Bu nasıl bir program? Reyting listelerinde birinci oluyor, haberlerden de dizilerden de daha çok izleniyor... Ama yine nasıl bir program ki, küçük bir hatayla canlı yayın skandalına imza atıyor! İşte karşınızda, "Bu Tarz Benim"in sosyolojik incelemesi.
Nasıl bir program ki... Hafta içi haber bültenlerinden bile daha yüksek reyting alıyor...
Nasıl bir program ki... Haftada yedi gün yeni bölümleri yayınlanıyor ve en çok izlenen dizileri bile sollayarak günün birincisi oluyor...
Nasıl bir program ki... En "oralı olmayan"ından en "entel"ine, en "akademisyen"inden en "delikanlı"sına dek tüm seyirciyi ekran başına kilitleyebiliyor... Yarışmacılardan biri elendiğinde İrfan Değirmenci üzülüp tweet atabiliyor...
Nasıl bir program ki... Hem günün birincisi olurken hem seyircilerden şikayet alıyor... RTÜK'ten ceza yiyor... Ve hala tahtından olmuyor...
Nasıl bir program ki... Acun Ilıcalı gözüne kestiriyor ve programı kendi kanalı olan TV8'e transfer ediyor...
Nasıl bir program ki... Ekrandaki yetenek ve skeç programlarında jürisinin taklidi yapılıyor...
Nasıl bir program ki... Sosyal medyayı sallıyor, caps dünyasını ele geçiriyor... "Nurella bakışı"nı literatüre, Özlem Özden'i hayatımıza sokuyor...
KARAKTERLER YARATILDI
Yarışmanın
en ilginç karakterlerinden –karakter diyorum çünkü ortada sahiden de kamera
arkasındaki ekip tarafından oluşturulmuş, yansıtılmak istenen bir karakter var–
olan Özlem Özden (çok geveze olması, agresif tavırları ve ukalalığıyla
tanınıyor) programın bir bölümünde bir damat adayıyla evlenmek üzere. Tabii bu
bir mizansen. Mizansende programın jürisi, sunucusu ve diğer yarışmacıları
damada “Özlem’le evleniyorsun, iyi düşün!” benzeri cümleler söyleyince damat da
“Hata yaptığımın farkındayım ve terk ediyorum!” diyor. Özlem de "Kısmetim değilmiş!" diyerek teselli bulmaya çalışıyor. Sonra yarışmada Ayşegül ve Özlem karakterleri boy yüzünden kavga ediyor. Ayşegül
karakteri sinirleri bozulunca ağlamaya başlıyor. Kim bilir
karakterlerimize ne kadar para verdiler böyle atışmaları için! (Zaten onlar da
rollerini çok iyi yapamadılar, arada kendilerini tutamayıp güldüler.)
CANLI YAYIN SKANDALI
Programın dün akşamki final bölümü ise sadece on dakika canlı yayınlandı ve bu durum sosyal medyada çok büyük tepki topladı. Çünkü programın finali banttan yayınlandı, sadece son on dakika canlıydı. Onda da sunucu Öykü Serter sürekli "Canlı yayındayız, ölümü gör yanlı yayındayız, ahan da saat 0.30, bak şimdi 0.36 oldu ehehi, canlı canlıyız ona göre, uyumayın ha" deyip durdu (Tabii tam olarak bunları söylemedi ama yakın şeyler söyledi). Ben esas o an işkillendim. Yani acaba bunu da mı banttan çekmişlerdi? Sürekli canlı olduğunun vurgulayarak buna inanmamızı mı istiyorlardı?
Ama şuradan canlı olduğunu anladık: Stüdyoda ne seyirci ne de jüri vardı. Nur Yerlitaş o sırada internette fotoğrafını paylaştı: Evinde kahvesini içiyordu. İnsanlar ona çok tepkilendi, çünkü onu stüdyoda sanıyorlardı! İyi de jürinin stüdyoda olmadığı belliydi zaten. Canlı yayında sadece sunucu ve dört yarışmacı, bir de kameramanlar vardı. Zaten sosyal medyada da herkes "Böyle bir canlı yayın görülmedi! Aile arası nişan gibi oldu! Daha da izlemem!" yorumlarında bulundu. Sahiden de canlı yayın heyecanı sıfırdı. Üç beş kişi kendi aralarında birinciyi belirlemiş gibi oldu. (İkizler birinci olunca Ayşegül'ün donuk bakışları daha da donuklaştı. Yerlitaş, "Onun bakışları beni de ürkütüyor" diye yazdı.)
Daha kaliteli programlar yapılsın artık... Ben bu programı izliyorum sanmayın sakın! Böyle bir program için dört saat harcar mıyım hiç? Ben internetten özet bilgileri aldım ve bu yazıyı yazdım sadece. Onun dışında tamamen kulak dolgunluğu, gazetede, internette yazılan şeylerden gördüklerim...
Evet... İşte böyle bir program "Bu Tarz Benim"... Ama artık daha kaliteli içerikleri hak etti bu seyirci. Birilerinin risk alarak yeni formatlar denemesine, daha taze adımlar atmasına gerçekten ihtiyaç var. Hem de tez zamanda!