17 Nisan 2014 Perşembe

HAYATINI RENKLENDİRMEYİ UNUTAN ADAM # NO. 3: FERAYE


Özet: Adam öldürmekle suçlanıp bir süre hapis yattıktan sonra suçsuz bulunarak salıverilen ama özgürlüğüne kavuştuğunda da karısı tarafından terk edilen, şehir dışındaki evi yanan ve yeni aldığı arabası çalınan Ali Cezmi için hayat sona ermiş gibidir. Ta ki ifade vermek için gittiği polis karakolunda, kendisi gibi çaresiz olan genç kız Feraye ile tanışana kadar. Elli ikisindeki Ali Cezmi ile yirmi üçündeki Feraye kısa süre içinde birbirlerinin hayat arkadaşı olurlar ve para kazanmak için akıllarına gelen ilk yolu denemeye karar verirler: Blogger’lık. Fakat Ali Cezmi yerleştiği pansiyonda başına gelen türlü belalar arasında bu işle ilgilenmeye fırsat bulamaz. Nihayet oradan ayrılıp küçük bir ev kiraladığında da intihar etmeye kalkışır, ama Feraye onu kurtarır.
 
Feraye kahvaltı sofrasına beyaz peynir tabağını koyarken Ali Cezmi geldi. Kaşları çatıktı. “Jilet setimi yanlışlıkla çöpe mi attın sen?” diye sordu.

   “Hayır, bilerek ve isteyerek yaptım. Yeniden intihara kalkışmayacağından emin olmak için. Ayrıca mutfaktaki bıçakları, ilaç dolabındaki hapları ve küvetteki armut sabunluğunu da yok ettim.”
   “Armut sabunluğumla kendimi nasıl öldürebilirim?”
   “Öldüremezsin. Sadece çok çirkin diye attım.”
   “Feraye, böyle bir anda evime yerleşip hayatıma müdahale edemezsin!”
   “Eğer seni dün gece çok kötü bir şey yapmak üzereyken gördüysem, ederim. Kendine zarar vermeyeceğinden emin olana dek senin yanında kalıyorum. Hem belki bu arada şu blog’u kurup ilk müşterilerimizi bulmakla da ilgilenebiliriz. Kiradan yakınan ben değilim!” 
   “Blog ve para konusunda haklısın, ama artık kendimi öldürmeyi falan düşünmüyorum, Feraye, gerçekten! Yeni bir gün, taze umutlar ve pofuduk terliklerimin artık ayağımı terletmeye başlaması… Dün geceki o karanlık hislerimden eser yok!”
   “Kokmuş ayaklarınla ne ilgisi var?”
   “Yani yaz geliyor demek istiyorum. Her şey çok güzel olacak. Artık evine gidebilirsin.”
   “Biliyor musun, aslında oraya dönmek de istemiyorum. Annemin nasıl biri olduğunu geçen bölümde kendi gözlerinle gördün. Yani bir süre daha buralardayım.” Feraye göz kırptı. “Korkma, market masrafları benden.”
   Ali Cezmi umutsuzca gülümsedi. Sonra ağlamaklı bir ses tonuyla konuşmaya başladı. “Sen hayatımı kurtardın…”
   “Annemi kaç defa intiharın eşiğinden döndürdüm. Eski erkek arkadaşımı bileklerini kesecekken durdurdum. Ayrıca alışveriş merkezindeki tuvalette bir kızı yerleri yalamaktan vazgeçirdim. Demek istediğim, böyle şeyler olur. Ama şanslısın ki, benim gibi bir arkadaşın var da seni çok kötü bir şey yapmaktan vazgeçirdi.”
   “Haklısın. Kendimden utanıyorum.”
   Bir süre sessizlik oldu.
   “Gerçekten de tuvalette yeri yalayan bir kız gördün mü?”
   “Onu uydurdum.”
   “Sordum, çünkü ben de bir keresinde aynından erkekler tuvaletinde görmüştüm.”
   “Artık kahvaltımıza başlayabilir miyiz?”
DEVAM EDECEK...

3 yorum:

  1. Ali Cezmi :D Armut sabunuyla kendisini öldürebilir bene onda o potansiyel var. Çok iyi ya. Devamını bekliyoruz efendim. Kolay gelsin

    YanıtlaSil
  2. Çok keyifli bi paylaşım olmuş :)
    Yalnız armut sabun gibi detaylar işte kadınların farkı dedirtiyor :D
    Meraklar içinde bekliyorum :))

    YanıtlaSil
  3. bak bu bölüm esprili olmuş oldukça. iyi böle bak :)

    YanıtlaSil

Gmail hesabı olmayanlar, anonim seçeneği ile yorum yapabilir... Yorumlarınız için çok teşekkür ederim!

KİTAP ALINTISI

Yeni romanım Benim Küçük Şaheserim'den bir alıntı:  "Kitaplar onun ecza dolabıydı. Hastalanırsa -ruhu hastalanırsa- hangi kitabı aç...