26 Mart 2017 Pazar

İSVEÇ'TE EKMEK BİLE NEDEN PAHALI?

Herkese merhaba! Caz, blues dinlemeyi sever misiniz? Ben bayılırım! Hele de güzel bir pazar sabahında... O zaman bu yazıyı müzik eşliğinde okumaya ne dersiniz? 

İsveç, malumunuz, dünyanın en pahalı ülkelerinden biri, belki de en pahalısı... Bizim ülkemizde 1 liraya alabildiğimiz en basit bisküvinin eş değeri burada 6 liradan aşağı bulunmuyor, sırf bu bile İsveç'in ne kadar pahalı olduğunu anlatmaya yeter. 1 SEK bazen 0,40 TL oluyor, bazen 0,45'leri buluyor. Mesela benim İsveç'te Erasmus günlerim başlamadan önce, 0,33 TL'ydi, o günler artık çok geride kaldı ve SEK'in 0,40'ın altına düşmesi artık hayal gibi... 

Gelelim ekmek konusuna... Bizde 1 lira olan ekmek burada yok. Burada 1 liraya ekmek yok. Çünkü buranın ekmekleri başka bir şey. Buraların ekmeği bizdekiler gibi undan ibaret değil, baya lezzetli, kek gibi ekmekler satılıyor. Belki de bu nedenle ucuza ekmek bulamıyorsunuz. Çünkü satılan her şey kaliteli, o nedenle de pahalı. 

İsveç'te yediklerim ekmekse, bizim ülkemizde ekmek diye alıp yediğimiz şeyler ne? Bu soruyu sormadan edemiyorum. Trabzon Vakfıkebir ekmeği ve mısır ekmeğini hariç tutarak söylüyorum tabii ki. O ikisi kesinlikle doğal, hakiki, lezzetli ekmekler. Ama İstanbul'da, büyük şehirlerde, kalabalık tatil beldelerinde (yaz geliyor!) vs alıp yediğimiz ekmeklere maalesef ekmek gözüyle bakamayacağım İsveç'ten döndükten sonra... Pahalı mahalı, burada alıp yediğim ekmekler gerçekten buna değiyor... 

Şimdi gelelim bazı ürün-fiyat karşılaştırmalarına...


Bir çörek 23 SEK, 10 lira. (Hoş bizde de pastanelerde aldığınız şeye göre bir şeye 10 lira ödeyebilirsiniz.)


Bizim de Wasa markasından dolayı bildiğimiz sert, krakerimsi ekmeğin aslı olan knackebröd, İsveç'in geleneksel ekmeği. Bu tekerlek şeklinde olanları 19 SEK, 8 lira. 



Bir baget ekmek en aşağı 10 SEK, 4 lira. İçinde 8 ince dilim olan ragbröd (bir çeşit çavdar ekmeği) 3,50 lira. Ama ben genel olarak 20 SEK'lik taze ekmeklerden alıyorum -veya bazen poşetli başka değişik ekmekler alıyorum. Bir ekmek beş gün bile gitmiyor, üç-dört gün sonunda bitmiş oluyor. Çünkü bildiğiniz gibi, kahvaltı yapmayı seviyorum! 



Bu kara ekmek, 18 SEK, 7,50 lira. 


Herhangi bir bisküvi paketi en az 10-15 SEK, 5-6 liradan aşağı değil. 





Türk veya Yunan yoğurdu diye satılan, bizim bildiğimiz beyaz yoğurdun 1 kilosu 20 SEK, 8,50 lira. Yani bizdekinin iki katı fiyatı... Geçen hafta başıma gelen, bisikletimin zincirinin tamiri için ödediğim 100 SEK'i ise düşünmek bile istemiyorum... Mesela o zaman 100 SEK'in karşılığı 41,50 liraydı, şimdi baktım, 40 lira olmuş... Böyle işte, paranın bizdeki karşılığı sürekli değişiyor... 

Türkiye'de olsam harcamayacağım parayı İsveç'te harcadığım doğrudur... İsveç'te hayat pahalı... İsveç'e Erasmus'a gelmeden önce iki kere düşünün, ama eğer benim gibi gerçekten seviyor ve istiyorsanız, o zaman İsveç'te Erasmus yapmak gerçekten buna değiyor!

- - - 

Beni sosyal medyadan takipte kalmayı unutmayın! 24 saat sonra silinen anlık fotoğraflarım için de instagram'ı hayli aktif kullanıyorum:



6 yorum:

  1. Ekmekler güzel görünüyor. Ben daha çok pasta gibi olanları seviyorum. İçerisinde bir sürü malzeme oluyor.

    YanıtlaSil
  2. ekmek sahiden ayrı bir varlık
    yüce nimet olması bir yana bence en güzel yemek :)
    sen gibi bende kahvaltı severim ekmeksiz yaşayamam o yüzden.. orada yaşamın pahalı olması herkes gitmesin diye bence :) sen gibi gerçekten orada olmak isteyenler katlansın pahalılığa gelsin diyorlar bence.. iyi de ediyorlar

    YanıtlaSil
  3. Erasmus yapmayı düşünüyordum sanırım vazgeçicem :) Bende ekmeksiz yapamayanlardanım

    YanıtlaSil
  4. Pahalı falan ama bence değer böyle bir tecrübe için:)
    Ekmek konusunda haklısın. Bizim genel olarak yediğimiz beyaz ekmek bir hiç aslında. Ucuz ama besin değeri sıfır.
    Aslında bakarsan kaliteli şeyler Türkiye`de de pahalı. Hemen hemen kafa kafaya geliyor. Misal, bizim burdaki fırın çok değişik ekmekler yapıyor. Unsuz ekmek alıyorum, tahıllı, siyah ekmek. Kilosu 24 lira. Peynir, pazardan almadığın sürece, doğru dürüst yağlı, koyun peyniri diyelim mesela, hiç de ucuz değil. Neyse benzeyen örnekler çok.

    YanıtlaSil
  5. olsun ya yemekler güzel işte belli :)

    YanıtlaSil
  6. Merhabalar,

    Günümüzde mutluluğa dair pek çok yaşam felsefesi popüler olmuş durumda. Daha sade ve düzenli bir yaşam için popüler hale gelen Konmari, Ikigai, Hygge derken ‘’Lagom’’ kavramını da sıkça duyuyoruz. İsveç'ten dünyaya yayılan dengeli yaşam felsefesi Lagom, minimalizmle iç içe bir kavram. Özünde, hayatı sadeleştirerek mutlu olma fikri yatıyor. Minimalizm de öncelikle sanatta ve mimaride ortaya çıkmış bir akımken şimdi bir yaşam tarzı oldu. Eşyadan kıyafete her alanda minimalizmin etkilerini benimsemek mümkün. Lagom da bu noktada bir dekorasyon akımı olarak bilinse de yaşam tarzı haline gelmiş durumdadır. Kelime anlamı olarak; ne çok fazla ne çok az, tam kararında manasına geliyor. Anneannelerimizin azı karar, çoğu zarar sözünü de andırmaktadır. Lagom üzerine yazdığım yazımı izniniz olursa ben de sizinle paylaşmayı isterim: https://www.tarz2.com/ne-cok-az-ne-cok-fazla-tam-kararinda-lagom

    Keyifli okumalar dilerim, sağlıcakla kalın.
    www.ebrubektasoglu.com

    YanıtlaSil

Gmail hesabı olmayanlar, anonim seçeneği ile yorum yapabilir... Yorumlarınız için çok teşekkür ederim!

NAKANO ESKİCİ DÜKKANI VE ÇOKSATAN KİTAP PROBLEMATİĞİ

Genelde kitapçıların çoksatan raflarından uzak durup, aksine hiç satmayan, kimsenin ilgi göstermediği, kıyıda köşede kalmış kitapları arar b...