18 Eylül 2015 Cuma

ARTIK HER YER İSTANBUL OLUYOR!


Büyük, kalabalık ve pis şehirler... Kiminin orada doğduğu, kimininse iş ya da eğitim için gittiği, gidip kaldığı, gidip kalamadığı, kalamadan döndüğü büyük şehirler, duraklarda beş yüz kişiyle birlikte beklenen otobüsler, her gün aynı şeyler...

Ama buna alternatifler de var tabii. Kıyı şeridinde emekli hayatı hayalleri kuranlar ya da büyük şehrin keşmekeşinden kaçıp daha küçük yerlere sığınanlar... "Yaşanılacak yerler" listesi öyle uzun ki aslında (ama buna da başka bir yazıda uzun uzadıya değinmek gerek)...

Eğer Facebook’a bakma ihtiyacı duymadan kimin nerede olduğunu bilmek istiyorsanız, eğer çevrenizdeki herkeste ve her şeyde samimiyet arıyorsanız, eğer çay fincanlarınıza dört elle sarılıp şöyle ağız tadıyla dedikodu yapma taraftarıysanız, eğer keyifli sofralarda şekillenen uzun sohbetlere özeniyorsanız, eğer gittiğiniz kafeye sizden sonra gelen birinin yanına gitmekle oturduğunuz yerde kalıp okuduğunuz derginin arkasından onu gözetlemek arasında seçim yapacaksanız, eğer yükse...k binaların gri gölgesinde değil de insanların yaydığı enerjinin renklerinde takılacaksanız, eğer herkesin (ah, neredeyse herkesin) birbirini tanıdığı ve sevdiği, yine de çeşitli ilişki ağlarının, aşk üçgenlerinin, beşgenlerinin, hırsların, rekabetliklerin, küskünlüklerin, sırların, şok etkisi yaratan olayların, arkadan kuyu kazmaların ve entrikaların eksik olmadığı, ama tüm bunların müthiş tatlılıklarla vuku bulduğu bir yerin hayalini kuruyorsanız ve eğer, kendi hayatınızda iyi bir başrolü hak ettiğinizi düşünüyorsanız, asla büyük şehirde yaşamayın!

Esprili ve aynı zamanda da iddialı ifadeler bunlar, ama bir yandan da doğruluk payı çok olan ifadeler...



Yine bu konuyla bağlantılı olarak, aslında günümüzde her şehrin giderek büyüdüğünden bahsetmek istiyorum. Yani artık her yer İstanbul oluyor! Yani bir üst paragrafta yazdığım cümlelerin yapılabileceği hiçbir yer aslında kalmıyor, kalmayacak...

Örneğin Trabzon...

Çok sevdiğim Trabzon'u her gelişimde biraz daha -kötü anlamda- değişmiş buluyorum. Öyle ki, bir geldiğimde kumsalların yok olduğunu görüyorum, bir başka sefer geldiğimde dalgaların çarptığı kıyılardan artık arabaların geçtiğini görüyorum, bir başkasında da "sahil" yürüyüş yolunun birdenbire denizden metrelerce içeride kaldığını görüyorum... Deniz acımasızca dolduruluyor ve ben her geldiğimde iş makineleri, kamyonlar, toz duman hala mesaide oluyor. Denizi doldurmanın sonu gelmeyecek sanırım; ta ki Trabzon artık bir Karadeniz değil, İç Anadolu şehri haline gelene kadar!

Ama mesela, komşu şehirler olan Giresun ve Ordu için bunları söyleyemeyiz. Hatta Ordu'nun sahiline, kumsalına, upuzun doğal plajlarına ben çok özeniyorum. Ordu'dan geçerken sanki Karadeniz'de değil de Ege'deymiş gibi hissettiğim bile oluyor. Trabzon'daysa yakında deniz diye bir şey kalmayacak, üzülüyorum...

8 yorum:

  1. güzelim büyük şehirleri karalamış da karalamışsın.dürüst ol hadi iyi yani kötü yanından çok değil mi ? ( Trabzona gelince karadenizdeki tüm şehirlerin olduğu gibi kalmasından yanayım.O kadar doğal o kadar bozulmamış .

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Büyük şehirler hakkında pek bir şey söylemedim, o nedenle karalamak denmez, aksine küçük şehirleri sevimlice övdüm diyelim, elbette büyük şehirlerin binlerce iyi yanı var! Bu yazıda esas olarak, küçük şehirler de çirkin kentleşme vs ile yok olabiliyor demek istedim, hepsi bu.

      Sil
  2. trabzona aşığımben ya. bu yıl gidemedim bi. ama olsun :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Sahilin gittikçe küçüldüğünü göreceksiniz her gelişte... :)

      Sil
  3. Hiç gitmedim ben Trabzon'a ama İstanbul'a yapılanlar beni incitiyor. Dünyanın en güzel şehrini beton harabesine çeviriyoruz, modernleşme tabelasıyla.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Evet, çok üzücü ne yazık ki... Ormanlarla çevrili Trabzon da aynı şekilde betonlaşıyor...

      Sil
  4. Doğma büyüme Trabzonluyum. Yazdıklarına katılıyorum. Trabzonun o doğallığı yitiyor. Yitiriyorlar. Ama yapanlara sorarsan Trabzon dahada güzelleşiyor derler. Yapay güzellik. ve koca koca apartmanlar her yerde burda. Zamanla İstanbullaşan bir Trabzon..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Katılıyorum! Çok çok üzücü... :( neresinden? :)

      Sil

Gmail hesabı olmayanlar, anonim seçeneği ile yorum yapabilir... Yorumlarınız için çok teşekkür ederim!

SİNEMADA İKİ FİLM

Son günlerde sinemada iki filme gittim. İlki, The Substance. Yani Cevher. Bence mutlaka görülmesi gereken, ama son derece rahatsız edici bir...