20 Haziran 2020 Cumartesi

BİR KADIN ÜÇ KLİP


Bolca şarkı dinlediğim bugünlerde, size belki de bilmediğiniz bir şarkıcıyı tanıtmak istiyorum: Jessie Ware.

Bazı sanatçıların (oyuncu, şarkıcı, müzisyen, yazar, ressam...) neden gereken ilgiyi görmediğini asla anlayamıyorum. Dünyada da ülkemizde de var böyle isimler. Bu devirde sosyal medyada yeterli patırtıyı koparmayıp dikkatleri üzerinize çekmedikçe işiniz zor. Aman, kimin umurunda?

Bu şahane isimler sadece işini iyi yapmanın derdinde. Orada, kendi köşelerinde de olsalar, aslında dünyadalar ve birileri mutlaka onları biliyor. Bir kişi bile bilse yeter. Zaten bazı isimleri herkesin bilmesine gerek olmuyor. Çünkü onlar kendi hallerinde çok daha güzel oluyor.

Çok ses getirmeyen, ama ne olursa olsun kendi çizgisini ve tarzını koruyan bu kişilerin değeri büyük (ülkemizden o kadar çok örnek geliyor ki aklıma...). Onlara sosyal medya çılgınlığı ve daha fazla hayran kitlesi için silah zoruyla bile bir şey yaptıramazsınız. Zaten siz onların en çok bu duruşuna bayılırsınız. İyi ki varlar.

Evet, bu girizgahtan sonra konumuza gelecek olursak, aslında hakkında zaman zaman "underrated" yorumları yapılsa da Jessie Ware'in bu isimlerden biri olduğunu söylemek doğru olmaz. Zira kendisi çok da "underrated" biri değil, kliplenen şarkıları filan gayet ilgi görüyor. Yine de, onu Selfish Love veya Say You Love Me gibi şarkılarından da bilmiyorsanız, muhtemelen bilmiyorsunuzdur. Çünkü en çok bilinen parçaları hala bunlar.

Dans, R&B, soul, elektronik ve caz sularında gezinen şarkılar yapıyor. 35 yaşında olan şarkıcı, hem şarkılarında hem de kliplerinde belli bir standardın altına asla düşmüyor. Bana bir şekilde hep geçmişi, nostaljiyi, retroyu, vintage olanı hatırlatıyor şarkıları. Özellikle de 26 Haziran'da çıkacak olan dördüncü albümü What's Your Pleasure?, modern ve retronun bir birleşimi olacak gibi görünüyor. Bu yazıda bahsedeceğim üç şarkısından da bu hissi aldım ben.

Uzun zamandır ne yapıyor ne ediyor diye bakmıyordum, bende olan eski şarkılarını dinliyordum, sonra geçen gün YouTube'a adını yazdığımda bir de ne göreyim, yeni albümü geliyormuş, hem de sadece bir hafta içinde! Karantina dönemini hiç de boş geçirmemiş, üç ayrı klip paylaşmış. Oturdum, açığımı kapattım tabii hemen. Sonra da bu yazıyı yazmaya karar verdim.

İlk klip Spotlight şarkısına çekilmiş. What's Your Pleasure?'ın çıkış şarkısı olan bu şarkının klibi üstelik ta 28 Şubat'ta gelmiş. Klibe bayıldım, sanatsal insan portreleri görmeyi acayip özlemişiz. Retro Doğu Ekspresi'nde jazz, disco ve elektronik dalgalanmalar. Şarkıdan daha çok klibi sevdim bile denebilir. İzleyiniz. Şahane. (Bir tek, klibin sonundaki kamera arkası gibi olan ve bizim pop kliplerimizi hatırlatan o kısma gerek var mıydı, onu bilemedim.)


"Tell me when I'll get more than a dream of you?" diyor şarkıda.

24 Nisan'da, yeni albümünden ikinci şarkı olan Ooh La La'yı paylaşmış. Tamamen illüstrasyonlardan oluşan, eğlenceli bir klip hazırlanmış. Zaten şarkı da eğlenceli ve klip şarkıyı çok güzel anlatıyor.


"You can love me one time / You can love me two, two time / You get more of my time / If you're gonna treat me nice" diyor.

7 Mayıs'ta paylaştığı üçüncü klip, Save a Kiss şarkısının. Şarkıda anlatılan hikaye, bu karantina sürecinde yaşadıklarımızla tesadüfi bir şekilde örtüşünce, şarkıyı kliplendirmeye karar vermişler. Üstelik klip için takipçilerinden dans videoları istemiş ve bunları kolajlamış. Bence hepimizin evde kaldığı günler için harika bir fikir. Şarkıcı olsam ben de takipçilerimin desteğiyle böyle bir klip çekerdim kesin.


Şarkının sözleri karantina günlerine cidden çok uyuyor. "Save a kiss for me tonight / Wait for me, no compromise / Promise you, it won't be long." Yani sizin anlayacağınız, öpücüğünü benim için sakla, söz veriyorum (bu karantina) uzun sürmeyecek diyor. :)

On iki şarkılık yeni albüm haftaya cuma geliyor, üçü kliplenen beş şarkıyı zaten biliyoruz, herhalde diğer şarkılar da o gün YouTube'a yüklenmiş olur. Onları da dinler, hemen severiz.

Buralarda da hep çok konuşuyorum: 

5 yorum:

  1. Ben niye bilmiyorum bu sanatçıyı, 🤔 ogrenmis olduk tesekkurler 😬

    YanıtlaSil
  2. İşini aşkla yapanlar bir şekilde fark ediliyorlar değil mi? Ben de tanımıyordum. Teşekkürler Mert...

    YanıtlaSil
  3. Ben bilemedim bu sanatçıyı. Güzel oldu öğrenmiş olduk 👍

    YanıtlaSil
  4. Hareketli, güzel parçalar. Yarın işlerimi yaparken arka planda dinleyeyim 😊

    YanıtlaSil

Gmail hesabı olmayanlar, anonim seçeneği ile yorum yapabilir... Yorumlarınız için çok teşekkür ederim!

MERT OFLUOĞLU BENİM KÜÇÜK ŞAHESERİM GAZETE OKSİJEN RÖPORTAJ

Benim Küçük Şaheserim'le ilgili Gazete Oksijen’in sorularını yanıtladım. Röportajın tamamını Oksijen Gazetesi’nin web sitesinden okuyab...