30 Nisan 2016 Cumartesi

KAFELER ARASI TUR


Karaköy'e bir hafta gitmeyin, hemen yeni bir kafeyle karşılaşırsınız.
.
.
.
Ben bir aydır gitmiyordum, haliyle baştan aşağı değişmiş bir Karaköy'le karşılaştım. Her köşe başında bir kafe var artık, insanın başı dönüyor. Nişantaşı ve Cihangir de şehrin kafe açısından en yoğun semtleri aslında, ama oralardaki değişim daha sakin oluyor, Karaköy gibi her gün yeni bir kafe açılmıyor. (Hatırlatın, bir ara Trabzon'un Cihangir'i olan Beşirli semti hakkında yazacağım buraya.)
.
.
.
Karaköy'e bu sefer Dem Kafe ya da Kağıthane (House of Paper) için gitmedim.

İstanbul siluetleri ve insanları ayraç setlerini oradan almıştım. Detaylar şu yazımdaydı.

Dondurmino için gittim. Dondurmino, adı üstünde, bir dondurmacı. Fransız Geçidi'ndeki bir ara koridorda. Ben yeni duydum burayı, yoksa çok da yeni sayılmaz. Büyük umutlarla gittim ama pek de bir şey anlamadım. Bir kere internetteki sayfalarında sürekli narlı dondurma fotoğrafları paylaşıyorlar ama gittiğimde narlı dondurmanın sadece sezonluk olduğunu söylediler. Yahu o zaman ne diye onu paylaşıp duruyorsunuz? Neyse, ben mavi renkli bir dondurma yedim. Sadece rengi gözüme hoş geldiğinden. Sanırım oradaki en tatsız tuzsuz dondurma da o. Adı Alaçatılı bir şeydi ama İtalyan karamelinden yapılıyormuş, bildiğimiz karamelle alakası olmayan bir şey bu İtalyan karameli! Hiçbir tat alamadım, bir süre sonra taş yalıyormuşum gibime geldi. Arkadaşım limonlu yedi, o çok sevdiğini söyledi. Belki de ben Dondurmino'yla yanlış bir seçimle tanıştım. Bir şans daha vereceğim mutlaka. Bu arada dondurmanın topu 5 lira. Ve bu arada ben esas damla sakızlı, karamelli, muzlu, vişneli, karadutlu, böğürtlenli, limonlu, hatta kestaneli dondurmaları çok severim. Orada bu saydıklarımın çoğu yoktu ama en azından ben de limonlu falan yiyebilirdim, ne diye gider mavi olanı seçersin Mert?
.
.
.
Ve İstanbul Modern!




Ayda bir mutlaka gitmeye çalıştığım yer! Harika bir yer gerçekten. Üstelik her perşembe günü giriş ücretsiz, aklınızda olsun. Çok ilginç enstalasyonlar, video-art'lar, heykeller, resimler olabiliyor. Son gittiğimde bazı çalışmaların üç yıldır hala değişmediğini gördüm. Bazıları hep sabit kalıyor, duvardaki sergilerse değişiyor. Keşke biraz daha büyük olsa İstanbul Modern. Gezmelere doyum olmuyor çünkü!
.
.
.
Beşiktaş'taki Kahvaltıcılar Sokağı'na gider misiniz hiç? 


Aslında Beşiktaş tam öğrenci yeri olmasına rağmen benim pek sık gidemediğim bir yer. Daha doğrusu, durup dururken aklıma gelmiyor orası ve "Aa dur bugün de Beşiktaş'a gideyim!" demiyorum. Dolayısıyla Kahvaltıcılar Sokağı'yla da pek işim olmuyor. Geçen gittik diye bir iki kelime yazayım ama. Bir kere bu sokaktaki her kafenin menüsünde mıhlama/muhlama olarak geçen kuymak illa var, ama maalesef o kadar iyi yapamıyorlar. Ne de olsa kuymağı Trabzon'da yemek gerekir ama, değil mi? Bir de pişi çok popüler menülerde. Ve sucuktu, sosisti, salamdı, hatta pastırmaydı sürüyorlar önünüze. Kısacası Bebek'teki, Ortaköy'deki kahvaltıcılardan pek de bir farkı yok. Yani oralara gitmek yerine Beşiktaş da tercih edilebilir aslında. 
.
.
.
Eğer şehirde sizin Mert bak şu kitapçıya, şu kafeye, şu sokağa, yani herhangi bir sebepten ötürü şuraya mutlaka gitmelisin dediğiniz bir yer varsa, önerilerinizi merakla bekliyorum!

Instagram hesabım: instagram.com/ofluoglumert
Twitter hesabım: twitter.com/ofluoglumert
Facebook hesabım: facebook.com/ofluoglumert

7 yorum:

  1. ooo ama olmadı kii benimde canım şu yiyemediğin böğürtlendi dondurmadan çekti ! :)) Karaköyüde çok özledim hem blogun ilaç gibi geldiii.

    YanıtlaSil
  2. Bir gün.
    Gideceğim bak inanıyorum sırf buralar için geleceğim hatta :)

    YanıtlaSil
  3. o mavi dondurmaya bulaşmasaydın iyiymiş , bakarım ben de mekanlara:D

    YanıtlaSil
  4. Çok seviyorum Karaköy'ü ama gitmeyeli bir ay kadar oldu.

    İstanbul Modern'i daha çok seviyorum ama! :) Her gittiğimde kontrol ediyorum yeni bir şeyler var mı diye, ayrıca belirttiğiniz gibi perşembe günleri ücretsiz. Ne güzel bir şey :)

    YanıtlaSil
  5. bir Trabzonlu olarak çok hak verdim ve canım inanılmaz kuymak çekti.

    YanıtlaSil
  6. Öteki bloguna davetiye gelmisti ama ilgilenememistim bir süre. Gecen gün bakayim dedim, gec kaldiniz dedi acilmadi:)
    Sanirim yeniden yollaman gerekiyor degil mi?

    YanıtlaSil

Gmail hesabı olmayanlar, anonim seçeneği ile yorum yapabilir... Yorumlarınız için çok teşekkür ederim!

KİTAP ALINTISI

Yeni romanım Benim Küçük Şaheserim'den bir alıntı:  "Kitaplar onun ecza dolabıydı. Hastalanırsa -ruhu hastalanırsa- hangi kitabı aç...