7 Aralık 2019 Cumartesi

BİLE BİLE LADES: O DİZİLERİN BİRÇOĞU TUTMAYACAK!

Yapımcılar ve kanallar bu sene acı bir şekilde ve önceki sezonlardan çok daha net olarak şunu anladı (umarım anlamışlardır): İzleyici için başrolde hangi oyuncuların olduğu zerre kadar önem taşımıyor. İzleyici, hikayesi ve senaryosu kötü olan diziyi izlemiyor. Ama daha da vahimi... İzleyici artık hikayesi iyi olan diziyi de izlemiyor. Peki ne olacak?


Bu sene beklenenden çok erken final yapan dizilerden sadece birkaçı Kuzgun, Bir Aile Hikayesi, Kardeş Çocukları ve Kurşun... Sevgili Geçmiş, Ferhat ile Şirin ve Azize'nin de sonu görünüyor. Ama böyle olacağı belliydi. O kadar belliydi ki...

Artık geleneksel ekranda tutan işler, genel olarak, muhafazakar ve TOTAL izleyiciyi hedef alan işler. Bundan böyle sadece AB kitlesi düşünülerek yola çıkan işler tutmaz ve tut-ma-ya-cak. TOTAL ve AB'yi aynı potada eritmek gerekiyor. Hikayeler bu gözle değerlendirilmeli. Ama kanallar ve yapımcılar bile bile lades demeye, tutmayacağı on kilometre öteden bile belli olan projelere yatırım yapmaya devam ediyor...



Biz sevelim veya sevmeyelim, izleyelim veya izlemeyelim; Hercai, Kuruluş Osman, Kuzey Yıldızı İlk Aşk, Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz ve Mucize Doktor'a rağmen Bir Zamanlar Çukurova işte bu yüzden tutuyor. Hercai hariç bu beş dizinin dördünün gelecek sezonu bile neredeyse şimdiden garanti.

Çünkü ekranda kendine ait bir şeyler bulamayan AB izleyicisi artık yavaş yavaş (belki de hızlı hızlı) dijital platformlara kayıyor. Geleneksel ekran, tamamen değil ama büyük oranda TOTAL izleyiciye kalmış durumda. Tabii ister geleneksel ister dijital ekranda olsun, hikaye her şeyden önce geliyor.

Sadece TOTAL seyirciyi düşünmek de büyük hata olur. TOTAL'İ ve AB'yi aynı diziye kilitleyecek senaryolar başarıya ulaşır ve ulaşıyor da. AB izleyicisi bir anda buhar olup uçacak değil ya! Geleneksel ekranın başından ayrılmayan bu izleyici de mutlu edecek hikayeler gerek.


Bununla birlikte, görünürde AB'ye oynayan ancak temelinde "o" sınıftan olmayan bir kızın "sınıf atlama" ve "sosyeteye girme" hikayesini anlatan Yasak Elma gibi bir dizi bile, 3. sezonunda hala her iki grupta da başarı gösteriyor. (Dizinin sezon afişi muhteşem.) 

Salı akşamı Kadın ve Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz gibi güçlü dizilerin arasında fena gitmeyen Çocuk'sa, nadir bir örnek: Mesela AB reytingi daha iyiyken Total'de daha kötü ama kanal da şimdilik memnun görünüyor, zaten Star'ın elindeki tek iyi iş o. Dizinin çatışması, temposu yerinde. Nazan Kesal ve İsmail Hacıoğlu diziyi tek başlarına bile sırtlayıp götürmeye yetiyor. 16 Aralık pazartesi akşamı Engin Akyürek ve Neslihan Atagül'ün oynadığı Sefirin Kızları'nın devreye girmesi durumu değiştirebilir tabii. 

Geleneksel ekran için görünen o ki, izleyici kadın çatışmasını, kadın entrikasını, belli bir yöre-coğrafyada geçen dizileri (Doğu Karadeniz, Çukurova veya Doğu Anadolu gibi) ve aşk üçgenlerini seviyor. Bu hikayelerin içine fazla polisiye ve fazla detay girdi mi, izleyici yoruluyor. O tip hamleleri dijital projelere saklamalı.



Bu sezon şu ana kadar Kanal D ve Star hiçbir şekilde başarı gösteremedi, istediğini alamadı. Seyirciler Fox, ATV ve Show arasında gidip geliyor.

Şu anda halihazırda hazırlanan birçok proje var. Bazılarını biliyorum, hepsi de hakikaten ruhsuz işler. Oyuncular iyi, ama hikayeler, senaryolar vasat. Belki de her şey, senariste "Elimde şöyle bir oyuncu var, ona uygun bir hikaye yazsana" demekten vazgeçildiği an düzelecek.

Oyuncudan önce hikaye sahibiyle, senaristle masaya oturulacak. "Nasıl bir hikayen var?" diye konuşulacak. O hikaye günümüz şartlarıyla, sosyoekonomik ve hatta politik açıdan değerlendirilecek.

"Şu anda böyle bir hikayeye ihtiyaç var mı? İzleyici burada kendinden, günlük hayatından bir karşılık bulabilir mi?" diye düşünülecek. Bu hikayede, "izleyicinin daha önce izlediği dizilerden farklı, evet temelde aynı, ama yine de farklı bir şeyler var mı" diye bakılacak.

Ama yok! Bunlar yapılmazsa, yine üç-beş bölümde biten işlerle karşılaşılması hüsran olmamalı. Çünkü beklenen sonuç bu. Kanallar, yapımcılar nasıl bu kadar kör olabiliyor, inanmak oldukça güç... Bir isim vermiyorum, zaten bazıları henüz duyurulmadı da. Ama o dizilerin birçoğu maalesef tutmayacak.
Ve atlamışım: Bir anda hikayedeki bin karakterin bini birden izleyicinin önüne atılmayacak. İzleyici önce, hikayenin özündeki üç beş karakteri görecek. Ne kadar önemli olursa olsun, bir karakter eğer "ana" karakter değil de "yan" karakterse, ilk bölüme mümkünse çok az dahil olacak.

Peki sizin konuyla ilgili görüşleriniz neler? Siz bu sezon hangi dizileri izliyorsunuz? Yoksa televizyondan bıkıp, günlük drama ve entrika dozunuzu dijital projelerden karşılayanlardan mısınız?


Bakalım önümüzdeki günlerde neler olacak...

Not: Canım Bennu (Yıldırımlar) Abla ile gittiğim Ve Sonra Dans Ettik filmini nasıl bulduğum, instagram'dan sorulmuş. Hoş bir Gürcü filmi. Benim notum 7.5'tan 8. Bennu Abla direkt 8 verdi. Yani ikimiz de beğendik.

instagram.com/ofluoglumert

twitter.com/ofluoglumert
facebook.com/ofluoglumert

14 yorum:

  1. Televizyonu bırakanlardanım ben. Sadece bizimkiler Mucize doktoru izlediği için onlarla izliyorum. Ve birde güzel bir uyarlama olduğu için. Yoksa onun dışında çoğunluğu Kore dizisi olsa da mis gibi yabancı diziler ile devam ediyorum hayatıma. Eski diziler ne kadar güzel ve özeldi.. Özlüyorum onları gerçekten. İlk aklıma gelenler; Yabancı damat, Gülbeyaz, yedi numara gibi hepimizin keyifle izlediği güzel aile dizileri vardı bir zamanlar..

    YanıtlaSil
  2. neden böyle riske giriyorlar
    belkide ya tutarsa diye sanırım

    YanıtlaSil
  3. Çözümleme çok iyi olmuş, katılıyorum ben çocuk’u seviyorum sadece, umarım bitmez :)

    YanıtlaSil
  4. Kadın'ı hala izliyorum.Yasak Elma favorim.Ferhat ile Şirin'i de zevkle izliyorum.Sefirin Kızı'nı merakla bekliyorum. Benim için dizinin oyuncuları önemli.Bir de konu ilk bölümde herşeyi ile gözler önüne serilince hoşuma gitmiyor.Mesela Kurşun ilk bölümünde ne var ne yok anlatıldı, film gibi,tadı kaçtı, beklenti kalmadı.Kesin biter dedim, bitti.Ferhat ile Şirin'de aynı olay oldu ama mekanlar, oyuncular, çekimler güzel umarım devam eder.Konularını tahmin edebildiğim dizileri izlemeyi sevmiyorum.Aa Zalim İstanbul'u unuttum. Kaydediyorum bakışma uzatma sahnelerini geçe geçe izliyorum.Oyuncularını beğendiğim ,/konusu baya çarpık ilişkilerle dolu gerçi/dizilerden. Sevgili Geçmiş'i de geriden gelerek kayıtlardan izliyorum.tatil yöreleri, gerilim falan güzel o da.Bu arada baya varmış izlediğim dizi.

    YanıtlaSil
  5. Yazılarınızı sessiz sedasız, keyifle takip edenlerdenim.. Tespitleriniz her zamanki gibi çok doğru. Tebrikler... Ben de Çocuk ve Mucize Doktor izliyorum bu sene sadece. Doktor da ne kadar böyle gider bilmiyorum. Ama herkes tarafından esas muhafazakar dizilerin izlendiği bir gerçek..
    Twitterınızda gördüğüm galiba Babil de yayınlanmayacak?
    Artık keşke sizin kitabınız, hikayeleriniz de dizi olsa.. Kaleminiz çok kuvvetli. :)

    YanıtlaSil
  6. Dizileri en fazla 5. Bölümlerine kadar izleyebiliyorum, belli bir süre sonra sevdiğim oyuncular dizide olsa bile diziyi beğenmediysem katlanamıyorum. Açık konuşmak gerekirse televizyon üzerinden sürekli takip ettiğim dizi Mucize Doktor. İzlediğim bazı dizileri ise youtube üzerinden kesitlerine bakarak takip ediyorum. Çocuk, Azize, Benim Adım Melek dizilerinin kurguları biraz daha alışılmışın dışında olduğu için beğeniyorum. Kalemine sağlık :))

    YanıtlaSil
  7. Ben eskiden Türk dizilerinin hastasıydım. Hatta o yüzden hep dizilerle alakalı bir iş yapmak isterdim. Ama sektörü biraz biraz anlamaya başlayınca hayallerimin çok uzağında olduğunu da anladım. Şimdilerde sadece Yasak Elma izliyorum. Onun nedeni hareketli oluşu. Her an bir şey oluyor mizah tarafı da cabası. Başladığından beri takip ederim. Herkes süreler azalsın derken neden azaltılmadığını da anlamış değilim. İşin içinde kesin maddi durumlar vardır ama o kadarını da ben bilmiyorum maalesef. Ne diyelim bu kadar güzel iş yapabilecek potansiyelde kişiler varken sektörde onları böyle kalitesiz işlerle yıpratmak çok yazık. Umarım yakında bu düzen değişir.

    YanıtlaSil
  8. Yıllara göre bir grafik düzenlemeye kalksak.
    Dizi sayısı artışı ultra düzeyde olur lakin aynı zamanda kalitesizlik grafiği de ultra düzeyde yükseliyordur.

    YanıtlaSil
  9. 2020ye geldik hala böyle diziler var tuhaf

    YanıtlaSil
  10. Blogunuzu zevkle takip ediyorum,emeğinize sağlık.Zaman ayırmak isterseniz sizi de bloguma davet ediyorum.Sağlıcakla Kalın.

    https://hepfragmanizle.blogspot.com/

    YanıtlaSil
  11. quicksand bitti çok iyidi bee :) rita da iyi gidiyo ilk sezondayım. tişkirs :)

    YanıtlaSil
  12. Türk dizilerini takip etmeyi bıraktım ama evdekiler izlediği için ben de arada göz atıyorum. Gerçekten çok tuhaf yapımlar var, iyi olanları da tuttu, uzatalım bunu kafasıyla bozmaya başlıyorlar..

    YanıtlaSil
  13. İlk kez bu akşam ziyaret edebildim bloğunuzu ve ne iyi yaptım🤗Çocukluğundan beri yazan biri olduğunuz nasıl da belli. Bravo, kaleminize sağlık👏🏻👏🏻 Ben yeni bir emekli olarak yeni yeni giriyorum dizi ve filmler dünyasına. Yorumlarınızı çok isabetli buldum 👍Ben şu an Mucize Doktor'u düzenli olarak, arada sırada da Zalim İstanbul'u izliyorum. Farklı dünyaları, kişilikleri, olaylara yaklaşımlarını izlemeyi, irdelemeyi ve yorumlamayı seviyorum genel olarak🤗

    YanıtlaSil

Gmail hesabı olmayanlar, anonim seçeneği ile yorum yapabilir... Yorumlarınız için çok teşekkür ederim!

NAKANO ESKİCİ DÜKKANI VE ÇOKSATAN KİTAP PROBLEMATİĞİ

Genelde kitapçıların çoksatan raflarından uzak durup, aksine hiç satmayan, kimsenin ilgi göstermediği, kıyıda köşede kalmış kitapları arar b...