29 Ocak 2017 Pazar

İSVEÇ'TE ERASMUS HAYATIMDA SON DURUM NE?




Soğuk, karanlık bir İsveç gününden daha herkese merhaba! 8'de aydınlanan ve 16.30'da kararan, en kısa günler... İsveç'te Erasmus hayatıma başlayalı neredeyse 20 gün olmuş, zaman ne hızlı geçiyor! Bu da Erasmus hayatımı anlattığım dördüncü yazım, önceki üç yazıma -eğer hala okumadıysanız- şuradan ulaşabilirsiniz.

İsveç'te yaşam pahalı. Gerçekten. Üstelik ben Erasmus'a başlamadan yani bir ay önce 0,33 olan SEK, şimdi 0,45. Ben dönene kadar 1 SEK 1 lirayı bulur sanırım! 

Her neyse, bu İsveç'in abur cuburları bir harika! 


Çarşamba günü, soğuk ve rüzgarlı havayı saymazsak, çok hoş bir kır yolunu kullanarak Emporia ve IKEA'ya gittik. İkisi de şehir merkezinin dışında olduğu için, adeta Amerikan suburb'larını andıran geniş bahçeli evlerin önünden geçtik. Yol yaklaşık otuz dakika sürdü, eminim yazın çok daha keyifli bir sürüş olacaktır çünkü rüzgar gerçekten çok sert esiyor (bunun yanı sıra, ne kar ne yağmur yok-sadece bugün biraz yağmur çiseliyor). Emporia İsveç'in güneyinin en büyük alışveriş merkezi güya ama ben bir şey anlamadım. Belki de biz Türkiye'deki AVM'leri bildiğimizden, Emporia bana biraz küçük ve boş geldi. Evet, boştu, çünkü pek müşteri yoktu. Dükkan sahipleri müşteri bekliyordu, ama hallerinden de memnun gibiydiler.



Ben yemeğimin yanı sıra kanelbulle de aldım. Şu ana kadar iki İsveç tatlısı/çöreği denedim. Biri kanelbulle, diğeri semla. Geçen pazar Ab Smaland'da tam tamına 45 SEK vererek yediğim semlayı hiç sevmedim, çünkü gerçekten tadı yoktu! IKEA'da yediğim bu kanelbulle ise, sıkı durun, sadece 5 SEK! Mormors Bageri'de kanelbulleyi 15'e yemiştim ve eminim şehirdeki başka kafelerde fiyatı 20-30'u da buluyordur. IKEA'da her şey gerçekten çok ucuz! Çıkışta IKEA marketten kızılcık reçeli de aldım (20 SEK).

Perşembe günü, yaklaşık iki buçuk haftalık İsveççe dersinin son günüydü. İsveççe sınıfımı gerçekten özleyeceğim, çünkü Erasmus öğrencileri olarak gerçekten kaynaşmıştık. Şubat'ın sonunda başlayacak olan ikinci İsveççe dersini ise isteyenler alacak, tabii ki ben ders kredime sayılmasa bile alacağım, çünkü yeni bir dil öğrenmek gerçekten güzel. Ve Daniel'i de zor da olsa ikna etmeyi başardım: O da alacak! Böylece yine aynı sınıfta olabileceğiz. Yurdun yanı sıra okulda da beraberiz yani. 

İsveççe dersinin hocası Karin son derste bize yine Kahoot'ta takım oluşturmalı oyun oynattı ve birinci gelen gruba kanelbulle verdi! Ama bu kesinlikle haksızlıktı, çünkü birinci olan grubun üyeleri yerken bizler bakakaldık. Neyse ki ucundan aldım ben de. 

Daniellerle birlikte Willys'e gittik, 1,5 litre süt (17,25), müsli (29,50) ve makarna aldım (6,50): 53 SEK (23 lira diyebiliriz).



Cuma günü günü Daniel, Sunny, Tiffany, Jessie ve ben Green Mango diye bir Thai food restoranına gittik. Aslında ben sadece ortama uydum, çünkü Thai food pek ilgi alanıma girmiyor. Onun yerine, Daniellerin ikide bir bahsettiği Rice and Soup'a gitmek isterdim ama Tiffany ve Jessie burayı seçti. Neyse, öğle saati olduğu için içerisi kalabalıktı, biraz kapıda bekledik.


Tiffany, Triangeln'deki ikinci el kıyafet dükkanlarını keşfetmiş ve bize de gitmemizi söyleyip durdu. Bu fotoğraftaki kahverengi uzun ceketini (Daniel ona "dedektif" diyor) bir ikinci el dükkanından sadece 100 SEK'e almış. Bana ikinci el bir şey alıp giyme fikri şimdilik uzak geliyor. Ama alana mani olmayayım. 




Neyse, nihayet Green Mango'da yerimizi aldık. Bu tabak 72 SEK. Eh, aslında tadı güzel olsa fiyat makul karşılanabilir ama çok acı ve baharatlıydı, ben pek sevemedim. 


Skam izlemeye devam ediyorum. 2. sezonun 4. bölümünde Noora Stieg Larsson'un Millennium serisinden bir kitap okuyor. Bu arada cuma akşamı öğrenci kulübünün müzik etkinliği de vardı, Triangeln'den sonra biraz sahilde bisiklet sürerek, biraz da okulda oturarak saatin 18 olmasını bekledik Daniel, Sunny ve ben. Sahilde çekildiğimiz fotoğrafı Daniel paylaştı, ben de paylaştım. 


Cumartesi sabah 7.40 karanlığında Willys'e gittim. 143 SEK'lik alışveriş yaptım, 62,5 liraya denk geliyor. Dondurulmuş somon balığı (86,90), yumurta (14,90), Wasa (8,50), ıslak mendil (9,90) ve sıvı sabun aldım (22,90, geldiğimde aldığım sıvı sabunu biraz hızlı tüketmişim). Dün ve bugün tavada somon balığı kızarttım, tadı nefis!

Görüntünün olası içeriği: 5 kişi, gülümseyen insanlar, ayakta duran insanlar, gökyüzü, açık hava ve doğa

Yine dün Daniel, Sunny ve ben Triangeln'e gittik çünkü Tiffany'nin tarif ettiği ikinci el dükkanlarını görmek istiyorlardı. Daniel kendine 125 SEK'e kot bir ceket aldı, Sunny'ye olsa o da alacaktı. Ve sonra Triangeln alışveriş merkezine gittik. Triangeln sadece semtin adı mı, sadece AVM'nin adı mı, yoksa her ikisinin de adı mı hala bilmiyorum. Ve AVM'de turlarken, şu meşhur Rice and Soup'ın önünden geçerken Jiwon ve Kim'i gördük! Jiwon'a akşam bizim Celsius'ta doğum günü partisi hazırlıyorduk, ama ben sürpriz olduğunu sanıyordum, meğer o da biliyormuş. Yine de akşam pastayı çıkarınca şaşırdı. Pastayı İsveçli Fredrik Konditori Katarina diye bir pastaneden almış. Anlaşılan oraya da gitmem gerekecek çünkü tadı gerçekten harikaydı, hafif ve limoni bir aroması vardı. Süslemeleri de on puandı.



İsveç günleri şaka maka hızla geçip giderken, ben daha Malmö'den dışarı çıkamadım! Bu hafta içi çarşamba günü kesin Lund'a gitmem gerek, çünkü Lund'a gitmeyen bir Daniel, ben ve Sunny kaldık! Çarşamba boş günümüz, o nedenle gitmeyi planlıyoruz. Ve okulun Lapland gezisine de gitmeyi planlıyorduk ama otobüs Helsinki'den kalkacakmış ve Helsinki'ye kendi başımıza gidecekmişiz. Yani Lapland turu Helsinki'den başlıyor, Malmö'den değil. Bu da bir organizasyon eksikliği... Biraz soğuduk o yüzden. Benim için Stockholm daha önemli zaten, oraya gideyim, o yeter. Çarşambadan bugüne totalde 338 SEK (148 lira) harcamışım. Yarın İsveççe sınavı ve gündüz de comics dersim var. Şimdilik haberler böyle... Beni instagram başta olmak üzere diğer sosyal mecralardan da takip etmeyi unutmayın!



12 yorum:

  1. Bir turizm elçisi gibi detaylı yazmışsınız, ne güzel.
    Sınavda başarılar diliyorum.

    YanıtlaSil
  2. Haziran ayında Stockholm daydım. Çok etkileyici bir şehir. Öğle vakti Saray Muhafız Alayı'nın nöbet değişimi törenini atlamayın. Müthiş ABBA çalıyorlar :))

    YanıtlaSil
  3. Geçen Haziran da Stockholme gittik harika bir şehir, yazın çok keyifli, burası bende çok güzel hatıralar bıraktı. Ayrıca İsveç halkı da tam benlik kibar ve mesafeli :) Orada yaşarım yani bir fırsatım olsa :)

    YanıtlaSil
  4. İyi gezmeler. Dil öğrenme azminizi kutluyorum.

    YanıtlaSil
  5. Merhaba ;

    Bloğunuzu ilgi ile takip ediyorum. Çok faydalı içerikler paylaşıyorsunuz. Bloğunuz'dan para kazanmak için %50 Komisyon ile İnstaKitap Setine Satış Ortağı Olabileceğinizi Biliyor Musunuz ? https://goo.gl/iLiflK

    İnstakitap İnstagram üzerinden para kazanmanın kitabı para kazanmanın tüm metotları, butik açmak, satış yapmak, takipçi artırmak, 4 ayrı kazanç metodu.
    Herkese hitap eden yöntemler, sürekli güncellenen tedarikçiler, hepsi 3'lü kitap setinde. Sitemize gelen 100 ziyaretçiden 1'i sipariş veriyor.

    Sizi de satış ortaklarımız arasında görmekten memnuniyet duyarız.

    YanıtlaSil
  6. Mert'cim muhteşem bir yazı olmuş bu!!! Bizimle bu güzel günlerini paylaştığın için çok teşekkürler. İsveç çok merak ettiğim bir yer, IKEA'yı da çok sevdiğimi ekleyeyim:)) Her şey harika görünüyor, çevrenle çabucak kaynaşmana çok sevindim, seni gerçekten tebrik ederim, bugünlerin sana çok şey kattığına eminim, sana kolaylıklar dilerim, devam yazılarını da bekliyoruz, her şey gönlünce olur inşallah, sevgiler:)

    YanıtlaSil
  7. Gerçekten yaşam çok pahalıymış
    Ama çok güzel yerler,keyfini çıkarın:)

    YanıtlaSil
  8. Çok güzel bir yazı Mert, kutlarım. Sanki seninle birlikte orada geziyormuş gibi oluyor okuyunca... İsveççeye devam kararı çok isabetli:) Kolay gelsin Sevgiler:)

    YanıtlaSil
  9. Erasmus harika bişey hele bide İsveçteyse tadını çıkarmalısın :)!

    YanıtlaSil
  10. Güzel fotoğraflar, bol gezmeler :).

    YanıtlaSil
  11. boşver lundu güzel hayat işte o ilk fotodaki sivil lingon mu ne ikeadan alıp yiyiom ya nefis bişi. skam izlicem en kısa zamanda. bu yazıların nefis nefis :)

    YanıtlaSil
  12. aşırı gıpta ediyorum şuan size. ben de erasmus yapmak çok istiyorum daha öncesinde kısa süreli yabancı ülke deneyimlerim de oldu ama bir sene kaybım olması ihtimali benim birazcık canımı sıkıyor. sizinde dediğinz gibi pahalı olmasından dolayı ekonomik problemler, benim gibi yemek seçen biri için yemek problemleri gibi faktörlerde kafamı karışyırıyor. ama yazılarınızı okudukça resimlerinizi gördükçe edingidiğiniz arkadaşları gezdiğiniz ortamları gördükçe içim gitmiyor değil açıkçası. sizin adınıza çok seviniyorum. umarım bundan sonraki zamanlarınızı da eğlenceli ve verimli geçirirsiniz. Bol İsveçli günler :) :)

    YanıtlaSil

Gmail hesabı olmayanlar, anonim seçeneği ile yorum yapabilir... Yorumlarınız için çok teşekkür ederim!

NAKANO ESKİCİ DÜKKANI VE ÇOKSATAN KİTAP PROBLEMATİĞİ

Genelde kitapçıların çoksatan raflarından uzak durup, aksine hiç satmayan, kimsenin ilgi göstermediği, kıyıda köşede kalmış kitapları arar b...