"Whatsapp"ın insanlar üzerindeki etkisinin psikolojik bir vaka olarak literatüre girmesinden yanayım! Öyle insanlar tanıyorum ki... Bilmem durumu nasıl anlatsam... Mesela birisine mesaj attınız ve cevap bekliyorsunuz. "Yazıyor…" bildirisini
görünce iyice kilitleniyorsunuz telefona, cevap saniyeler içinde geldi gelecek.
Ha geldi ha gelecek… Hadi ya banyoya gireceksiniz daha... Tamam… Hala "Yazıyor..."
yazıyor… Belli ki uzun bir şeyler yazmakta... İyi iyi... Ellerinizi ovuşturuyorsunuz... Bunu olmazsa tuvalette okursunuz... Ve "Yazıyor..." bildirisi yerini "Çevrimiçi"ye bırakıyor. Karşı tarafın mesaj attığını düşünüyorsunuz. Ama bir de bakıyorsunuz ki yeni mesaj falan yok! Yani karşı taraf dakikalardır yazdığı mesajı yollamıyor, siliyor. Oysa ne ümitlerle dakikalarca beklediniz o mesajı. Eskiden
hiç gönderilmemiş mektuplar vardı ya, hah, işte şimdi de hiç gönderilmemiş mesajlar var. Aynısını diğer mesajlaşma çeşitleri için de genelleyebiliriz. Bu arada, siz bugüne dek durumunuza, mesajlarınıza yazdığınız ama göndermediğiniz mesajların silindiğini mi sanıyordunuz? Üzgünüm ama büyük bir yanlışın içindesiniz. Zira onlar siz göndermekten vazgeçip silseniz de anında arşivlere kaydoluyor, sonra demedi demeyin.
I'M AT BLOGSPOT...
Madem sosyal
medyaya getirdik lafı, buradan devam edelim. Hani "I'm at..." diye başlayan paylaşımlar var ya... Hani hangi kafedesiniz, hangi restoranda çaylı sosta
dinlendirilmiş kuş üzümü yiyorsunuz hepsini yazıyorsunuz ya... Yakında hangi
tuvalet kapağında oturduğunuzu da yazacağınız bir "sosyal medya"
aracı çıkacak diye korkar hale geldim! Hayal gücümün sınırı yok.
FACEBOOK'TA "BEĞENMEME"NİN 5 GEREKÇESİ
Ve artık şunu
da kabullenmemiz gerekiyor ki Facebook’ta "Beğen" tuşu olduğu kadar "Beğenmeme"
opsiyonumuz da var. Ama artık iş öyle bir hal almış ki insanlar paylaşımları beğenilmeyince, "Sen beni beğenmemişsin! Ne iş?" falan diyebiliyorlar. İlginç. Oysa bir kişinin sizin paylaşımınızı beğenmemesi sizden nefret ettiği anlamına gelmez ki! Bunun 1000 tane sebebi olabilir. Hatta bakın 5'ini kendimden örnek vereyim ben size:
1. Paylaşımınızı
görmemiş olabilirim.
2. Görmüş
olabilirim ama beğenmeye zaman bulamam. Tam o anda şarjım bitebilir ya da kapı çalar vs.
3. Görmüş
olabilirim ama paylaşımınızın içeriği bana hitap etmez.
4. Görmüş olabilirim ama beğenmek istemem. Sizi seviyorum diye kedinizin patisini de seveceğim diye bir kural yok ya.
4. Görmüş olabilirim ama beğenmek istemem. Sizi seviyorum diye kedinizin patisini de seveceğim diye bir kural yok ya.
5. Görmüş
olabilirim, çok da beğenirim ama bunu illa o tuşa basarak cümle aleme duyurmak istemem.
Yani… Bir
rahat olun. Like'laya
like'laya değil, damlaya damlaya göl olur, unutmayın.
###
Son olarak:
Akıllı telefonlarımız olmadan önce ne yapıyorduysak onları yapalım. Yani aklımızı kullanalım. O zaman yaşamak daha keyifli bir hale gelecek, deneyin görün.
eeee hayat buuu. en güzeli blog yaaa :)
YanıtlaSil