Sezon geçmiyor ki ekranda yeni bir mafya dizisi olmasın! Geçen sezondan devam eden Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz'dan sonra, bu yıl da tabancalı tüfekli, bıçaklı sopalı, kanlı kasaplı bir dizimiz oldu (Kurtlar Vadisi vardı on yıl önce, hala var mı o?). Kebapçı Celal'in bıçaklı kıymalı sahneleri bana biraz fazla geldi. Diziyi kadın seyirciyi düşünmeden yapmışlar sanki. Hep kavga hep dövüş. Hele ilk bölümde, duygular resmen es geçilmişti. O naiflik yoktu. Sert ve soğuk bir ilk bölümdü. İki hafta önce, ilk bölümü 19 Eylül Pazartesi akşamı yayınlanan diziyi ben ancak bugün, hatta biraz önce izleyebildim. Konu fena değil. Yani. Dizinin son sahnesine kadar bir şekilde izliyoruz. Son sahnede ters köşe oluyoruz. Ama ben internette okudum, hakikaten Köstebek filminin aynısı! Uyarlama değil. O filme bir gönderme yok. Bu nedenle esinlenmişler/çalmışlar yorumları yapılıyor sık sık. Bir anda soğudum diziden. İçerde meğer Köstebek filminden uyarlama/esinlenme/çalınmaymış! Yaşadığım hayal kırıklığı ve diziden ışık hızıyla soğumam. Dizinin başında yazmıyor yani teknik olarak bir uyarlama değil ama filmle olan konu benzerliği "izleyicilerin gözünden kaçmamış".
Çağatay Ulusoy'un romantik serseri rollerinden fazlasıyla sıkılmıştım ama sanırım ilk kez bu dizide gerçek bir karaktere bürünmüş. Çağatay Ulusoy bu dizide oyunculuğunu gösterebileceği bir rol seçmiş, iyi seçim. Ama Kuzey Güney'deki Kuzey'i fazlasıyla hatırlatmıyor mu? Sarp olmaya çalışırken mimikleriyle, hareketleriyle sanki Kuzey'i taklit ediyor gibi geldi bana. Ama onu bir tek Kıvanç Tatlıtuğ başarabilir. Bir kere bu bir. Aras Bulut İynemli'yi izlemeyi severim. Yaş olarak Ulusoy ve İynemli birbirlerine ne yakın ne uzak duruyorlar. Bensu Soral'ın avukat, Damla Colbay'ın gazeteci rolünüyse fazla karikatürize buldum. Çıplak Gerçek'teki rolüyle hafızalara kazınan Mustafa Uğurlu, kötü polis rolüne çok uymuş ama sinir edici bir karakter gerçekten.
Toygar Işıklı yine Karadayı'nın müziklerine benzer müzikler yapmış. Sanırım o da artık Serdar Ortaç gibi kendini tekrar etmeye başladı. Tamam müzikler, jenerikler güzel, hatta çok güzel. Ama biz bu melodileri daha önce elli defa duyduk yani.
Aslında zaman atlamalı, flahback'li dizileri bizim seyirci hiç sevmez. Ama İçerde sevildi. Bunu da hiç şüphesiz mafyalı, tabancalı, kavga dövüşlü sahneleri seven erkek seyirci sağladı. Bakalım dizi nasıl devam eder? Bu hafta en çok izlenen dizi oldu kendisi.
Ama hayıııır, uzun zamandır iyi karakter rolleriyle ekranlarda olan Çetin Tekindor'a ben bizim kitaptaki şeyin rolünü verecektim, anladınız siz! Artık kapıldı kendisi!
Gelelim Arkadaşlar İyidir'e... Pazar akşamları yayınlanan bir gençlik dizisi. Reytingleri başta iyiydi, şimdi düşmeye başladı. Çünkü dizide bir kötü kız var ki, yani yaptıkları akıl almıyor. Niye o kadar kötülük saçıyorsun Gizem?
Dizi üniversite birdeki öğrencilerin hayatlarını anlatıyor ama o kadar çok öptün öpmedin muhabbeti var ki, hani bırakın liseyi, ilk okulda bile böyle muhabbetler dönmüyor artık. Yani dizi arada kalmış. Teenage'lere mi hitap ediyor yoksa genç yetişkine mi?
Hani şu yazımda yazmıştım ya, aynen dediğim gibi oluyor: Şundan gönül rahatlığıyla emin olunabilir ki Miss Turkey kızları bundan sonra Kösem Sultan'ın hareminde, çeşitli gençlik dizilerinde ve yalılı/köşklü dizilerde arz-ı endam edeceklerdir.
İşte Aslı Melisa Uzun da sıfır oyunculukla Arkadaşlar İyidir'in başrolüne konmuş. Rol yapamıyor, sesini kullanamıyor. Bir tuhaf yani. Güzel mi? (Ya bana sorarsanız güzel de değil.)
İdris Nebi Taşkan da sesini kullanamayan bir diğer oyuncu. Sesi kısık resmen. Sesi çıkmıyor. Hasta olmuş gibi. Bazı dizilerde dublaj yapıyorlar ya, esas dublaj ona lazımmış. Kulak tırmalayıcı bir sesi var. Oyunculuğu da donuk. Bir de Engin Öztürk'ün küçüklüğü sanki.
Akın Akınözü'nün oyunculuğunun da gelişmeye çok ihtiyacı var. O da Şükrü Özyıldız'ın çocukluğu sanki. Saçlar aynı.
Kısacası, Arkadaşlar İyidir oyunculuk yapamayan üç başrolü ve lise dizisi mi yoksa üniversite gençliği mi olduğuna karar veremediği senaryosuyla, daha çok gitmez gibi görünüyor. Finali yakındır.
Öyle işte... Kördüğüm hakkında da karmaşık duygular içerisindeyim. Sevdiğim bir dizi ama iyice kördüğüm oldu artık. Neyse ki Feyza'yı canlandıran Tülay Günal hala dizide. Geçen sezon finalinde kendisini vurmuştu çünkü. Belçim Bilgin'in ayrılması iyi oldu çünkü onun da dediği gibi "Naz'ın hikayesi bir kördüğüme dönmüştü". Peki madem ilk bölümden ayrılacağı belliydi, Fox'un yeni sezon tanıtımında işi ne?
Ama Fox'un yeni sezon tanıtımı muhteşem olmuş! Muhteşem Yüzyıl Kösem: Bağdat Fatihi IV. Murat (evet, dizinin bu sezonki adı da bu)'i de çok güzel geçirmişler aradan! Tarihi karakterlerin duvarda bir tabloda olması akıllıca. Herkes gibi dans etselerdi inandırıcı olmazdı diye düşünmüş olmalılar. O müzik de hoşuma gitti. Nurgül Yeşilçay, Farah Zeynep Abdullah ve Aslı Tandoğan'lı ilk bölümü izlemeyi düşünüyorum.
(İzlenecekler birikti...)