14 Temmuz 2014 Pazartesi

ELLERİMİ BOYARCASINA... MATBU ÖLMEZ!

İnternet çağı, e-kitap, e-sayfa, e-yazar, e-kelime, e-harf, e-e-e daha ne eee! Onu bunu bilmem, ben matbudan, basılı materyalden vazgeçemeyenlerdenim. Kitap, dergi ve gazeteyi fiziksel olarak hissederek okumam, elimle tutmam lazım. Gazeteyi okuduktan sonra kararan parmak uçlarımı, kömüre boyanan ellerimi yıkamam lazım.

Siz hangi sınıftansınız bakalım?

6 yorum:

  1. Ben de aynı sınıftanım. Benim de hissetmem lazım, elime alıp evire çevire okumam lazım. Bilgisayar başında gazete okumak bana göre değil. Diyorum ya dönüp dolaşıp gazeteyi tekrar okumam lazım. Kitap, dergi hespini hissetmem lazım.

    YanıtlaSil
  2. ben iki sınıfada giriyorum ya.Şimdi hergün gazete alırım ya da ayy canımmm ayda 5 dergi takibim var fiyaskosunu ortaya gümletemem.
    Gazetenin kokusunu çok seviyorum ki zaten gazetecilik mezunu bir vatandaşım.dokunup,hissederek okumak güzel elbet.Ama şöyle bir gerçek var ki bir olayı 5 farklı yerden okuyan biriysen kağıt israfına gerek yok (: Gündem aynı gündem yani.

    Ben sadece hafta sonları gazete alıyorum sonuçta (:
    Kafama göre de yolculukta yada boş zamanlarımda dergi...
    Sevgiler

    YanıtlaSil
  3. Fark etmezciler :/
    Ama tabi ki hissetmek daha güzel :)

    YanıtlaSil
  4. kömüre boyanan eller sınıfındanım galibaa :))

    YanıtlaSil
  5. kitap dediğin; mis gibi kokacak, her sayfayı çevirdiğinde için titreyecek (gerekirse eski olacak :) ), dokunacak hissedeceksin ki okuduğunu cidden anlayabilesin. :) yoksa sanal dünyadan gelen ekranlardaki her şeyi okumak, biraz sıkıcı benim için. hatta bu blogları da bassalar ya kağıda?? ( tamam belki abarttım ama kabul etmek lazım, daima eski olan güzeldir. ) :))

    YanıtlaSil

Gmail hesabı olmayanlar, anonim seçeneği ile yorum yapabilir... Yorumlarınız için çok teşekkür ederim!

NAKANO ESKİCİ DÜKKANI VE ÇOKSATAN KİTAP PROBLEMATİĞİ

Genelde kitapçıların çoksatan raflarından uzak durup, aksine hiç satmayan, kimsenin ilgi göstermediği, kıyıda köşede kalmış kitapları arar b...