TERS DÜZ'E İLK KİTAP YORUMU GELDİ!

Blog'umu, blog yazmayı, blog ortamını, diğer blog'ları, sizleri, hepinizi çok seviyorum. İşte bu nedenle kitabım Ters Düz'ün teşekkür bölümünde en güzel köşeye sizleri koydum. Fotoğrafta da görebileceğiniz gibi şöyle yazdım: "Yıllardır blog'umda yazdığım her yazıyı okuyan, yorumlayan, beni sonuna kadar destekleyen, bana uzun zamandır ne zaman kitap çıkaracağımı soran ve sonunda kitabımın çıkmasına benden daha çok sevinen, hiçbirini gerçek hayatta tanımadığım (ama tanışmak için de sabırsızlandığım, mesela bir imza gününde?) takipçilerime de sevgiler ve teşekkürler! İşte büyük gün geldi ve şu anda ilk kitabımı ellerinizde tutuyorsunuz!"

Burası gerçekten başka... Sihirli bir dünya gibi blog'larımız... Bizler de bu dünyada yaşayan, yazmadan var olamayan canlılarız... Ben her birinizle gerçek hayatta da tanışmak istiyorum, bunu bilin... 

Yazıma niçin bu konuyla başladım? Çünkü, Ters Düz hakkında internet ortamındaki ilk kitap eleştirisi, sevgili Deeptone'dan geldi! Deep'in daha geçen hafta çıkan kitabı hemen alması, okuması, üstüne bir de yorumlaması sadece beni değil, yazıyı okuyan herkesi şaşırttı. Gerçi kitabı çıkar çıkmaz alıp okuyacağını söylüyordu zaten. Kitap hakkında kendi eleştiri üslubuyla/yöntemiyle, detaylara girmeden (yani spoiler vermeden), karakterleri geçtim, neredeyse kitabın konusundan bile bahsetmeden, konusunu hissettirerek, yüzeysel geçerek, son derece içten, su gibi akıp giden bir yazı yazmış. Buyurun, yazısı aşağıda:

"Ece Duman (Melis Birkan) Bozbalık'a gidiyor. Her yazar gibi doğanın içinde yalnız kalıp yeni romanını yazmaya. Değil. Kaybolan babasının sırrını çözmeye. Bozbalık. Trabzon dolaylarında bir köy. Değil. Nette ararsanız, Bozbalık, "Murat Boz Balık Burcu Mu?", "Murat Boz Balık mı seviyor?" gibi bilgiler çıkıyor. Bozbalık bir yok köy.

Bozbalık, William Faulkner'in hayal ülkesi Yoknapatavvpha gibi hayal ürünü bir köy. Romanda her şey orada olup bitiyor. Ece, babasını bulmak için Bozbalık'a gidiyor ve kardeşlerini görüyor. Bozbalık'tan 18 yıl önce ayrılan Ece bu dönüşünde İstanbul'daki yaşamına hiç benzemeyen bir hayata tanık oluyor.

Bitki örtüsü, yiyecekler, gelenekler, sözcükler her şey değişik. Ece, babasını ararken yeni romanını da yazmaya çalışır, kardeşlerini de tanımaya. Bir yandan da duygusal yaşamı karmaşıktır. Bir şehirlinin kırsal yaşama alışması ve çocukluğuna dönmesi gibi başlayan roman beklenmedik bambaşka bir yöne doğru gider. Aşk ve gizem ve gerilim.

Kitabın sonuna dek merak ediyoruz ne olacağını. Sonunda da heyecan hiç düşmüyor. Kitapta aslında üç ana yol var. Biri, Ece, kardeşleri ve babasının esrarı, ikincisi, karmaşık gerilim ve aşk, üçüncüsü ise, bu olay örgüsünden bağımsız olarak olayların gerçekleştiği ortam, doğa, gündelik yaşam detayları. Romandaki bu tür betimlemeler, okumayı daha keyifli hale getiriyor.

Mert'in de belirttiği gibi romanın televizyon dizisi çok güzel olur, sürükleyici olur, çünkü roman çok rahat canlandırılıyor okuyanın zihninde. Romanın olay örgüsü romanın popüler yönü, olay örgüsü dışındaki doğa ve yaşam tanımlamaları ise romanın edebiyat yönü.

Bir anda başlayıp kaptırıp gidip bitirilen bu keyifli ilk roman için arkadaşımızı kutlarız. Devamı gelecektir zaten. Biz de okuruz. Zaman içinde edebiyatçı kimliği ile tanınmasını isteriz.

Not:4/4 "

Romana 4 üstünden 4 vermesi de, yazısına şimdiye dek gelen yorumlardan anladığım kadarıyla herkesi şaşırtmış. Öyle, çünkü Deep'in bir kitaba tam not vermesi pek görülmüş bir şey değildir. Bozbalık dediği gibi, kurgu ürünü bir köy. Trabzon'un Maçka ilçesinde olduğu hayal edilen bir köy. Yani gerçekte olabilecek bir köy, ama gerçek değil. Bozbalık diye bir yer yok. Siz de Deep gibi Google'da ararsanız hiçbir şey bulamazsınız. Deep'in "Bir şehirlinin kırsal yaşama alışması ve çocukluğuna dönmesi gibi başlayan roman beklenmedik bambaşka bir yöne doğru gider" sözleri aslında duymak istediğim şeydi. Kitabı okuyan herkes sonunun "tahmin edilemez" ve "tam bir sürpriz" olduğunu söylüyor, bu etkiyi yarattığı için kitabımdan memnunum. Tam bu noktada, Ters Düz'ün Bozbalık Serisi'nin ilk kitabı olduğunu, öykünün devam edeceğini de bir kez daha hatırlatayım. 

Eğer siz de Ters Düz'ü okuyorsanız yorumlarınızı mutlaka benimle paylaşın... Deep gibi kendi blog'larınızda yazarsanız, sizinkini de başta blog'um olmak üzere her sosyal medya ağından paylaşacağıma söz veriyorum. Yazılan her kelime benim için çok kıymetli çünkü. Deep'e bir kez daha bu güzel yazısı için teşekkür ediyor, Ters Düz'ü henüz okumayanlara da keyifli okumalar diliyorum... İyi ki varsınız, iyi ki bu maceraya ortaksınız... Bozbalık'ta görüşmek üzere!