16 Eylül 2013 Pazartesi

SİNEMALARDA HANGİ FİLMLER VAR?

Çok iyi iki dostun yolları 1960'lar Londra'sında nasıl ayrılır? Ünlülerin özel eşyalarını çalma takıntısının sonu nedir? Bir psikologla bir katilin mücadelesi nerede biter? Eylül ayı sinemalarda yine en güzel filmlerin ayı. Seçtiklerimse izlemek istediklerimden sadece üçü. Woody Allen başka yazıya!
Ginger & Rosa / Bir Hayalimiz Vardı: Sally Potter, adını hep duyduğum ancak filmleri ülkemiz sinemalarında pek gösterilmediği için bir türlü izleyemediğim başarılı ve ödüllü bir yönetmen. Yeni filminin buralarda da vizyona gireceğini duyunca, merakla yaklaştım. Konusu ilginç ama önce şunu söylemek istiyorum: Bizim sinemacı çevirmenlerimizin adeti midir filmin orijinal adını katletmek? Tercümeleri birebir yapamıyorsunuz hadi neyse de, özel isimden oluşan filmin adını değiştirmek niye? Oldu olacak filmi de siz çekin! Senarist "Ginger & Rosa" demiş, siz niçin yeni bir isim takıyorsunuz? Ama neyse, "Ginger & Rosa/Bir Hayalimiz Vardı"nın detaydaki bu sitemleri hiç hak etmeyen güzellikte bir hikayesi var. Potter, senaryosunu da yazdığı bu duygusal filmde iki genç kızın hayatını anlatmış. Çok iyi iki arkadaş olan Ginger (Elle Fanning) ve Rosa (Alice Englert) 1960’ların Londra’sında Küba füze krizinin de gündemde olduğu günlerde siyaset ve felsefe gibi konularla ilgileniyorlar. Çok geçmeden dostlukları bir çıkmaza giriyor. Filmdeki sürprizleri açık etmemek adına fazla bilgi vermiyorum, internette dahası mevcut. Bu ayın en güzel filmlerinden biri bu gibi. 6 Eylül'de gösterime giriyor.
Filmin başrollerini Elle Fanning ve Alice Englert paylaşıyor. Ayrıca Alessandro Nivola, Christina Hendricks, Timothy Spall ve Annette Bening de rol alıyor. Hendricks adı size bir yerlerden tanıdık geliyorsa, o yerin "Mad Men" olduğunu hemen belirteyim.
Fısıltı mecmuası: Elle Fanning gerçekte daha küçük olduğu halde filmde on altı yaşındaki Ginger’ı canlandırmış.
The Bling Ring / Pırıltılı Hayatlar: Yönetmen ve senarist koltuğunda Sofia Coppola’nın oturduğu "The Bling Ring/Pırıltılı Hayatlar" ünlülerin evlerini soyan bir çetenin öyküsünü anlatıyor. "Harry Potter"dan tanıdığımız Emma Watson'un filmin görselleriyle ne kadar da büyümüş olduğunu görüyoruz. Filmde onun yanı sıra Taissa Farmiga, Leslie Mann, Israel Broussard ve Katia Chang de rol alıyor. 13 Eylül'de vizyona giriyor.

Fısıltı mecmuası: Film gerçek bir olaya dayanıyor. Ünlülere ve eşyalarına karşı takıntıları olan bir çete gerçekten de Paris Hilton, Megan Fox ve Orlando Bloom gibi isimleri hedef almış.
Alex Cross: James Patterson’ın yarattığı Alex Cross’un üçüncü beyazperde macerası bu ay vizyonda... “Kiss the Girls / Kızları Öp” ve “Along Came a Spider / Örümceğin Maskesi” adlı filmlerde Cross’u Morgan Freeman canlandırmıştı. Bu filmdeyse onun yerini Tyler Perry alıyor. Psikolog ve dedektif Cross, bir katilin peşine düşünce macera başlıyor. Filmdeki katilin “Lost” ile hayran kaldığımız ama sonra dizi uzayınca sivilcelerine bakmaktan sıkıldığımız Matthew Fox olduğunu belirteyim. Rob Cohen yönetmenliğindeki film, 20 Eylül’de vizyonda. Bir de demeyeyim demeyeyim diyorum ama, üstte tanıttığım "Ginger & Rosa"ya uyduruk bir ad taktınız da, "Alex Cross" niye aynen kaldı çevirmenler? Yani bu işin kesin bir kuralı yok mudur? Her şirket kafasına göre mi takılmaktadır?
Fısıltı mecmuası: Filmin uçaklarda gösterilmesine aileler karşı çıkmış.

1 yorum:

  1. alex cross kitaplarını da filmlerini de kaçırmam.

    sofyayı da. seli potır da çok iyidir.

    :)

    (blogumdaki bütün kitap, film, müzik, konser vb. okuduktan sonra, izledikten sonra yazıyorum tabii. okumadan, izlemeden nasıl not vereyim ki allam yaaa) (yani haftada iki kitap ve iki sinema ortalamam)

    :)

    YanıtlaSil

Gmail hesabı olmayanlar, anonim seçeneği ile yorum yapabilir... Yorumlarınız için çok teşekkür ederim!

SİNEMADA İKİ FİLM

Son günlerde sinemada iki filme gittim. İlki, The Substance. Yani Cevher. Bence mutlaka görülmesi gereken, ama son derece rahatsız edici bir...