9 Eylül 2013 Pazartesi

KAFASI KIYAK BİR YAZAR!


İsim: Kafası Kıyak
Meslek: Kitap
Sicil: 4/10
TL: 20
Bu yaz: Yanlışlıkla kuma düşürmedim, bilerek kuma attım!

Bir yazar, gerçek adını gizlemedikten sonra takma adla yazmasının bir anlamı var mıdır? Gerçi onu George Cockcroft olarak değil de, Luke Rhinehart olarak tanıyoruz. Hani kitapçıların çok satan raflarında "Zar Adam" kitabıyla uzun süre barınan yazar olarak. İşte "Kafası Kıyak" onun ülkemizde bu yaz çıkan son kitabı.

Bir kez daha anladım ki, bir kitap arka kapakta yazan süslü cümlelere aldanıp da satın alınmamalıymış. Korkmadan, ilk sayfalarından da orta sayfalarından da son sayfalarından da birkaç paragraf okuyup öyle almak gerekiyormuş.

Aslında ben bu sefer arka kapağa değil de, yazarın kitaplarının çok satmasına bakarak "Kafası Kıyak"ı almıştım. Ya kitabın adına ne demeli? Bizim çevirmenlerin işi işte! Daha çok satsın, daha çok ilgi çeksin diye özellikle şu günlerde dilimize yerleşen "Kafan öyle mi, kafan böyle mi?" cümlelerinden biriyle başlık oluşturulmuş. Oysa kitabın orijinal adını olduğu gibi Türkçe'ye çevirselermiş, bence çok daha etkileyici olurmuş: "Naked Before The World/Dünyanın Önünde Çıplak".

Hippi devriminin yaşandığı 60'lı yılların sonunda geçen "Kafası Kıyak", Katya adlı karakterin sanat eğitimi almak için Mallorca Adası'na gitmesiyle başlıyor. Güzelliğiyle herkesin dikkatini çeken Katya, ünlü İspanyol ressam Piccolo Londo yeni resim projesi için kendisinden yardım isteyince ilk başta çok seviniyor. Ama ressam ve asistanı çıplak çalışınca tereddüt yaşıyor. Kitap böyle başlayan ve böyle giden, ilk sayfalardan beri eğlenceli olduğunu hissettiren bir kitap. Ama yazar, okuruyla sanki dalga geçiyor. Örneğin diyaloglar tam ciddi gibi giderken, birden saçma bir şey oluyor. Yani yaşananlar gerçek mi değil mi belli değil gibi.

Kitapla ilgili en olumsuz eleştirimse karakterlerin kullandığı argonun ve her iki sayfada bir yaşanan cinselliğin rahatsız ediciliği. Kitaptaki nostalji atmosferinde abartılı, hatta biraz fazla abartılı duran bu konulara girmeye gerek var mıydı? Hayır. Bu kadarına da gerek yoktu be Luke Rhinehart!

1 yorum:

  1. merhaba.iade-i ziyarete geldim.oldukça güzel bir blog olmuş.özellikle kitap yorumu harika.kapak ismine bakıp kitap almamak gerekiyor aslında.
    blogunuzu izlemeye aldım.

    YanıtlaSil

Gmail hesabı olmayanlar, anonim seçeneği ile yorum yapabilir... Yorumlarınız için çok teşekkür ederim!

KİTAP ALINTISI

"Yazın son günleri, insanın dünyayı değiştirebileceğine dair hâlâ içinde umut taşıdığı günlerdir. Ama ne zaman ki mevsim döner, işte o ...