27 Temmuz 2015 Pazartesi

ALMANYA'DAN KARIŞIK FOTOĞRAFLAR!

Almanya'daki çalışma kampından geçen hafta döndüm. İNANILMAZDI! Bu kadar muhteşem geçeceğini, her şeyin beklentimin çok ama çok üstünde olacağını, hiç şikayet etmeyeceğimi ve hiç bitmesin isteyeceğimi asla-asla-asla-asla-ASLA tahmin edemezdim! Sekiz gönüllü ve iki kamp lideri olmak üzere toplam on kişiydik. Ama hemen hemen aynı yaşlarda olduğumuzdan ve DAHA İLK ANDAN İTİBAREN birbirimizle SANKİ ÇOCUKLUK ARKADAŞIYMIŞÇASINA çok iyi anlaştığımızdan, her şey çok keyifli, samimi ve sıcaktı. Bol bol kahkaha dolu iki hafta geçirdim resmen! Çok güzel dostluklar kurdum, çok samimi şeyler duydum. O kadar çok anı, deneyim ve güzel şey biriktirdim ki, bunları sizlerle paylaşmak için sabırsızlanıyorum! Ama anlatacak çok fazla şey ve gösterecek çok fotoğraf var. Gerçekten harika fotoğraflar var. Hepsi de birbirinden kıymetli ve bu yüzden hepsinin hakkını vermek istiyorum... O nedenle bu kamp macerasını kronolojik sıraya koyup birkaç yazı halinde yayımlamaya karar verdim. Fakat şimdi tatilde olduğumdan, bunu hakkıyla yapamayacağım. Ben de birkaç ufak notla önce fotoğraflardan bazılarını yayımlayayım, gezi maceralarını sonra uzun uzadıya anlatayım dedim. İşte fotoğraflar! (Şimdilik fotoğraflara bakıp tahminlerde bulunmak serbest!)

Ormanda akşam yürüyüşüne çıktık. Geyiklerle birlikte yürüdük. Bu ağaç evi gördük ve çıkalım dedik. Ama iş ciddiye binince herkesin gözü korktu. Bense çoktan kafama koymuştum. Sonra ne mi oldu? Koca ormana kuşbakışı bakmak tabii ki de inanılmazdı...
 
 
 
 
 
 
Festival time in Waldenburg!
 
 
 
 
 
 
Nadine ve Larissa'yı Trabzonlu yaptım!
 
 
 
 
Ünlü Langenburg Kalesi'ne karşı dondurma keyfi...

 
Ve başka keyifler...
 
 
 
 
 
Akşamın 21'inde girilen gölden sonra yağmura yakalanmak!

 
Schwäbisch Hall'de yaşanılır, yaşlanılır...
 
 

 
Schwäbiselfie... Belaruslu Katya'nın Paramparça'daki Hazal'a benzediği gördüğünüz üzere doğrudur.
 
 
 
Yapmayı ilk defa denediğim yöresel Trabzon atıştırmalığını herkes sevmiş görünüyor, ne dersiniz?

 
There's a new boy in town.

 
 
 
Rothenburg gerçekten de masal gibiydi...

 
 


 












 














 



 
Almanya'nın küçücük Waldenburg köyünde bile Türk döneri... Hem de işletmeci de Trabzonlu çıktı!

 
Pizza isteyen?

 

5 yorum:

  1. Şu almanyanın da köyleri kasabaları masal gibi )) yazı ve fotoğraflardan çok keyifli vakitler geçirdiğiniz çok belli))

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu daha başlangıç. Daha neler anlatacağım... Takipte kalın! :)

      Sil
  2. bayıldım valla. bazı fotolara kahkaha attım yaaa :)

    YanıtlaSil
  3. yaa süper geçmiş Almanya maceran çok özendim ve tebrik ederim çok cesur ve girişkensin. herkes te sıcakkanlı duruyor. sanki yıllardır tanıyosunuz birbirinizi *-* bravo valla ;)

    YanıtlaSil
  4. Resimler çok güzel , özellikle ilk 2 resimdeki kulubeler harika

    YanıtlaSil

Gmail hesabı olmayanlar, anonim seçeneği ile yorum yapabilir... Yorumlarınız için çok teşekkür ederim!

KİTAP ALINTISI

Yeni romanım Benim Küçük Şaheserim'den bir alıntı:  "Kitaplar onun ecza dolabıydı. Hastalanırsa -ruhu hastalanırsa- hangi kitabı aç...