Öyle değil mi ama?
Kimsenin duygularımızı yere dökmeye, ziyan etmeye hakkı yok!
Sevgimizden bir yudum içip sonra bırakmaya, gözyaşlarımızı dondurucuya atmaya kimin hakkı var?
Bizim yansıttığımız bir duygu, karşı tarafta tam karşılığını bulmalı diye düşünüyorum ben. Yani sohbet ettiğimiz bir insan bizi ciddiye almalı ki sohbetin bir anlamı, bir içeriği olsun. "Sen anlat dur, ben mesajıma da cevap yazarım, seni de dinlerim, dediğine aynen katılıyorum, ya konu neydi ki"ciler lütfen bizden uzak dursun. Biraz özen gösterin, sabırlı olun. Gerçek hayatta bir insan size bir şey anlatıyor, ama siz ekranın ötesindekini, camın arkasındakini daha heyecanlı buluyorsunuz. O insan şu anda yanınızda olsa, ben telefonun ucunda olsam emin olun bu sefer ona değil, bana bakacaksınız!
Ne diyeyim... Sonumuz hayırlı olsun... Duygularımız yere dökülüp kırılmasın... Sonra da üstlerine basılmasın...
"Anlat anlat sen canım, dinliyorum ben seni, valla bak."
Halbuki kişi dinlenilmediğini anlıyor. Buna rağmen gerçekten dinliyorum diyene "en son ne dedim" diye sorası geliyor insana. Hoş bir şey değil, sinir bozucu.
YanıtlaSildaha çok gençsin sevgili mert.yolun başındasın dinleyen dinlemeyen anlayan anlamayan yer çalan göklere çıkarak tek bir okla öldüren vs vs çok insan çıkacak.biraz tecrübeyle biraz sezgilerle daha az incinmeyi öğreneceksin.ama sana bir sır vereyim mi 44 yaşındayım ama hala doğam gereği önce inanmayı seçiyorum ve bazen hala inciniyorum..ama vazgeçmeme engel oluyor.çünkü hayat çok güzel ve paylaştığında taçlanıyor.sevgiler..
YanıtlaSil