14 Mart 2018 Çarşamba

TRABZON NOTLARI


Herkese merhaba!
Beni instagram'dan takip edenleriniz görmüştür, geçtiğimiz haftalarda Trabzon'daydım (henüz görmeyip de görmek isteyenleriniz için, story'leri Trabzon başlığı altında profilimde tutuyorum). 
Bu kadar İstanbul yeter deyip kendimi Trabzon'a atmıştım ama Trabzon'un da nüfusu çoktan bir milyonu aşmış. Her yer acayip kalabalıktı!
Benim için Trabzon asla tek başına doğayla iç içe olunan bir şehir değil. Zaten son on yıldır denizin doldurulması ve her yere gökdelen dikilmesiyle o filmlerdeki Trabzon görüntüsü de çoktan bozuldu. Artık o kadar da yeşil bir şehir değil yani Trabzon.
Neyse...
Bu Trabzon ziyaretimde de çok şey yaptım yine...
Şehirde yeni açılan kitabevlerini ve kafeleri keşfettim mesela. Bazılarının dekorasyonu o kadar güzel oluyor ki, kendimi cidden yurt dışında bir mekanda gibi hissediyorum. Bir de bu gidişimde çok çizgi roman okudum, şu yazımda da yazmıştım hatta.

Sezonun tiyatro oyunlarını da seyrettim, çok güzeldiler. Karanlıkta Komedi ve Küçülecek Yer Kalmadı notlarım, hala blog'a yazılmak için defterimde bekliyor.
Aynı zamanda alışveriş listem kabarıktı, hepsini Trabzon'a saklamıştım! Yeni gözlük ve telefon aldım! Bir önceki yazımda daha detaylıca anlatmıştım zaten. Samsung'un yeni çıkan modeli Galaxy J7 Pro ve bu sefer Ray Ban değil, ondan daha pahalı olsa da Italia Independent marka bir gözlük aldım. İkisinden de çok memnunum şimdi.
Modern tatların yanı sıra yöresel lezzetlerden Laz böreği, hamofta reçeli ve kuymak yedim. Sokak simidi, döner, köfte ve ekmeği söylemiyorum bile. Trabzon ekmeğini kızartıp üstüne tereyağı ve reçel de sürünce, of of, kahvaltılar hiç bitmesin istiyorsunuz.
Bol bol "organik" Trabzon tereyağı, sütü, yoğurdu yedim... Şimdi İstanbul'daki bu lastik yoğurtları, ilaç gibi kokan sütleri nasıl tüketeceğim bilmiyorum. İnsan doğal olana alıştıktan sonra yapay olanları gerçekten sevmiyor. Ama yapacak bir şey de yok galiba/maalesef.
Havalar genel olarak güzeldi. Bu sene hiçbir yere yağmayan kar Trabzon'a da yağmadı (dağların tepeleri beyazdı bir tek). Bazı günler resmen kıble esti, sıcaklık 25 derecelere kadar çıktı.
Şehrin ara sokaklarında bol bol gezdim, fotoğraf kamerasını aratmayan kamerasıyla yeni telefonumla fotoğraflar çektim...
Yorumlarınızı bekliyorum!

Sosyal medya hesaplarım: 

twitter: @ofluoglumert
instagram: @ofluoglumert
facebook: @ofluoglumert 

5 yorum:

  1. Ben de Ocakta ordaydim,ailem oldukca gidecegim ama cok cirkinlesmis guzelim sehir.

    YanıtlaSil
  2. ah şu hamofta reçeli! sırf onun için Trabzon'a gideceğim bir gün :D

    YanıtlaSil
  3. bozbalıka gittin mi ha ha haaa :)

    YanıtlaSil
  4. Trabzon'a bu sene gitmeyi düşünüyorum. Hatırlamış oldum bu düşüncemi de. :)

    YanıtlaSil
  5. Haftaya ben de güzel memleketimdeyim, o kadar özledim ki... Simidini, güzel ekmeğini, gittiğim de geri dönemeyebilirim

    YanıtlaSil

Gmail hesabı olmayanlar, anonim seçeneği ile yorum yapabilir... Yorumlarınız için çok teşekkür ederim!

KİTAP ALINTISI

Yeni romanım Benim Küçük Şaheserim'den bir alıntı:  "Kitaplar onun ecza dolabıydı. Hastalanırsa -ruhu hastalanırsa- hangi kitabı aç...