3 Kasım 2015 Salı

BU AY BİTMEDEN TRABZON'DA YAPMANIZ GEREKENLER

Kaçınız onun aslında tezek kokmadığını biliyor, dürüst olun... Dizi ve filmler nedeniyle yıllar içinde herkesin aklında şöyle bir algı oluştu: Her evde soba kuruludur, bahçede inekler vardır ve odalarda mutlaka Trabzonspor bayrakları asılıdır. Ayrıca insanlar her sabah uçsuz bucaksız orman manzarasına bakarak uyanırlar. YALAN (Eh, gerçi bu sonuncusu bir zamanlar doğruydu ama artık betonlaşma sevdası bu hikayenin de sonunu getirdi)! Son zamanlarda iyice popülerleşen ve kalabalıklaşan Trabzon yine karşınızda, ama bir farkla: Bu sefer doğa yok. Şehir rehberi var. İşte kentte bu ay bitmeden yapmanız gerekenler!

KOŞUN


Hala oradayken gidip Beşirli'den Ayasofya'ya uzanan sahil yolunda koşun. Ama elinizi çabuk tutun, zira siz koşarken iş makineleri de sizin peşiniz sıra denizi doldurmakla meşgul olacaklar. Yani koşuya başladığınızda geçtiğiniz sahil yolu dönüşte yerinde olmayabilir. Oysa Trabzon'un en güzel yerlerinden olan Beşirli'nin denizi/kumsalı/sahili daha, daha, daha, daha, daha, daha, daha fazla dol(durul)mak, karaya kat(tır)ılmak istemiyor. İşte her ağladığında yağmur yağması bundan... Ama bunu düşünen yok tabii. Siz acele edin, deniz sizden uzaklaşmadan ve dahası yok olmadan bol bol selfie çekin, Facebook'unuza fotoğraf yükleyin. Birkaç yıl sonra nostalji olacaklar çünkü.

YİYİN


Koştunuz, yoruldunuz, karnınız acıktı. Söz konusu Trabzon olduğunda yemek alternatifi çok. Örneğin sadece Trabzon'un değil, tüm Türkiye'nin en köklü, en tarihi lokantalarından biri olan Kalkanoğlu'nda pilav, et, kuru fasulye, kayısı hoşafı ve turşu yiyebilirsiniz. Ertuğrul Pide'de enfes peynirli ve kıymalının tadına bakabilirsiniz. Salaş bir balıkçı kulübesinde balık yemek istiyorsanız istikamet Dam Balık olmalı. Akçaabat köftesinin namını mutlaka duymuşsunuzdur. Eğer denize nazır şık bir restoranda köfte ve balık yemek istiyorsanız Körfez Köfte'ye, bir alternatif olarak sebzeli köfteyi denemek istiyorsanız Özdemir Kasap'a gitmelisiniz. Tüm bu yerlerde yemeğinizin üstüne fındıklı sütlaç ya da sıcak muhallebili Laz böreği tatlısından yemeyi unutmayın. Bu restoranlar şehirde ve hatta ülke çapında nam yapmış olduklarından, fiyatlar biraz kabarık, yine de bırakın mideniz şenlensin. Tabii şehirdeki sayısız lokantayı keşfetmek de size kalmış. Beş çayı saati geldiğinde Edward's, Time's, Mitra, Vira ve Soho Green's beşlisinden birine mutlaka uğrayın, şehrin bu hem şık hem lezzetli kafelerinde oturmadım demeyin. Özellikle Edward's ve Soho Green's'e giderseniz, kafelerin dekorasyonlarına aşık olun, aşkınızın karşılık bulamamasından ağlayın.

SİNİR OLUN


Gittiğiniz tüm bu yerlerde kalabalık Arap aileleri mutlaka olacaktır. Malumunuz, Türkiye, Arap
turistlerin gözdesi. Ve bu turistler, son birkaç yıldır Trabzon'u da keşfetmiş durumda. Keşfetmekle kalsalar iyi, şehrin altını üstüne getirdiler. Trabzon'da önümüz, arkamız, sağımız, solumuz Arap oldu! Araplar her yerde! Üstelik bu Araplar, villa tipindeki evlere günlük 2 bin lira verebiliyor. Dudak uçuklatıcı, değil mi? Bakın aylık değil, günlük bu fiyatlar (Ama evlerini onlara kiraya verenler pişman oluyormuş, çünkü Arapların geride bıraktıkları çer çöp yüzünden evlerini tanıyamıyormuş, bu da ayrı bir konu). Neyse, size sinir olun dememin sebebi şu: Gittiğiniz kafe ve restoranlarda önceliği sizden çok onlara verecekler. Ne de olsa para onlarda, zümrüt kaplamalı iPhone'lar da onlarda. Siz de beş yüz lira bahşiş bırakın, size de bebek gibi baksınlar!

SEYREDİN



Hem de mutlaka seyredin! Çünkü Trabzon Devlet Tiyatrosu'nun en yetenekli oyuncularından olan Banu Manioğlu'nun, tiyatronun yeni sezon oyunu "Ziyaretçi"deki "kayınvalide" performansı şu sıralarda şehirde herkesin dilinde. Kendi yaşamında da mütevazı, şeker, enerjik, cıvıl cıvıl ve dünya tatlısı olan Manioğlu, Trabzon sahnesinin en çok sevilen ve en çok alkış alan oyuncularından. Oynadığı her karakteri adeta yaşıyor, yaşatıyor, bizleri de kahkahalarla güldürüyor, yeri geliyor hüzünlendiriyor, düşündürüyor. Kendisi geçtiğimiz yıl Sadri Alışık Tiyatro Ödülleri'nde "yardımcı rolde en başarılı kadın oyuncu" ödülünü de kucakladı. Bir saat süren oyun (kısa, çok kısa, Manioğlu'nu izlemelere doyamıyor insan; üstelik bu sezon şimdilik tek bir yeni oyun var Trabzon Devlet Tiyatrosu'nda, neden?) turneye çıkacağından, 5, 6 ve 7 Kasım bu ay için son günler! Kaçırmayın! --Büyük ihtimalle bilet kalmamıştır ama olsun siz yine de şansınızı deneyin.

GÖZÜNÜZÜ DÖRT AÇIN

 
Zira başrollerinde Meryem Uzerli ve Murat Yıldırım'ın yer aldığı, sezonun daha başlamadan olay olan dizisi "Gecenin Kraliçesi"nin çekimleri Trabzon'da yapılacak! Şehrin en sosyetik kafe ve restoranlarında dizi ekibini görmek için gözünüzü dört açın. (Fısıltı 1: Dizinin çekimleri önümüzdeki günlerde başlayacakmış. Şimdilerde Trabzon'a yarım saat uzaklıkta olan Sürmene ilçesinde tarihi bir konak arayışındalarmış. Fısıltı 2: Gazeteciler, özellikle Beşirli'deki çalılıkların arkasına saklanın. Çünkü Trabzon'un Cihangir'i olan Beşirli'nin kafelerini ikinci evleri olarak mesken ediniyor burada dizi çekmekte olan oyuncular. Tecrübeyle sabit.)
 
OKUYUN
 

Bu yazıda kendi kitabımdan da bahsetmesem olmazdı! Çünkü ilk kitabım "Ters Düz" de bu ay içinde raflardaki yerini alacak ve kitaptaki olaylar Trabzon'da geçiyor. facebook.com/ofluoglumert, twitter.com/ofluoglumert ve instagram.com/ofluoglumert hesaplarımdan anında duyuracağım gelişmeleri. Görüşmek üzere dostlar!

13 yorum:

  1. Bu yorum yazar tarafından silindi.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Marka olmak...
      Yukarıda bahsedilen mekanlar ile alakalı benimde bire bir yaşadığım deneyimlerim oldu.
      Bahsi geçen mekanlar hemen hemen her Trabzonlunun gitmiş olduğu yerlerden.
      Mekanların nezih olması, tarih kokması vs bazen işi fırsatçılığa dökmelerine sebep oluyor...
      'Tarihi' diyerek sıradan kırık pirinç ile yaptığı pilavı bol kepçe koyup üzerine göstermelik bir kaç parça incecik kavurmayı bir bardak kompostoyla servis ederek 20 lira fiyat çekilmesi bence yanlış.
      Mevzu bahis parası değil yanlış anlaşılmasın. 20 liraya sadece pilav yemiş hissiyatı..

      Gelelim Köftecimize.
      Bir Ramazan akşamı 6 kişi iftara gittiğimiz ve her zamankinden fazla gelen hesabın dikkatimizi çekmesi sonucu adisyona baktık. Gördüklerimiz karşısında şaşıp kalmıştık.
      Koskoca Körfez Ramazan ayı diye masaya ikram olarak bıraktığı Hurmayı adisyona işlemiş buna tenezzül etmişti.
      Başka da bir şey demiyorum Körfez için.
      Tekrar söyleyeyim mevzu bahis para değil.
      Mesajı anlamışsınızdır..

      Olur ya belki bi şekilde haberdar olurlar bu yorumlarımızdan.

      Özetle böyle ufak şeylere tenezül etmeleri konusu her açıldığında anlatmamıza vesile oluyor. Bu da kötü reklamları oluyor..

      Sil
    2. Geçenlerde yine bir yazımda yazmıştım: Kebapçı Yavuz İskenderoğlu'nda, İskender 36 lira! Altın tepside de sunulmadı, çok lezzetli de değildi. Sadece "yılların kebapçısı"ydı... Her zaman böyle olmaz mı zaten... Tarihi bir yer diyerek fiyatları kabartıp dururlar...

      Sil
    3. o nedenle o tip yerlere prim vermemeye çalışırım kendi adıma. Akçaabatta meşhur diye bildiğimiz köftecilere on basacak küçük salaş köfteciler var aslında. sadece meşhur değiller. üstelik ucuzlar. ama hepimiz aynı şeyi yapıp yine pahalıyı tercih ediyoruz. bunda birazda mekanın nezihliği etkili oluyor tabi.

      Sil
    4. "Ucuz olan yer kötüdür, pahalı olan yer iyidir" diye bir şey kesinlikle yok elbette...

      Sil
  2. "Betonlaşma sevdası"
    Ne de güzel söyledin.

    YanıtlaSil
  3. Trabzon'a bundan sonra yolumun düşmesi zor olmasına rağmen yazdığın mekanları not ettim. Trabzon'a gidecek bir arkadaşıma, dostuma tavsiye eder, havamı da atarım. :)) Kitabını tekrar beklediğimizi söyliyeyim, keşke şu fuarlara yetiştirebilseydin.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Teşekkür ederim! Kitabı doğum günüme yetiştirecekler umuyorum ki... :)

      Sil
  4. Doldura doldura Rusya'ya ulaşmak istediklerini düşünmüyor değilim bazen. Şuan orada olmasam da sayende bir memleket yapmış oldum, güzel yazıydı, eline sağlık.

    YanıtlaSil
  5. Ben de çok istiyorum Trabzona gitmeyi özellikle de Sümela Manastırını görmek için istiyorum bir gün gidersem eğer dediklerine de dikkat ederim :D

    YanıtlaSil
  6. offff o köfte için bile gidilir :)

    YanıtlaSil

Gmail hesabı olmayanlar, anonim seçeneği ile yorum yapabilir... Yorumlarınız için çok teşekkür ederim!

KİTAP ALINTISI

Yeni romanım Benim Küçük Şaheserim'den bir alıntı:  "Kitaplar onun ecza dolabıydı. Hastalanırsa -ruhu hastalanırsa- hangi kitabı aç...