Blog'umda yayımladığım son yazının üstünden tam bir hafta geçti ki, bugün, yazımda kısmen yer verdiğim
bir konuyla ilgili, başka bir yazı çıktı karşıma. Yazan, Thomas Bernhard. Daha
doğrusu konuşan. Jean-Arthur Rimbaud’un 100. Yaş Günü Anısına başlıklı bir
konuşmasında söylemiş bunları, sonradan yazıya geçirmiş ve ben de Yapı Kredi
Yayınları, yani YKY’den çıkan Hakikatin İzi kitabında gördüm bunu, kitapçıda,
kitabı karıştırırken: "Kendimizi kandırmayalım; muazzam, heyecan veren, katıp
katıştıran ve sakinleştiren kalıcı şeyler, kuzukulağı gibi çayırda bitmezler!
İnsanın derinlere bakmasını sağlayan manidar bir mısra her gün, her yıl ortaya çıkmaz.
Makine böylesine temel bir hamle yapmadan ve bize bir tane, belki sadece bir
tane önemli bir dünya edebiyatı eseri ulaştırmadan önce hep birkaç bin tane kitabın
basılıp atılması gerekir. Sürekli rağbet gören şeylere asılıp ayyaşların
oturduğu birahanelere kadar sesini ulaştıranlar, dergi şairleri ve işi bazen Nobel
Ödülü almaya kadar vardıran edebiyat işportacıları, çoğunlukla allanıp
pullanmış boş lakırdılardan ve moda üretiminden ibarettir. Edebiyatta asıl
mesele asli olandır, temel olandır, Jean Arthur Rimbaud gibiler."Peki o yazımda ben ne yazmıştım? "Hep aynı üç beş ismin kitapları görünürde, diğerlerini ara ki
bulasın. Bir insanın bir kitabevine gidip de yeni bir yazar keşfetme
şansı çok düşük. Zaten kafasında bir yazar ismi oluyor, doğrudan onun
kitabını almaya gidiyor. (...) Geçen gün, bir internet sitesinde, "sonbaharın öne çıkan kitapları" diye
bir liste gördüm. Böyle listeleri okuyarak (en azından yerli) yeni bir
yazar keşfetmenin imkanı yok. Hep bildiğimiz, popüler, ana akımda
zaten reklamları dolaşımda olan yazarların tanıtımı yapılıyor. Birisi de
demiyor ki daha alternatif/pek bilinmeyen yazarlara yer verelim. Yok.
Hep aynı, aynı, aynı isimler..."
Sevgiler. :)
Kitap linkleri
twitter.com/ofluoglumert
instagram.com/ofluoglumert
❤️
YanıtlaSilBelki de bunun için yeni bir seferberlik başlatıp örneğin "Sonbaharın öne çıkan 'indie' kitapları" başlıklı yazılar yazabiliriz, Mert. Ne dersin?
YanıtlaSilBu ara da yeniden buralardayım, selamlar 👋
Aynen katılıyorum Mert'cim, iyi veya kötü ön sıralarda hep aynı isimler, yenilere hiç fırsat verilmiyor maalesef....
YanıtlaSil