12 Aralık 2013 Perşembe

ŞEHİR KARMAŞASINDA BİR KARDAN ADAM!

Böyle üst üste iki yazı yayımlayınca da altta kalan yeterli sayıda kişiye ulaşamıyor ama... Ne yapayım... Yazmadan da duramıyorum ki... Acaba durmadan yazsam hızıma yetişilir mi?

İstanbul'daki yaşamımın ilk karlı gününden hepinize merhaba! Aslında benim şehrimde daha çok kar yağar, daha çok kar tutar... Ama yine de yeni bir şehirde yağan karın lezzeti başka oluyor. Bir "ilk" işte. "İlk "ve "son". 11 Aralık 2013. Kar yağdı ve bitti. Hala yağıyor ama "ilk" olmaktan çıktı artık.

Kar dediysem öyle geçiştirmeyelim lütfen, mercimek büyüklüğünde dolu yağdı resmen... Tak tak vurdu camlara, pat pat düştü eldivenli ellerime.

Bugün de ilk defa shuttle'da ayakta kaldım! Normalde ben hep erken binip oturuyorum ve ayakta da bir sürü kalan oluyor. Bugün hem ayaktaki tek kişi bendim hem de shuttle o karlı ve buzlu yollarda ağır ağır ilerlerken neredeyse kırk dakika boyunca öylece dengede kalmaya çalıştım, şansımdan...



Bu yaz bu tip espadriller herkesin ayağındaydı... Fotoğrafta gördüklerinizi ben Zara'dan, hem de sezon başında epey pahalıya almıştım. Ama ilk görüşte aşık olmuştum onlara, nasıl kaçırırdım ki!

Üstelik sonradan okul tatil edilince, gelen öğrenciler olarak geri döndük. Shuttle da gelemedi bizi almak için. Ben de metro, tramvay, tünel hattını kullandım. Metrodan nefret ediyorum ve hiç binmemeye çalışıyorum. Ben en çok tramvay ve vapuru seviyorum, hani şöyle geze geze ve daha ferah olanları. Ama tabii ki tüm araçlar ulaşımı kolaylaştırıyor, o ayrı.

Kış giysilerine geçmek de ayrı bir olay. Ben sıcağı sevdiğim için haliyle yorganların, battaniyelerin altında kaybolmayı da seviyorum. Ama yazın o rengarenk modası, tiril tiril giysileri de apayrı bir zevk. Bugün yeni botlarımı giydim, çamurlu karlar üstünde yürüdüm. Kırmızı kadife pantolonum, bordo kareli gömleğim, üstüne gri kazağım, mavi "pofuduk"  montum, tabii eldivenlerim ve atkım da... Ama tüm önlerime rağmen benim ellerim çatlıyor yine yahu! Anlayacağınız İstanbul'un karmaşasında bir kardan adam gibi dolandım bütün gün!

Haydi bu da toparladığım valizim olsun... Gelecek yaz için!



1 yorum:

  1. dur be ne yazı önce kışın tadını çıkaralım yaaa.
    kim çekcek yazın sıcağını böüüüeeeğ.
    :)

    YanıtlaSil

Gmail hesabı olmayanlar, anonim seçeneği ile yorum yapabilir... Yorumlarınız için çok teşekkür ederim!

KİTAP ALINTISI

Yeni romanım Benim Küçük Şaheserim'den bir alıntı:  "Kitaplar onun ecza dolabıydı. Hastalanırsa -ruhu hastalanırsa- hangi kitabı aç...