31 Aralık 2015 Perşembe

TERS DÜZ'Ü OKUYUP TERS DÜZ OLMAK İÇİN 5 SEBEP


Geldi çattı yılın son günü... Koca 2015'i de devirdik ya, helal olsun bize! Bugün, günün ruhuna uygun olarak "yılın son günü yazısı" yazacaktım aslında, ama son anda, klişelerden uzak bir şey yapayım deyip rotayı tamamen başka bir yazıya kırdım ve ortaya bu 5 sebep çıktı! Şimdi dışarıda "her yerde kar var"ken, Ters Düz için bugüne dek yapılan yorum ve eleştirilerden yola çıkarak böyle bir derleme yazısı hazırlamaya karar verdim. Kitap çıkalı daha iki hafta olmasına rağmen sizlerden, okurlarımdan bir sürü güzel yorum almaya başladım. Ve her yorum, her düşünce, her fikir benim için çok kıymetli. Bu kitap yorumlarından yola çıkarak, yani aslında okuyanların yazdığı eleştiri ve yazılardan yola çıkarak yazdım bu yazıyı. Sizin/okurların cümlelerini tırnak içinde kullandım. İnsanın kendi kitabı hakkında yazması başka türlü imkansız çünkü. Ve Ters Düz'ü henüz okumayanlar için gelsin bu yazı... İnsanlar Ters Düz'ü neden okumalılar? Okur yorumlarından yola çıkarak, Ters Düz'ü okuyup Ters Düz olmak için 5 sebep. İşte başlıyoruz: 

1 - BOZBALIK

Acaba Bozbalık burası olabilir mi? 

Kitapta olayların geçtiği Bozbalık Köyü, tamamen kurgu ürünü bir köy. Ve "bu bile Ters Düz'ü okumak için başlı başlına bir sebep". Kitabın en çok övgü alan kısımlarından biri, olayların Bozbalık'ta geçmesi. Trabzon şehir merkezine bir buçuk saat uzaklıkta, Maçka ilçesine bağlı bir köy burası. Ama aman diyeyim, sakın siz de Bozbalık'ı internette aramaya kalkmayın, yoksa "Murat Boz Balık burcu mu?" gibi bir sonuçla karşılaşabilirsiniz. Çünkü dediğim gibi, Bozbalık aslında bir "yok köy", "olmayan köy". 

Bozbalık için kısa sürede çeşitli benzetmeler yapıldı. "Topladım bavulları Bozbalık'a yerleşiyorum!" diyen de var, "Kitabın son cümlesiyle apar topar Bozbalık'tan gerçek dünyaya döndüğüm için çok üzgünüm..." diyen de, "Kendime ait bir dünya gibiydi Bozbalık, kitapta geçen onca olay bile Bozbalık'ın hissettirdiği sakinliği alamıyordu benden" diyen de... Sahiden de, spoiler vermiş olmayalım, ama kitapta Bozbalık'ta yaşanan onca şeye rağmen Bozbalık'ta yaşamak isteyenlerin çıkması ve çoğalması hayli şaşırtıcı ve güzel. Kitabı yazarken Bozbalık'ın bu kadar beğeni toplayacağını tahmin etmiyordum doğrusu. (İtiraf: Ben de orada yaşamak istiyorum!) 

İlk kitap Ters Düz, Bozbalık'ın sonbahar ve kış dönemini anlatıyor (Ekim, Kasım, Aralık, Ocak). Köy halkının günlük hayatta kullandığı kelimeler, yiyecekler ve geleneklerin de bu kadar ilgi çekeceğini düşünmüyordum. Fazla spoiler vermeyeyim ama Bozbalık'taki Kalandar şöleni (ki ben de geçen yıl bizzat deneyimleyip kitaba uyarlamıştım) başta olmak üzere, hamofta reçekinin ne olduğu da bilmedikleri halde okurlarda lezzetli olduğuna dair bir izlenim uyandırmış. Yöresel lezzetlerden olan Laz böreği ve kuymağı da es geçmeyelim tabii. 

Uzun lafın kısası, Ters Düz'ü okumak için en önemli sebeplerden bir tanesi "başlı başına" Bozbalık Köyü! 

2 - ORİJİNAL KONU VE SIRA DIŞI KARAKTERLER 

Ters Düz dizi olsa Ece'ye en iyi hangi oyuncu canlandırabilir dersiniz?

Bu tanımlama da bir okurun eleştiri yazısından... "Yirmi yaşında birinden böyle orijinal bir konu ve bu sıra dışı, gerçekçi, sıcak, inandırıcı karakterleri beklemiyordum..." demiş okurum... Böyle yorumlar aldıkça, utanıyorum gerçekten... Ters Düz'ün konusu beklediğimden daha çok sevildi... O zaman henüz okumayanlar için kitabın konusunu bir kez daha hatırlatalım: 

"Trabzon'un Bozbalık Köyü'nde doğan Ece Duman'ın çocukluğu, annesi onu doğururken öldüğü ve babası başka bir kadınla evlendiği için çok kötü geçmiştir. Ece on yaşına geldiğinde, üvey annesinin hamile olduğunu öğrenir ve İstanbul’daki teyzesinin yanına taşınır. Şimdi yirmi sekiz yaşında, yakında yeni kitabını çıkaracak olan tanınmış bir yazardır. Eski hayatını tamamen geride bırakmayı başarmıştır ve hiçbir şeyin bunu bozmasına izin vermez. Ta ki, yıllardan beri hiç iletişim kurmadığı babasının kaybolduğunu öğrenene dek. Artık herkesten, kendisinden bile sakladığı geçmişiyle yüzleşmek zorundadır. Ece, on sekiz yıl sonra Bozbalık'a geri döner. Köyde hiçbir şeyin bıraktığı gibi kalmadığını, her şeyin zaman içinde değişmiş olduğunu görür. O zamana dek varlıklarından bile haberdar olmadığı üvey kardeşleriyle tanışır. Kendini bir anda karmaşık bir ilişkiler ağının, karanlıkta gizlenen sırların, baş etmesi zor bir aşk ikileminin içinde bulur. Ve karşılaştığı her imkansızlığa rağmen, babasına ne olduğunu bulmaya kararlıdır. Ucunda ölüm bile olsa... Genç yazar Mert Ofluoğlu, Bozbalık Serisi'nin ilk kitabı olan Ters Düz'de, okurlarını sırlarla örülü Bozbalık Köyü'ne davet ediyor. Aşk, gizem ve beklenmedik bir ihanet. Bu köyden çıkış yok!"

Kitapta Ece'nin hayatına dahil oluyoruz. Karakterlerle ilgili şu yazımda her karakteri detaylı detaylı anlatmıştım. Ece, Burak, Nilgün, Mehmet, Ali, Kerem, Meryem, Safiye, Hasan, Bora, Melek... Ters Düz'ün karakter kadrosu epey kalabalık! 

Daha önce de söylediğim ve yazdığım şeyi tekrar hatırlatmakta fayda var: Ben bu kitabı popüler kültüre armağan ediyorum. Kitabın türü olarak yayınevi "edebiyat" tanımını uygun gördü... Kitapları kategorize etmek gerçekten zor; ama ben bu "edebiyat"la ilgili kararsızım, hatta bunu pek doğru bulmuyorum, çünkü "edebiyat" çok iddialı bir laf... Yani Ters Düz için "aşk", "macera", "gizem", hatta belki "polisiye" dururken "edebiyat" pek olmadı... Ayrıca insanın aklına daha klasik, daha başka şeyler getiriyor bu "edebiyat"... Ters Düz'ün ise "klasik olmak" gibi bir iddiası yok... Aksine, bu kitabı yıllar sonra dizisini çekmek için yazdığımı gönül rahatlığıyla, hatta büyük bir gurur ve heyecan içinde söyleyeyim... O nedenle... Ben bu kitabı popüler kültüre armağan ediyorum. Hızla tüketin, ama gene de itinayla saklayın.

3 - "YOK ARTIK! ŞİMDİ NE OLACAK?" ETKİSİ

"23 kelimede bile bunlar varsa 267 sayfada ne anlatıyor bu çocuk kardeşim?"

Ters Düz'le ilgili en çok aldığım yorumlardan birisi de, kitapta temponun, heyecanın hiç düşmediği yönünde. Özellikle de sonuyla ilgili "asla tahmin edemedim" tepkileri alıyorum, mutlu oluyorum. Kitap boyunca patlayan bir sürü bomba var. Bunları spoiler vermeden anlatmam imkansız, o nedenle biz bu 3. maddeyi kısa tutalım, okuyanlar kendileri okuyup görsün...

4 - "DİZİ/FİLM GİBİ"


Ters Düz'le ilgili yaratmak istediğim etki TAM OLARAK buydu. Kitabı okuyan herkes ama herkes, "Sahneler film gibi", "Okurken kafamda çok rahat canlandırabiliyorum", "Dizi olsa izleriz" diyor. Bu yorumlar beni gerçekten mutlu ediyor çünkü ben de Ters Düz'ü yazarken okuyanlara böyle hissettirmeyi amaçlamıştım. Zaten bu üç kitaplık Bozbalık Serisi'ni üç sezonluk bir televizyon dizisine dönüştürme hayalimi kitabın başına da yazdım. Eh, biraz hayalperest olmak güzeldir...

5 - MACERANIN DEVAM EDECEK OLMASI! 

Ve! Ben bir şeyin devam etme, devam edecek olma hissini, o şey için beklemeyi, beklerken "Acaba bundan sonra ne olacak?" diye kafamda kurmayı çok seviyorum, belki de seri kitapları ve televizyon dizilerini sevmem bundan. Çok sevdiğim bir kitap pat diye biterse ve devamı gelmezse üzülebiliyorum, çünkü biz yaşamaya devam ediyoruz da, o karakterler devam etmiyor mu? Elbette bir kitap sonsuza dek sürüp gidemez, gitmemeli, ama öyle çabucak da bitmemeli. Belki de bu nedenle, yani kendi sevdiğim tarz bu olduğu için, ilk kitabımı bir seri olarak ortaya koydum. Ters Düz, Bozbalık Serisi'nin ilk kitabıydı. Kitabın sonunda bazı olaylar çözüldü, sonuçlandı, ama yeni olayların da tohumları atıldı. Yani, seri kaldığı yerden devam edecek! Hatta ikinci (ve hatta az çok üçüncü) kitabın adı da belli! Şimdilik daha çok erken olduğundan sadece şu kadarını söyleyeyim: Serinin ilk kitabı Ters Düz'ü beğenenler ikinci kitaba ba-yı-la-cak! 

Hepinize harika bir gün ve mutlu bir yıl diliyorum... 2016'da görüşmek üzere! 




20 yorum:

  1. Gelmem mi? Gelmem mi? ''Kitap'' denmiş, ''sevmek'' denmiş, ''beklerim!'' denmiş, ben koşa koşa gelmem mi?
    Eğitimim dolayısıyla genelde akademik kitapları ve klasikleri okuyorum maalesef, ('maalesef' diyorum çünkü bu kısıtlama bence büyük bir hata), yeni Türk Edebiyatı (ya da bilmediğim bir başka ismi de olabilir) yazarlarını pek okumadım maalesef (ki yine ''maalesef'' diyorum) , bu kitabı birkaç blogger dostumda daha okumuştum, şimdi burada da okuyunca sahiden merak ettim. Yeni yıl için alacağım kitaplar listeme yazdım ismini. Sağolun :)

    Yeni Yılın ne istiyorsanız onu, en güzel ve yaşanılır şekliyle size getirmesini dilerim...

    Sevgiyle...

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ters Düz'ü okursanız düşüncelerinizi benimle paylaşmayı unutmayın. Sevgiler... :)

      Sil
  2. ben ters düzün dizi olmasına karşıyım yaa böyle güzel o :) dizi olunca şeyi çıkıyo kitapların :D

    YanıtlaSil
  3. Kitabi burada coktan aldim okudum ama Internetim olmadigi icin (sadece arada wireless buldugum yerlerde kisaca bakip cikiyorum) maalesef yorum yazamiyorum ama Almanya'ya dönünce yorumumu yazmak icin sabirsizlikla bekliyorum..bukadarini söylemek istedim kisaca:)

    YanıtlaSil
  4. Hemşooo,blogumdasın,yeni yılın ilk günü,yeni bir yazarın yeni kitabını okudum ve yorumladım

    YanıtlaSil
  5. yakında yakında , edinir edinmez, yeni yılda çok satanlarda olasın inş :D

    YanıtlaSil
  6. yeni yılda çok okunsun inşallah :)

    YanıtlaSil
  7. Mertcim kitabın geldi kütüphanemi renklendirdi :)

    YanıtlaSil
  8. Yaa ne kadar güzel! En büyük isteklerimden biri bir kitap çıkarmak. Aklımda o kadar çok senaryo varkii.. Çok begendim en yakın zamanda alacağım ( Yani finallerim bitince) :))) Bu konuda seninle konuşmak isterim. Bir şeyler sormak istiyorum sana :) Adresim Artemisbjn@hotmail.com :D Aslında benim sana mesaj atmam gerek ama sen ne zaman müsait olursan o zaman bana mesaj at :) Gerçekten çok güzel bir şey yapmışsın. Umarım iletişime geçersin benimle

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Elbette mail atabilirsiniz! :)

      Sil
    2. Mail adresini bulamadım kiii :)) Bide o yuzden sen at dedim burdan vermek istemezsen mesajını bekliyorum o zaman :D

      Sil
    3. Mail adresim yazıyor yan tarafta: kafadergi@gmail.com

      Sil
  9. Tebrik ederim. EN yakın zamanda temin edeceğim bu eseri. Ben de bir yazar namzeti olarak kendi jenerasyonumdan böyle işler görmekten onur duyuyorum.

    YanıtlaSil
  10. Du bakalım ben Ece yi sevmeye başladım.İlk 30.sf dayım. :)

    YanıtlaSil

Gmail hesabı olmayanlar, anonim seçeneği ile yorum yapabilir... Yorumlarınız için çok teşekkür ederim!

SİNEMADA İKİ FİLM

Son günlerde sinemada iki filme gittim. İlki, The Substance. Yani Cevher. Bence mutlaka görülmesi gereken, ama son derece rahatsız edici bir...