Bitmeyen yaz tatilim hala bitmedi! Yazları Marmaris'te olmak gerçekten çok keyifli, çünkü burada bir yaz tatilinden isteyebileceğiniz her şey fazlasıyla var: Deniz, kum, güneş… Keşfedilecek yüzlerce koy (bu yazıda anlatacağım Turunç ve Çiftlik koyları bunlardan yalnızca iki tanesi)... Kocaman palmiyeleri ve kaktüsleri de unutmayalım... Ve bisiklet! Siz de eğer benim gibi bisiklet tutkunu bir tatilciyseniz, Marmaris sahil yolunu kesinlikle görmelisiniz (değilseniz de görün tabii). Üstelik bu yaz bisikletler için şehir merkezinin içine ayrı yol bile yapıldı, Danimarka ve İsveç'teki gibi diyorum yani! Gerçi bu bisiklet yolu şehrin biraz içine, denizden uzağa yapıldı ve o yüzden kimse pek kullanmak istemiyor. Ayrıca Marmaris'e motosiklet yolu da gerekli! Şehirde o kadar çok motosiklet var ve arabaların arasından öyle fırlıyorlar ki, bazen gerçekten tehlikeli olabiliyor...
Diyelim ki tatilde Muğla'da, Marmaris'tesiniz. Ama Marmaris merkezi değil de, daha yakınlardaki koyları keşfetmek istiyorsunuz. O zaman bu yazım tam size göre! Selimiye'yi daha önce defalarca yazmıştım, şimdi de sıra daha önce bahsetmediğim iki Marmaris koyunda:
Marmaris Turunç
Çam ormanlarının denize kadar uzandığı, müthiş bir koy... Turunç. Buraya nasıl gideceksiniz? Önce Marmaris'ten ve İçmeler'den geçmeniz gerekiyor. Sonra dik, virajlı bir dağ yolu başlıyor ama neyse ki Marmaris'in diğer koylarına giden yollar kadar uzun sürmüyor. Çam ormanlarının arasından virajları döne döne tırmanıyor, sonra Turunç'a inmeye başlıyorsunuz. Deniz öyle güzel görünüyor ki... Çok hoş bir koy burası. Kıyıda irili ufaklı işletmeler, plajlar... Turunç'ta herhangi bir plajdan denize girebilirsiniz ama koyun en sonundaki Can Kafe nispeten tenha ve keçi boynuzu ağacının altındaki terasıyla güzel bir Turunç manzarasına sahip. Deniz sonrası rüzgar ıslak saçlarıma vururken, önümde bu güzel manzara ve kafamda yine ilhamlar (kitaplar, öyküler)! Turunç'tan hemen sonra Amos, Amos'tan hemen sonra da Kumlubük var. Zamanınız varsa oraları da görmeli, denize girmelisiniz. Daha dün Turunç'taydım, instastory'lerim silinmeden instagram sayfama bakabilirsiniz.
Marmaris Çiftlik
Çiftlik, Marmaris'e Turunç kadar yakın değil. Ya Hisarönü-Selimiye yolundan ya da yine Turunç yolundan gidebilirsiniz. Bu iki yol da Bayır Köyü'nde kesişecek. Çiftlik'e varmak için önce Bayır'ı geçmeniz gerek. Ama Bayır'ın şirin mi şirin köy meydanındaki yaşlı mı yaşlı çınar ağacının altındaki kahvede çay molası vermeden olmaz. Bayır-Çiftlik arasındaki yol üstünde ilginç kaktüsler, kuru otlar, bozkırlar göreceksiniz. Bu sert ve kurak birlikteliğin görüntüsü sizi büyüleyebilir. Çiftlik'e vardığınızda suyun rengi de bu etkiyi devam ettirecek (çektiğim ve yukarıya koyduğum fotoğrafa bakın diyorum). Kendinizi suya atmamanız için hiçbir sebep yok! Sonra da nefis balıkların tadına bakabilirsiniz.
Ya Marmaris seni bırakıp gidesim gelmiyor hiç... Her yaz olduğu gibi yine müthişsin, her yaz başka güzelsin!
Beni sosyal medyada takip etmeyi unutmayın:
instagram.com/ofluoglumert
twitter.com/ofluoglumert
facebook.com/ofluoglumert
2009'DAN BERİ TELEVİZYON, KİTAP, EDEBİYAT, SEYAHAT, ŞEHİR, POPÜLER KÜLTÜR HAKKINDA YAZILAR VE HİKAYELER YAZAN BİR KAFADAN ÇIKAN SESLER... BLOG'UM 15 YAŞINDA!
29 Ağustos 2017 Salı
20 Ağustos 2017 Pazar
İNTERNETE ÖZEL YEPYENİ HİKAYE SERİM GELİYOR!
Herkese merhaba!
Bildiğiniz gibi blog'umda zaman zaman hikaye serileri başlatıp bitiriyorum... Kimisi 5 bölümlük oluyor, kimisi 10, ya da daha uzun...
Ters Düz çıktığından beri böyle bir seri yapmamıştım... Yani neredeyse tam iki yıldır...
Ama bu arada sizlerden/okurlarımdan tekrar istek aldım, internette böyle hikayeler yazmak için...
Şimdi bir yandan Ters Düz'ün devamı olan ikinci kitabımı yazmayı sürdürürken, o arada sizleri bekletmeyeyim dedim ve yepyeni bir kurgu yazmaya başladım...
Yakında blog'da ve bir hesap açıp wattpad'de de yayımlayacağım yepyeni bir öykü serisi olacak bu...
Yani yeni hikaye serimle blog'a geliyorum! Dediğim gibi, Ters Düz'le, kitapla hiç alakası olmayan, tamamen farklı, internete özel bir hikaye serisi olacak. Konusunu ve adını şimdilik kendime saklıyorum. Nasıl olsa yakında duyacaksınız. Eylül'ü bekleyin. Az kaldı!!!
İşte şimdilerde ilk bölümünü yazmakta olduğum bu yeni öykü serimden ilk alıntı:
Kendini, bir çay fincanına batırılan ve çıkarmaya zamanında yetişilemediği için fazla ıslanmaktan mütevellit çayın içine düşüp onlarca parçaya ayrılan bir bisküvi, kurabiye gibi hissediyordu. 🍪
Daha çok detay için beni sosyal medyada da eklemeyi unutmayın:
instagram.com/ofluoglumert
twitter.com/ofluoglumert
facebook.com/ofluoglumert
8 Ağustos 2017 Salı
ÇÖZÜM TERS DÜZ VE DEVAMININ WATTPAD'DE OLMASI MI?
Daha geçen günkü yazımda da yazdığım gibi: Yayınevleri aslında edebiyat heveslilerinin bir araya toplanıp sanatsal konuşmalar yaptıkları yerler değil, para kazanma hırsıyla birbirini yiyen insanların ne tür kitaplar basıp daha çok para kazanabileceklerini tartıştıkları ticarethaneler. Ve son zamanlarda basılan kitapların isimleri/içeriği Lise Aşkım, Çok Yakışıklı Çocuk, Karizmatik Çocuk, Hoş Çocuk, Çok Yakışıklı Çocuk II, Önüm Arkam Aşk'tan öteye gitmiyor-gidemiyor. Bu gidişle, iki yıl önce çıkan ve kemik bir okur kitlesi edinen ilk kitabım Ters Düz'ün (Bozbalık Serisi'nin) devamının yine bir yayınevinden çıkması için gerekli enerjim yok (ayrıca yayınevlerinin kitabımdaki onlarca tema ve yan konuyu görmezden gelerek kapağına sırf daha çok satması için kız-kaslı yarı çıplak erkek fotoğrafı basmalarına isteğim de yok). Yani ben cidden yoruldum... Ama yazmak beni mutlu ediyor, yazdıklarımın okunması, okurlarla buluşmak beni mutlu ediyor. O yüzden acaba diyorum, Ters Düz'ü blogumda/wattpad'de bir hesap oluşturup oradan yayımlamalı, hikayeme de oradan mı devam etmeliyim? Genelde wattpad'de yayımlanan hikayeler kitap olarak basılıyor, benimki bu anlamda tam tersi olacak: Yani zaten kitap olarak çıkmış romanımı wattpad'de yayımlamış olacağım, ama serinin devamını sizlerle buluşturmam için belki de en iyisi budur. Önce Ters Düz'ü, sonra da devam romanlarını internette yayımlamamdır... Bilmiyorum... Lütfen bu yazıyı okuyan herkes düşüncesini belirtsin, benim için çok önemli. Fikirlerinizi yorumlara bekliyorum. (Açıktan yazmak istemeyen, mesaj-mail de yazabilir.)
instagram.com/ofluoglumert
twitter.com/ofluoglumert
facebook.com/ofluoglumert
2 Ağustos 2017 Çarşamba
ŞEZLONGLARDA KİTAPSIZIM!
Bu fotoğrafı Muğla/Marmaris'te çektim. |
BU YAZ ODALARDA AYRAÇSIZ, ŞEZLONGLARDA KİTAPSIZIM!
Şezlonglarda kitapsızım… Bu yaz okuyacak kitap bulamıyorum desem inanır mısınız? Ben kitapçıları, marketlerin kitap reyonlarını ele geçiren şu tarz kitaplardan ÇOK sıkıldım: Aşk Adası, Aşk Vadisi, Papatya Falı, Bahar Dalları Bahar Aşkları, Keriz Mevsimi, Aşkım Canikom, Erkeğimin Peşinde, Kiralık Sevgili, Aşk Oyunu, Aşkın Yolu, Aşkın Tadı Tuzu, Sensiz Ölürüm, Seni Unutamadım, Seni Unutamıyorum, Seni Unutamayacağım, Çiçeğimsin Sen Benim, Kalbim Sende Kaldı, Bebeğimiz Olsun, Bana Artık Aşk De, Benim Adım Aşk, Adı Aşk, Mutlu Olalım, Gel Evlenelim, Pardon Bana Mı Dedin, Ya Seversen, İki Kere İki Dört Etmez, Lise Aşkım, Çok Yakışıklı Çocuk, Karizmatik Çocuk, Hoş Çocuk, Çok Yakışıklı Çocuk II, Önüm Arkam Aşk, Arkam Önüm Aşk, Aşkımızın Meyveleri, Aşk Meyveleri, Çekirdeksiz Aşk gibi adları olan, kapaklarında size doğru agresif bakışlar fırlatan yarı çıplak erkek fotoğraflarının olduğu kitaplar.
ADI LİSE AŞKIM, ÇOK YAKIŞIKLI ÇOCUK OLAN KİTAPLARDAN ÇOK SIKILDIM!
Peki bunları okuyanlar kimler? 10 ila 20 yaş arasındaki kızlar ya da erkekler! Yazanların da 10 ila 20 yaş arasındaki kızlar ya da erkekler olduğu düşünülürse, anlaşılır bir durum tabii. Birbirinin kopyası olan, aynı konuları tekrar eden aşk öyküleri! Yazım ve mantık hatalarıyla dolu olmaları, hedef kitlesi beş yaşındaki çocuklarmışçasına bir dil kullanmaları önemli mi? Asla! Nasıl olsa satıyorlar! Size bir sır: Yayınevleri de aslında edebiyat heveslilerinin bir araya toplanıp sanatsal konuşmalar yaptıkları yerler değil, para kazanma hırsıyla birbirini yiyen insanların ne tür kitaplar basıp daha çok para kazanabileceklerini tartıştıkları ticarethaneler. O nedenle bu yaz odalarda ayraçsız, şezlonglarda kitapsızım! Neyse ki Ağustos ayı geldi de bu ayın dergilerini kucakladım, okuma arzumu şimdilik onlarla bastırıyorum. Ama bu böyle devam edemez! Her türlü kitap önerilerinize açığım (ama pek bilinmeyen, adı sanı duyulmamış yazarların adı sanı duyulmamış kitaplarını önerin bana, biraz farklı bir şeyler okumak istiyorum, çünkü popüler olan kaliteli kitapları muhtemelen okumuşumdur).
Son söz: "Sektör günün birinde Ece Duman'ı da böyle romanlar yazmaya mecbur bırakır mı?"
Ve not: Marmaris'te neden hala D&R yok? Bir tatil beldesinden daha çok nerede kitap alınıp okunabilir ki?! Marmaris'e acilen D&R istiyorum!
Şezlonglarda kitapsız kalan Mert'ten daha fazla paylaşım için:
instagram.com/ofluoglumert
twitter.com/ofluoglumert
facebook.com/ofluoglumert
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
SİNEMADA İKİ FİLM
Son günlerde sinemada iki filme gittim. İlki, The Substance. Yani Cevher. Bence mutlaka görülmesi gereken, ama son derece rahatsız edici bir...
-
Şimdi sizleri Trabzon'a götürüyorum... En sık gittiğim altı harika kafeye... Gerek menüleriyle gerek atmosferleriyle muhteşem mekanla...
-
Bu yazı blog taslaklarında tam bir yıldır bekliyor. Elbette yarım bir şekilde, tamamlanmayı bekliyor. Ben güya bir yıl önce, 2015 yazınd...
-
Her sezon iddialı projelerle evlerimize konuk olan Bennu Yıldırımlar’la, "Buluşma Yeri" adlı oyununun bu sezonki son gösterimin...