12 Ocak 2015 Pazartesi

BLOG HIRSIZLARINA DİKKAT!

6 yıldır blogger'ım ama artık blog'uma özgün, yeni, orijinal fikirlerimi yazmaya korkar oldum!

Neden mi?

Çünkü son birkaç yıldır çok tehlikeli bir blogger cinsi türedi. Bu blogger'lar öyle tehlikeli ki, sürekli başka blog'larda gördükleri başlıkları, içerikleri, fikirleri kendi blog'larında sanki kendileri bulmuşçasına kullanmakta hiçbir sakınca görmüyorlar. Düşünmekten, yeni bir şeyler üretmekten aciz olan bu blogger'lar hiç umursamadan başka blog'larda rastlayıp "Aaa, ne güzel bir fikir! Bunu benden önce o bulup kullanmış ama ben de şimdi onunkini kopyalayarak kendi kendime bir tatmin/doyum sağlayacağım!" düşüncesiyle, hoşlarına giden şeyleri kendi blog'larına adeta kopyala yapıştır yapıyorlar. Anonim olan, gizli kimlikle yazan bu blogger'lar kafalarına estiği gibi davranıyorlar.

İLHAM HIRSIZLIĞI

Bu benim başıma çok geldi, geliyor... Kafa Dergi'yi oluşturmamdan sonra bir dergi konseptinde yapılan blog'lar, videolu öykü serileri yazmaya başlamamdan sonra video çekip öykü yazan başka başka blogger'lar türedi. Bunlara bir şey demedim. Çünkü bu, benim sessiz bir sürü takipçim olduğunu ve her adımımı merak eden, takdir edip kendinde uygulayan insanlar olduğunu gösteriyordu. Ama dün akşam bir takipçimin haber vermesi üzerine girdiğim bir blog'da, benim "Battaniye Altı Şarkıları" konseptimin aynen, hiçbir değişikliğe uğramadan kullanıldığını gördüm ve şok oldum! Blogger'ı ve blog'u hiç tanımıyordum, o nedenle ne yapacağımı bilemedim.

 
Ben de hemen yorum bıraktım. Zaten bu blogger yazısında da "konunun başlığının kendisine ait olmadığını, eğer bunu yazan kişi ulaşırsa ona kredisini vereceğini" söylüyordu! 
 
 
"Başlık ve fikir bana ait. Ama izinsiz kullanmanız pek hoşuma gitmedi, değiştirirseniz sevinirim." dedim gayet uygun bir dille. Yıllardan beri tanıştığım blogger'lara bile "siz" derim, onlar bana "sen" der, ama ben "siz" demeye devam ederim. "Siz"den vazgeçemiyorum bir türlü. Bana "sen" denilmesi de sevildiğimin, samimi bulunduğumun göstergesidir zaten, değil mi? Ama ilk kez yazıştığım bir blogger bana "sen" dememeli. Arada bir resmiyet olmalı. Bu blogger ise dedi ve ben buna hiç şaşırmadım. Çünkü:
 
HEM SUÇLU HEM GÜÇLÜ
 
Aldığım cevap tipik bir klavye delikanlısından geliyordu! "Kredini verdim, başlığı değiştirmeyeceğim." Kredimi vermesi demek, başlığı benden aldığını yazıya ilave etmesiydi, yani güya bunu yaparak beni memnun etmeyi amaçlıyordu. Ama devam ettiği şu sözlerle hem suçlu hem güçlü olduğunu ve geri adım atmayacağını belirtti: "Değiştirmediğim gibi bu başlıkla yazı dizileri yayınlamayı düşünüyorum." Yani yetmiyormuş gibi bunları söyledi. Ayrıca ikinci cevabında da ne demek istediğini anlayamadım. Ben kendi blog'umda istediğim gibi özgürce yazabilirim, ama bu bir başkasının o yazıyı kullanabileceği anlamına gelmez. Kısacası karşımda haksız olduğunu bile bile kendini haklı çıkarmak için çabalayan ve haksız olduğu için öfkeli olan bir blogger var. Yani tipik bir özrü kabahatinden büyük durumu. Yani tipik bir blog hırsızı.
 
Benim blog'umda ve diğer çoğu blog'da şuna benzer bir yazı yer alır:
 
DİKKAT!
 
Bu blogda yayımladığım yazı, hikaye, şiir, metin, fotoğraf, çizgi roman, illüstrasyon ve konuların tamamı bana ait olduğundan, her hakkı bende saklıdır. Bir kısmının ya da tamamının iznim olmadan kopyalanması, alıntı yapılması, çoğaltılması vs. kesinlikle yasaktır. Uyarıyı dikkate almayanların tespit edilmesi halinde yasal işlem başlatılacaktır. (Benim çok nadir olarak kullandığım alıntılar yalnızca sanat afişlerinden ibarettir ve kaynakları belirtilir.)

Yani ben benimle irtibata geçilmesi halinde isteyene elbette yardımcı olur, öneriler, tavsiyeler veririm seve seve... Ama böyle arkadan iş çevirircesine gizli gizli yapılması ve bunun hiç açığa çıkmayacağının sanılması, açığa çıktığında da hem suçlu hem güçlü olunması gerçekten komik. Çok komik. Belki o blogger da şimdi üzülmüş, pişman olmuştur, hatasını anlamıştır. Yanlış anlamayın, bu sadece bir blogger'la ilgili değil. Bu fikir hırsızlığını herkes yapmaya başladı artık!

Benim yazı dilim yıllardan beri oturmuş. Zaten bana haber veren takipçim de yazıyı gördüğü an bana ait olduğunu anlamış. O nedenle kimse kimseyi taklit etmeye çalışmasın, sırıtıyor.

Diyeceğim o ki...

Blogger olan herkes hangi yazının, hangi fikrin, hangi başlığın, hangi cümlenin, hangi harfin hangi blogger'ın kaleminden, beyninden, hayal gücünden çıktığını anında anlayabilecek konumda. Ve dostlarım... Düşünemeyen, yeni şeyler üretemeyen blogger'lara karşı siz de dikkatli olun. Ama sakın yazmaktan vazgeçmeyin. Varsın onlar yine bizim yazılarımızı kopyala yapıştır yapsınlar, fakat asla yazma hevesimizi kıramayacaklar, üretmemize engel olamayacaklar!

13 yorum:

  1. İnanın bu her durumda var, bariz bir şekilde belli ediliyor. Fikri olmayanlar yolu fikir çalmakla bulmuş. (Siz'li oldu diye düşünüyorum. :) )

    YanıtlaSil
  2. İnsanlar kolaycı ve hadlerini bilmiyorlar, bu da ciddi karakter yoksunluğu anlamına gelir yazık, acıyorum bu tip insanlara..

    YanıtlaSil
  3. O kadar coklar ki bu tipler. Sadece bloga da degil instagram paylasimlarini falan da kendilerinin gibi paylasanlar var. Zavalli , acinasi emek hirsizlari bu tipler.

    YanıtlaSil
  4. Bu yeni bir şey değil. Yalnızca başlıkları ve fikirleri değil fotoğrafları da çalıp kendine mal edenler var. Bence hırsızlığın ta kendisi. Tüm bloggerler tepkilerini belirtirlerse belki azalabilir.

    YanıtlaSil
  5. Benimde basimda Google+dan duyuru bile yaptim. Saglikliyasamdiyeti adinda bir Blog,postlarimi komple Kendi blogunda yayinliyor.Ilk fark ettigimde ,bari link verseydiniz ,izin isteseydiniz diye yorum biraktim.
    Bu blogta cok sayida blogun yazilari calinti yayinlaniyor.

    Benimki ile ilgili postlardan yorum bölümünü kapatmis akilli..

    Bloggere sikayet yazacagim en kïsa zamanda.Sade ve Derin' in calinti postlarini google + da görünce bu Bloga ugrayinca ,kendi postlarimida orda görünce sok olmustum.Duyurumdan sonra Google+da paylasmïyor artik Blog yazilarini,ama diger sosyal ortamlarda paylasiyor.

    Herkes duyarli olur,tepki verir ,sikayet paylasimi yaparsa iyi olur.
    google yardimda sikayet formu varmis, bakacagim....

    YanıtlaSil
  6. Allahım her zaman bizi hayırlı bloggerlarla karşılaştırsın :)

    YanıtlaSil
  7. Sizi mimledim :) Bloga bakarmisiniz?

    YanıtlaSil
  8. bunlardan çok var, önüne geçmek zor gibi :(

    YanıtlaSil
  9. Bir keresinde benimle ayni isimli bir blogger hanimin koydugu bir postu hayretle okudum: Benim yakin zamanda yazdigim bir posttaki dusuncelere ve resimlere inanilmaz benzerlik gosteriyordu. Yuh! dedim icimden. Sonra bloguna bir goz attim: Benden yillar once baslattigi blogunda, bir postta, benim yine yakin zamanda yazdigima cok benzer seyler yazmis ve ayni resmi koymus! Ama o yaziyi benden 1 yil kadar once yazmis. Nasil oluyor boyle seyler, paralel evrenler var galiba! Oluyor demek ki, bazen.. "Hirsiz kulak" diye bir tabir var ya, muzisyenler bir muzik duyarlar bir yerde, beyin melodiyi kaydeder ve hic olmayacak bir baska yerde hatirlarlar o muzigi. Ama nereden geldigini bilmezler, kendi besteleri zannederler.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ayça Hanım - Burada direkt benim yazı başlığım kullanılmış, hatta sonradan kabul etti kendisi de. Dolayısıyla sözünü ettiğiniz durumla alakası yok.

      Sil
  10. Hepimize sabır diliyorum!

    YanıtlaSil
  11. Halen buradayım. Seni gözetliyorum.

    YanıtlaSil

Gmail hesabı olmayanlar, anonim seçeneği ile yorum yapabilir... Yorumlarınız için çok teşekkür ederim!

NAKANO ESKİCİ DÜKKANI VE ÇOKSATAN KİTAP PROBLEMATİĞİ

Genelde kitapçıların çoksatan raflarından uzak durup, aksine hiç satmayan, kimsenin ilgi göstermediği, kıyıda köşede kalmış kitapları arar b...