7 Mart 2017 Salı

ŞU SIRALAR YÖRESEL LEZZETLERE TAKTIM!


Merhaba... Fotoğraf Brugge'dan, gelecek yazımda Brugge gezimi detaylıca anlatacağım ama şimdi kısa bir şey yazıp "fika"ma kaldığım yerden devam etmek istiyorum. Çünkü bisikletle IKEA'ya gidip geldim ve donuyorum. Sıcak çay ve cookie keyfini hak ettim sanırım (Bu sabah Willys'ten aldığım dammsugare'yi deniyorum - sevmedim. Ve şu an internette gördüm, bugün de dammsugare günüymüş! Tesadüfe bakın, bilmeden doğru günde almışım! Ama ben semla veya dammsugare günü istemiyorum, kanelbulle veya wienerbröd günü istiyorum!). Rüzgar öyle sert esiyor ki... Havada yine kar soğuğu... IKEA'dan yiyecek bir şeyler de aldım, zaten hantal olan bisikletin iki tarafına da aldıklarımı astım, iyice ağırlaştırdım, rüzgara karşı zorla sürdüm. O nedenle cidden ısınmam gerek. 

Şimdi gelelim esas konuya... 

İsterseniz dünyanın en küçük köyüne, kasabasına gidin, günümüzde her yerin gittikçe birbirinin aynısı olmaya başladığını fark edip şaşırırsınız... "Köye mi geldim ben, yoksa hala şehirde miyim? Bu büyük markaların, zincirlerin burada işi ne?!" Artık dünyanın neresine giderseniz gidin o kafede aynı kahveyi içebiliyor, o hamburgercide aynı hamburgeri yiyebiliyorsunuz (ki söylemeden geçemeyeceğim, eğer öyle yapıyorsanız, çok sıkıcısınız). Oysa yerel tatların peşinden koşmak lazım. Mesela ben seyahatlere çıktığımda hep öyle yapıyorum. Hatta bazen diyorum ki ben İsveç'e gezip görmekten çok yemeye geldim galiba! E ama değişik ülkelerde değişik lezzetler tatmadıktan, oranın insanının yediği şeyleri denemedikten sonra seyahatin ne anlamı var? Evet ben bu ara değişik yemek çeşitlerine, yöresel lezzetlere, kahvaltı kültürlerine her zamankinden çok taktım.

Yakında benden bir yemek kitabı gelirse hiç şaşırmayın diye baştan söylüyorum!

Gündelik hayatımdan daha fazla detay için beni sosyal medyada takipte kalmaya devam edin:




Ve güzel jaz parçalarından oluşan bir linki de buraya bırakıyorum... İsteyenler için... 

3 yorum:

  1. Söğüt dalı gibi incecik olunca yemeye, kahvaltıya taktım demek kolay tabii!!! Afiyet olsun, yediğin içtiğin senin, gördüklerin bizim olsun. Aslında yemek kitabı güzel fikir, değişik bir lezzet armonisi olabilir :D

    YanıtlaSil
  2. Calimero'nun yorumuna +1 demek istiyorum. İnce olunca gelsin yöresel tatlar.
    Jaz videosu ise not available.

    YanıtlaSil
  3. isveççe yiyecek isimlerini hep yaz. pek keyifli okumak :)

    YanıtlaSil

Gmail hesabı olmayanlar, anonim seçeneği ile yorum yapabilir... Yorumlarınız için çok teşekkür ederim!

MERT OFLUOĞLU BENİM KÜÇÜK ŞAHESERİM GAZETE OKSİJEN RÖPORTAJ

Benim Küçük Şaheserim'le ilgili Gazete Oksijen’in sorularını yanıtladım. Röportajın tamamını Oksijen Gazetesi’nin web sitesinden okuyab...