Bozbalık Köyü'nde bir şeyler oluyor... Sakin görünen küçük bir Karadeniz köyü hangi karanlık sırları saklıyor olabilir ki?
İlk kitabım Ters Düz'ün devamı olan yeni kitap öncesi kitabın yeni kapaklı özel baskısının çıktığından burada bahsetmiştim.
Bu özel baskı sadece Kitapyurdu'nda satılıyor, Ters Düz'ü burada bulabilirsiniz.
Yazdığım roman, hikaye ve senaryolardaki karakterlerle ilgili, aklımdan hiç çıkmayan bir şey var: İki insan arasındaki ilişkide yaşanabileceklerin sonsuzluğu çok enteresan değil mi? Heyecan verici ve aynı zamanda korkutucu. Salt aşk ilişkisine indirgemiyorum; dramatik perspektiften ele alarak, daha genel anlamıyla ilişkilerden bahsediyorum. İnsanlar arasındaki ilişki ağlarından. Çok sayıda insana, çok kalabalık ortamlara gerek yok. Bomboş bir odanın içinde, sadece iki insan arasında bile sonsuz sayıda olay, gelişme, durum yaşanabilir. Hatta bazen bir başka kişiye dahi gerek yok; insan kendi içinde de sayısız çatışmadan, fırtınadan ve savaştan geçebilir… Hangimiz geçmiyoruz ki?
Ta lise yıllarımdan beri üstünde çalıştığım bir hikaye olan Ters Düz'ü tam da böyle duygularla yazdım işte. Trabzon'da, adı Bozbalık olan hayali bir köy kurguladım ve küçücük bir köyde bile, eğer insan faktörü varsa, ilişkilerin ne kadar karmaşık olabileceğini göstermeye çalıştım. İstanbul gibi büyük bir şehrin karmaşasından Bozbalık gibi bir yere dönmek zorunda kalan Ece'nin, sığındığı bu küçücük köyde oradakinden çok daha büyük tehlikelerle, karanlık insan ilişkileriyle karşılaşması fikrini esas aldım. Hatta ben, henüz serinin ikincisi sizinle buluşmadığı için okumanıza şimdilik daha çok zaman olan ama benim yazmaya çoktandır başladığım üçüncüsünde, ne tepki vereceğinizi merak ettiğim bazı karakter dönüşümleri kurguluyorum. Bozbalık Üçlemesi'nin ana çıkış noktası (kitap yayımlandığında okuyup yazdığı yazıyı bana ulaştıran içinizden bir okurumun da dediği gibi) tam da bu: İnsan olan yerde, her şey olur.
Bozbalık'ta görüşmek üzere. 🌳🙋🏻♂️📚
Kitapla ilgili yorumlarınızı mutlaka bekliyorum.