21 Eylül 2013 Cumartesi

MAGAZİNİN HALET-İ RUHİYESİ

CUMARTESİ CUMARTESİ BİR BEN KALDIM...

"Muhteşem Yüzyıl'da oynamayan bir ben kaldım!" demeyen...

Şeyda Coşkun'la sahilde iki ileri bir geri yürümeyen...

Gazetede köşe yazmayan...

Sabah saat 7'den sonra uyumayı beceremeyen...

Kebapçı açıp lahmacunla poz vermeyen...

ÖNCEKİ SAYFADA BAŞLAYAN "A.Ş.K.", SONRAKİNDE BİTMİŞ!

Bugün bu yazıyı yazmak için bilgisayarımın başına geçmeden hemen önce ellerimi boyadan simsiyah yapan gazetemi açmış, her puntodaki yazıları didikleyerek, bir yandan televizyona göz atarak bir yandan çayımı yudumlayarak keyif içinde okuyorum. "A.Ş.K." dizisinin oyuncusu Aslı Tandoğan ile dizinin tanıtımı adına röportaj yapmışlar, buraya kadar güzel. Aynı gazetenin sonraki bir sayfasında, yine "A.Ş.K."ta oynayan Kaan Urgancıoğlu hakkında Asmalımescit'te görüntülenmesiyle ilgili o klasik haberlerden yapmışlar, bu da güzel. Ama şu cümleye bir bakın: "Kaan Urgancıoğlu, uzun bir aradan sonra ekrana dönüyor. ... Uzun süredir herhangi bir projede yer almayan Urgancıoğlu ayrıca yakında yeni bir diziyle ekrana döneceğini söyledi." Hoppala! E az önce "A.Ş.K"tan bahsediyordunuz, Urgancıoğlu da bu dizide oynuyor, niye yazmıyorsunuz? Sanki henüz netleşmemiş bir projede rol alacakmışçasına "yeni bir dizi" diye geçiştirmişler. Desenize "A.Ş.K." diye veya ona sorsanıza "Hangi dizi?" diye. Gazetelerin ve dergilerin muhabirlerinin/yazarlarının birbirlerinin yazılarından daha çok haberdar olmaları lazım. Kaldı ki dizi haftaya başlıyor. Başlayan bir iş hakkında detay vermek gerekmez mi?

KAÇ YILLIK "KAMURAN", OLDU "KAMRAN"!


Reşat Nuri Güntekin'in pek ünlü romanı (aslında önceleri oyun olarak yazmış) olan "Çalıkuşu" da "televizyona uyarlanan edebiyat eserleri" sınıfına girdi, biliyorsunuz. Romanı okumayanlar bile Feride'yi ve Kamuran'ı bilirler. Ama bugün gazetedeki röportajda kaç yıllık Kamuran'ı "Kamran" diye yazmışlar. Acaba yanlış yazım mı, diye baktım ama yok ısrarla "Kamran" deniyor. Şu yazımda yeni sezonun dizileriyle ilgili bir şeyler yazmıştım, orada yine bir romandan uyarlanan "Fatih/Harbiye"den ve Şinasi'den bahsetmiştim. Dizi günümüzde geçmesine rağmen isimler korunmuş yani, bunu demek istemiştim. Kaldı ki "Çalıkuşu" kendi döneminde geçiyor. Ama koskoca "Kamuran"ı "Kamran" yaptılarsa vardır bir bildikleri...

HEPİMİZLE BİR GÜZEL DALGA GEÇMİŞ!

Cameron Diaz, İtalyan dergisi "F"e verdiği röportajda öyle bir şey söylemiş ki, meslektaşlarıyla resmen dalga geçmiş: "Evlenirsem boşanmak için zaman kaybederim ve bu bana göre değil." İki hafta evli kalıp boşananlara duyururcasına... İyi demiş!

DİZİLERİMİZE NAZAR DEĞDİ


Bu sezon dizilerimize nazar değdi, malum.

"Muhteşem Yüzyıl"daki Hürrem rolü ile hem saraya hem de gönüllerimize taht kuran sıcak, sempatik, samimi, doğal, içten, televizyonların örnek ismi Meryem Uzerli gitti; onun yerine Hürrem olarak Vahide Gördüm geldi.

"İntikam"daki Rüzgar rolü ile dizinin yakışıklısı, jönü, sempatiği, karizmasıyla konuşulanı Nejat İşler gitti; onun yerine Rüzgar olarak Yiğit Özşener geldi.

"Umutsuz Ev Kadınları"ndaki değişiklik belki de denklemin sağlamlığından ötürü göze batmadı, sırıtmadı, izleyiciyi somurtturmadı. Dizinin en sevdiğimiz karakterlerinden biri olan Zeliş'i canlandıran Evrim Solmaz yeni sezonda yok. Peki diğer dizilerdekinden farklı olarak ne yapıldı? Solmaz'a çok benzeyen yeni bir Zeliş mi bulundu? Hayır. Senaryoya son derece uyan bir "bahane"yle Zeliş diziden çıkarıldı, onun yerine Gülşah geldi. Yani Gülşah'ı canlandıran Deniz Uğur. Bu da dizinin "beyin takımı"nda "Desperate Housewives"tan isimler olmasıyla sağlandı, hiç kuşkusuz. Kim bilir? Belki senaristler yine göze batırmadan, seti de özleyen Solmaz'ı Zeliş olarak yeniden karşımıza çıkarır...

JÜRİ DEĞİŞİKLİKLERİ, "TAZELEME" ÇALIŞMALARI
 


Bir sezon bitip bir başka sezon başlarken değişen yalnızca dizi oyuncuları mı? Hayır! Bakınız "O Ses Türkiye"de de jüride yarı yarıya bir değişiklik var. Hülya Avşar ve Mustafa Sandal yeni sezonda jüri koltuğunda değiller. Hadise ve Murat Boz ise yine karşımızdalar. Şimdi. Bu iyi bir taktik mi? Seyircinin en sevdiği isimleri koruyup diğerlerini çıkartmak, bu arada jüriyi de "tazelemiş" olmak. "O Ses Türkiye" için bu geçerli değil, çünkü Avşar ve Sandal da jürinin en kıymetlilerindendi. O zaman? Salt bir "tazeleme" çalışması. Yeni gelen Ebru Gündeş ve Gökhan Özoğuz'a itirazım yok, ama bence jüri ya baştan aşağı değişecekti ya da tamamen aynı kalacaktı. "Yetenek Sizsiniz Türkiye"de de yine böyle bir şey oldu, gerçi ona alışığız. Ama böylesi bana sadece itici, kanal değiştirici, kaçılası geliyor... 

3 yorum:

  1. Bir ben kaldım kısmına bayıldım

    YanıtlaSil
  2. Çalıkuşu'nu yeniden dizi yapıyorlar ama değiştirmişler ve eklemeler yapmışlar ne yazık ki..

    Kitapta karakterin adı "Kamran" diye geçiyor zaten ama insanların aklında Kamuran olarak kalmış, 80'lerde bir dizi uyarlaması daha yapılmış ve orda da Kamuran diye geçiyor, belki de söylenişi kolay diye öyle denmiştir.

    YanıtlaSil
  3. http://blog.milliyet.com.tr/saraya-kapagi-atan-atana--/Blog/?BlogNo=429550

    muhteşem yüzyılla ilgili yazımı yukarıdaki linke tıklayıp okuyabilirsin
    diziler cozuttu
    ben en çok uğur yücelli aramızda kalsın'ı sevdim
    tavsiye ederim,çok eğlenceli

    YanıtlaSil

Gmail hesabı olmayanlar, anonim seçeneği ile yorum yapabilir... Yorumlarınız için çok teşekkür ederim!

SİNEMADA İKİ FİLM

Son günlerde sinemada iki filme gittim. İlki, The Substance. Yani Cevher. Bence mutlaka görülmesi gereken, ama son derece rahatsız edici bir...