12 Ekim 2023 Perşembe

JACK LONDON'IN EN AZ BİLİNEN ESERİ VE AKLA GETİRDİĞİ ETİK SORULAR

1876-1916 yılları arasında yaşamış Amerikalı yazar Jack London'ın en bilinen kitaplarından biri değil Suikast Bürosu. Onu genelde Martin Eden, Deniz Kurdu, Beyaz Diş, Yıldız Gezgini gibi kitaplarıyla tanırız. Bunun bir sebebi de London'ın kitabı bitirmeden bırakmış olması olabilir.

Suikast Bürosu'nu tamamlayan yazar, Robert L. Fish. Kitap 1963 yılının sonbaharında yayımlanıyor, tam da John F. Kennedy'nin suikastinin yaşandığı günlerde. Kennedy'nin ölüm günü 22 Kasım. Jack London da bir 22 Kasım günü hayata gözlerini yummuş, ilginç bir tesadüf. 

Kitapta üç ana karakter var: Ivan Dragomiloff, Grunya ve Winter Hall. Ivan, Suikast Bürosu'nun sahibi. Burası, "öldürülmeleri toplum açısından daha hayırlı (kime göre, neye göre...) olan" isimleri öldürme talebiyle gidebileceğiniz bir şirket. Ivan ve eğitimli filozof ve düşünür olan suikastçılardan oluşan ekibi, eğer bir kişinin öldürülmesini yararlı buluyorlarsa, müşterilerinin o kişiyi öldürme teklifini kabul ediyorlar. Hall, Ivan'ın kızı Grunya ile sevgili. Ve Ivan'ın onun babası olduğunu bilmeden, Ivan'ın kurucusu olduğu Suikast Bürosu'na gidip Ivan'ın öldürülmesini istiyor. Ivan da sözüne sadık, prensiplerine sıkı sıkıya bağlı bir adam: Kendi ölüm fermanını bizzat kendi onaylıyor! Hall, Ivan'ın Grunya'nın babası olduğunu öğrendikten sonra onu öldürme isteğinden vazgeçse de, etik değerlerine sıkı sıkıya bağlı olan Suikast Bürosu'nun sözü söz: Bu adam ölecek. Ölmeyi en çok isteyen de Ivan'ın kendisi. Burdan sonrası tam bir polisiye. 

Kitabı okurken aklıma pek çok soru geldi:

* Bir insanın ölümü toplum için faydalı ise bile onu öldürmek etik midir?

* İnsan hayatının önemine kim karar verebilir? 

* Bugün hangimiz, verdiğimiz bir sözün arkasında Ivan kadar sözünün eri olarak durabiliriz?

* Ahlak, toplumdan topluma değişir. Etikse her zaman her yerde geçerlidir. Sizce hangisi daha önemli? 

* Kitabın bir yerinde Suikast Bürosu'nda çalışan karakterlerden biri şöyle diyor: "Öldürdüğüm kişi sayısı arttıkça ölüm benim için çok basit bir hal aldı." Kötülük yapma sayısı arttıkça, bundan duyduğumuz suçluluk duygusu azalır mı?

Bu cumartesi Mert'in Kitap Kulübü olarak İstanbul'da toplanarak bu kitabı tartışacağız. 

instagram.com/ofluoglumert

twitter.com/ofluoglumert

instagram.com/mertinkitapkulubu

2 yorum:

  1. Bir kitap fuarında çalışıyordum gençken ve hediye kitaplar gelirdi. Jack London serisi gelmişti çok severek okudum. Hayata bakış açımı etkileyen yazarlardan biridir London. Gerçek yaşamı insanın yüzüne bir tokat gibi vurur ama derinden etkiler.

    YanıtlaSil
  2. Jack London, en sevdiğim yazarlardan biri. Martin Eden'i yıllar önce okumama rağmen, unutmadım. Çünkü, her insanın biraz Martin Eden gibi olabileceğini düşünüyorum. Başarılı bir yazıydı. Evet Jack'i Martin Eden ile tanımıştım. Yeni bir şey öğrendim.

    YanıtlaSil

Gmail hesabı olmayanlar, anonim seçeneği ile yorum yapabilir... Yorumlarınız için çok teşekkür ederim!

SİNEMADA İKİ FİLM

Son günlerde sinemada iki filme gittim. İlki, The Substance. Yani Cevher. Bence mutlaka görülmesi gereken, ama son derece rahatsız edici bir...