Siz yaz okuru musunuz yoksa kış okuru mu bilmiyorum, ama ben sanırım hermevsimokurum. Konu hangi kitabı ne zaman okuyacağıma gelince, işte orada kendimce bazı sınıflandırmalar yaparım. Bu kitabı yaza saklayayım, şunu sonbaharda okuyayım, o tam kışın okunacak kitap derim.
Örneğin yaz mevsimi benim için genelde seyahatte okunabilecek, sindirimi nispeten kolay kitaplar için ideal zamandır. Hatta bu dönem, normalde pek tercih etmeyeceğim bazı yayınevlerinin kitaplarını okumaktan bile çocuksu bir zevk alırım. (Epsilon gibi yayınevleri mesela...)
Bu yayınevleri çoğunlukla yurtdışında bestseller olmuş kitapları basarlar ama o kitapların konuları basittir, yazım dilleri kötüdür, hiçbir edebi nitelikleri yoktur; çeviri olan bu kitaplar derinliksiz, yüzeysel, kağıt karakterlerle, klişe hikayeleri anlatırlar; bir nevi yaz dizileri gibidirler. Hele de iyi metinlerle karşılaşmış bir okursanız size zaman kaybettirmekten başka hiçbir işe yaramazlar - ama bazen kafanızı dağıtmak için buna da ihtiyacınız vardır. Her zaman iyi edebiyat okursak, hangilerinin kötü edebiyat olduğunu nasıl anlayabiliriz ki?
Peki siz şu sıralar neler okuyorsunuz? Bir kitabı, öylesine plaj çantanıza attınız diye mi okuyorsunuz yoksa onda gerçekten saklı manalar buluyor musunuz? Belki de o kitabı okuyarak sadece keyifli zaman geçiriyorsunuzdur. İtiraz yok; bu da okumak için gayet geçerli ve benim de sık sık başvurduğum bir sebep. (Görseldeki kitaplar içinde hiç tavsiye etmeyeceklerim de var.)
Maalesef bu ara her mevsim "az" okuyanlardanım:(
YanıtlaSilBenim için farketmez, her mevsim okurum. Yeter ki okunacak kitabım olsun. Şu an John Katzenbach'ın Önsezi kitabını okuyorum.
YanıtlaSilŞimdiye değin hiç sınıflandırma yapmadım. Hatta ilk kez şimdi sizden öğreniyorum sınıflandırmayı. :)
Mevsim seçmiyorum her gün okurum. :)
YanıtlaSil