2009'dan beri edebiyat, televizyon, sinema, tiyatro, popüler kültür, seyahat ve günlük hayat yazıları...
10 Ekim 2016 Pazartesi
TRABZON.
Yabani mantarlar, ısırgan otları, deli ballar... Hamoftalar, elmalar, kokulu üzümler, karayemişler...
Burası Trabzon değil.
Maalesef değil.
Trabzon, İstanbul'dan daha beton bir şehre dönüşeli çok oldu.
Burası, Trabzon'a bağlı ama merkeze saatlerce uzaklıkta, çok yukarılarda bir köy.
El değmemiş. Şu an için. Ama iş makinelerinin sesleri duyulmaya başlandı bile.
Umarım iki üç yıl sonra bu fotoğrafa bakıp da “Bir zamanlar böyleydi” demek zorunda kalmayız…
instagram.com/ofluoglumert
twitter.com/ofluoglumert
facebook.com/ofluoglumert
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Aralık Ayında Kitap Kulübünde Gotik Edebiyat Konuşuyoruz!
Daha dün başlamış gibi hissettiren 2025 bitiyor bile! "Mert'in Kitap Kulübü de olmasa konuşamayacağımız" yüz yüze kitap kulübü...
-
Şimdi sizleri Trabzon'a götürüyorum... En sık gittiğim altı harika kafeye... Gerek menüleriyle gerek atmosferleriyle muhteşem mekanla...
-
Bu yazı blog taslaklarında tam bir yıldır bekliyor. Elbette yarım bir şekilde, tamamlanmayı bekliyor. Ben güya bir yıl önce, 2015 yazınd...
-
Her sezon iddialı projelerle evlerimize konuk olan Bennu Yıldırımlar’la, "Buluşma Yeri" adlı oyununun bu sezonki son gösterimin...

Trabzon hazine ve bereket diyarı..köyleri de öyle şehirleri de böyle düşünmeyin lütfen.
YanıtlaSilBeton oldu artık...
SilBütün şehirlerin rengi aynı giri oldu hepsi böyle köyler kaldı. :(
YanıtlaSilHangi köy merak ettim. Bizim köyde delibal hariç hepsi var. İşmakinaları evimin tam karşısında apartman- site yeri kazıyor :(((
YanıtlaSilTrabzon anılarımda daha güzel
YanıtlaSilGittiğimde, her şeye sırtımı dönüp balıkçı kooparatifinde Akçaabat tarafını seyretmeyi yeğliyorum.
Ama ne olursa olsun trabzon aşk, mai'si en güzel, yeşili en canlı rüzgarı yosun,yağmuru toprak kokan kentim.