bir sırt çantası aldım, 3 bin 100 lira. İpin ucu kaçtı. Tutabilen yok. Bir simit şu an 15 lira ama 50 lira da deseler sorgulamadan alacak noktaya geldik. (Zaten bazı fırınlar kafasına göre 18, 20 liradan da satmaya başladı simidi.)

Bugünlerde malum, Contemporary İstanbul sergisi ile ilgili belirlenen giriş ücreti tartışılıyor. İzzet Çapa "Bu paraya sergi mi olur arkadaş" diye tepki gösterdi. Fazıl Say da ona cevap verdi filan. Ben de fiyatı aşırı bulanlardanım. Öğrenciye 850 liraya bilet satmak nedir?! Öğrenci değilsen de 1250 lira. Ne oluyoruz yahu, sergi bu, sergi! Yapın şunu 200-300, hadi bilemedin 400 lira, herkes gidip gezebilsin. 

Bu arada, Kylie Minogue'un Tension 2025 dünya turu biletlerine bakıyorum da, 99 dolara bile konser bileti var. Yani İngiltere gibi pahalı bir ülkede bile 3.400 liraya böyle bir konser izleyebilirsiniz (arkalardan da olsa). İstanbul'da bir sergiye 1250 lira vereceğim parayı saklayıp böyle bir konsere gitmeyi tercih ederdim. Tabii ki bu dünya turunda Minogue Türkiye'ye uğramıyor (ve bu hiç şaşırtıcı değil). Eskiden ne güzelmiş, tüm dünya starları konserlerinde İstanbul'a gelirlermiş (-miş diyorum çünkü gittiğim tek bir tanesi bile olmadı benim). Mesela Lana Del Rey'i filan İstanbul'da izlemek ne güzel olurdu doğrusu. Ek olarak, Güldür Güldür Show'un bilet fiyatlarının 1925 liradan başladığını da (evet, yanlış duymadınız) tarihe not düşmek isterim. (Ama hadi yine bir sergidense bir tiyatroya/şova o para verilebilir.)

Kylie demişken, Can't Get You Out of My Head yıldızının Tension II albümü geçtiğimiz günlerde çıktı. Minogue, 2020'nin sonuna doğru çıkardığı Disco albümü ile müzikal olarak disco ve dance-pop sularında gezinmiş, beni de dinleyici kitlesi arasına o albümle katmıştı. Akabinde 2023 yılında çıkardığı Tension albümü ile sound olarak yine beni benden almıştı ve albüme adını veren Tension şarkısını belki bir yıl içinde belki bin kez dinlemişimdir (az değil bence). Padam Padam çok ses getirdi filan. Kylie de bu ilgiden memnun kalmış olacak ki, Tension dönemini bitirmeyerek albümün devamını çıkardı (bizde de Hande Yener yapar böyle devamı olan albümleri). Lights Camera Action, Good As Gone, Taboo ve Kiss Bang Bang ilk etapta dikkatimi çeken şarkılardan oldu. Öyle çok iyi değil, ortalama düzeyde şarkılar ama pop olarak dinlerseniz fena da değiller hani. 

Ve son olarak... 

"Efendiler, yarın Cumhuriyet'i ilan edeceğiz!"

Atatürk'ümüzü saygıyla anıyoruz, arıyoruz. 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'mız kutlu olsun! 

instagram.com/ofluoglumert

twitter.com/ofluoglumert

https://www.trendyol.com/remzi-kitabevi/benim-kucuk-saheserim-p-811138753?boutiqueId=61&merchantId=653904&filterOverPriceListings=false&sav=true

20 Ekim 2024 Pazar

PAUL AUSTER, GÖRÜNMEYEN KİTAP YORUMU

Görünmeyen'i az önce bitirdim. Yaz başında okuduğum Yanılsamalar Kitabı'ndan sonra, Paul Auster'dan okuduğum ikinci kitap oldu (Can Yayınları). Uzun bir yazı yazmak amaçlı sonraya ertelemek yerine, vakit bulduğum şu soğuk ama güneşli pazar günü, hakkında birkaç satır da olsa yazıp paylaşayım isterim. Romanı okumaya ana karakterimiz Adam’ın gözünden başlıyoruz fakat ilerleyen bölümlerde anlatıcılar değişiyor. Hikâye, kimi zaman birinci tekil kişi ağzından, kimi zaman ikinci tekil kişi ağzından, kimi zaman da üçüncü tekil kişi ağzından yazılarak finale ulaşıyor. 1967’de başlayıp 2007’ye dek uzanan olayları anlatan (romanın yayımlandığı yıl ise 2009), zamanlar arasında (bir de New York ve Paris arasında) gidip geldiğimiz bir roman bu. Romanın konusuna pek girmeden söylemek gerekirse, anlatılan çeşitli olayları çeşitli karakterler açısından “doğruyu söyleyen hangisi” diye düşünerek okuyoruz. Örneğin, Adam ve Rudolf arasındaki meselede olay hangisinin anlattığı gibi oldu? Veya yine Adam ve Gwyn arasında yaşanan olaylarda kime inanmalıyız? Aşk üçgenleri, seks ve hatta ensest gibi riskli konularda dolaşan kitabın bu konular nedeniyle her okura hitap etmeyebileceği de mutlaka not düşülmeli. Roman içinde roman, kurgu içinde kurgu seven okurlar kaçırmasın.

Ve kitaptan iki alıntı: “Çünkü acı gerçek değişmiyor: Dünyada adaletten çok şiir var.”

“Bilirsiniz, istediklerimizle elde ettiklerimiz çok nadir örtüşür…”

instagram.com/ofluoglumert

twitter.com/ofluoglumert

instagram.com/mertinkitapkulubu

SİNEMADA İKİ FİLM

Son günlerde sinemada iki filme gittim. İlki, The Substance. Yani Cevher. Bence mutlaka görülmesi gereken, ama son derece rahatsız edici bir...