24 Kasım 2013 Pazar

YAŞ 18, BİLMEM Kİ YOLUN KAÇTA KAÇI EDER?

Tam da 18 olduğum 21 Kasım'da neler yaptım...

1 - Tayfun Pirselimoğlu ile Kafa Dergi için yaptığım röportajı kendisine yeni filmi "Ben O Değilim"in "Roma Uluslararası Film Festivali"nde "En İyi Senaryo Ödülü"nü kazanmasıyla ilgili sorduğum birkaç yeni soruyu da ekleyerek Üniverzete'nin son sayısında yayımladım.


2 - Ters Düz'ün yeni bölümü için iki dakika içinde bir storyboard hazırladım ve ben çizgi roman yaparken de roman yazarken de eskiz süreciyle uğraşmadan direkt olarak kafamdakini aktardığım için ilk kez storyboard yapmış oldum. Normalde bir "Microsoft Word" dosyası açıp bölümü yazıyorum, o kadar. Üstelik storyboard'ı hazırlarken bölümü çoktan yazmıştım, yani bir nevi bölümün en çarpıcı sahnelerini (Bakınız: 7. bölüm fragmanı) çiziktirmiş oldum, amacım da sadece eğlenmekti. (6. bölüme yaptığınız muhteşem yorumlardan sonra 7. bölüm de umarım aynı etkiyi bırakır.)


3 - İlk defa bir doğum günümü ailemden, evimden ve şehrimden uzakta geçirdim. Dolayısıyla "doğum günü sofrası" ve "hediye zamanı" kelimelerinden uzakta, biraz tuhaf duygular içindeydim. Ama arayarak hep yanımda olduklarını belirttiler. Ayrıca haftaya geliyorlar! "Hey dostum, parti nasıl verilir sana öğreteceğiz!"


4 - Bu arada bir yerde, birbirinden farklı yaş ve meslek gruplarından olan sekiz kişi bir araya geldik tesadüfen. Günlerden de tesadüfen 21 Kasım'dı, doğduğum gün. Karşımda oturan kırklı yaşlarındaki bayanın da o gün doğum günüymüş! İstanbul'da böyle bir tesadüfün olması çok garibime gitti. Böyle bir olasılık sorusu vardı yüz kişi için, birbirinden alakasız sekiz kişinin içinde biz iki kişi aynı gün doğmuşsak o olasılık da gerçekleşebilir demek ki...

5 - Bugün (23 Kasım) İstiklal'deki doğum günü kutlamamdan önce Karaköy'de yaptığım sabah yürüyüşü, yediğim simit ve içtiğim ekşi nar suyu ruhuma şiir gibi geldi.

6 - İki arkadaşımla İstiklal Caddesi'nde Limonlu Bahçe diye çok güzel bir yere gittik. Başka arkadaşlarım da gelecekti ve onları beklediğimiz için biz tam iki saat boyunca masada sohbet ederek vakit geçirdik. Onları bekledik, gelmeyeceklerini bilmeden. Ben hem garsonlara hem arkadaşlarıma ayıp olduğunu düşündüm, tabii bir yandan da -hiç dillendirmediğim- asıl ayıbın bana yapıldığı gerçeği vardı. Sonra nihayet arkadaşlarımdan biri aradı ve evden daha yeni çıktıklarını söyledi, masamıza iç bunaltıcı bir sessizlik çöktü, hem de dördüncü kişi olarak tam da yanımıza. Onlarla sonra buluştuk buluşmasına, ama bir kez daha anladım ki bu tip organizasyonları yaparken çok daha dikkatli olmak gerekiyormuş.



7 - Severek takip ettiğim bir çizer-blogger da doğum gününü kutlamak için benimle aynı mekandaydı. O sanırım beni tanımadı ama ben onu tanıdım ve tam yanına gidecekken bir de baktım ki çoktan kalkmış. Kendisi istemeyebilir diye buradan kim olduğunu yazamıyorum, ama ona haber verdim. Bakın işte siz kendinizi gizleyip yazıyorsunuz ya, işte o zaman sizi yolda bile görsek tanıyamıyoruz! Halbuki ne güzel oluyor böyle rastlantılar...

8 - Hani tamam, beni hiç tanımamanıza ve daha da önemlisi benim sizi hiç tanımamama rağmen çok güzel doğum günü dileklerinde bulundunuz, çok teşekkür ederim. Ama bir yorum var ki, Ters Düz'ün sıkı bir takipçisi olan Nalan Hanım'dan, yorumunun bir kısmını alıntılamadan edemeyeceğim: "Desene oğlumcuğum, aramızda kırk bir yıl artı bir hafta varmış. Benim geçen perşembeydi. Kutluyorum. Sana planladıklarının hepsini gerçekleştirecek kadar uzun bir ömür dileyeceğim. Fakat bu imkansız. Zira 17 yaşında bu kadar çok karpuzu koltuklarına sığdıran birinin planları son nefeste bile devam edecektir." Ne kadar edebi, ne kadar içten yazmış kendisi değil mi! Gelecekte bir gün "Takipçi yorumları" diye bir yazı hazırlarsam, ilk sıralarda olacak olan bir yorum bu... Çok teşekkür ederim!

4 yorum:

  1. mikemmel yazmışsın. herşeyi sevdim burdaki, atom karınca.
    :)

    YanıtlaSil
  2. İki gündür yorum yazıp yazıp yollayamamaktan helâk oldum Mertciğim. Sen iyi ve güzel dileklerin ve övgülerin hepsini hakediyorsun .Blog dünyasında tanıdığım bir kaç genç arkadaşıma yazdığım gibi bir gün senin blog arkadaşın olmakla övüneceğim.Bu arkadaşlığı sanaldan gerçeğe geçirmeyi ve seni tanımayı çok da isterim diyor,yine herşeyin en iyisi senin olsun,torunum Ert de (Ertuğrul)büyüsün senin gibi olsun diye ekliyorum .İnşaallah

    YanıtlaSil
  3. Sevgili Mert mail adresin bende yok. O nedenle okumanı istediğim bir blg yazısı linkini burdan veriyorum.
    http://sormabulmadunyasi.blogspot.com/2013/11/sistem-karst-olmak-ne-demektir-kutsal.html?showComment=1385570140266#c4319246174800945213

    YanıtlaSil
  4. Mert genc ve yetenekli yazar blogcu:)).dogum gununu gecikmeylede olsa kutluyorum..Genc yasta yazma konusunda bu kadar yetenekli olmak ne guzel..kutlarim.bu arada ben biraz Turkcenin en son 20 yil onceki halindeyim..cok laf yapamam:)) bu arada yukardaki sensin sanirim? Ailenle sevdiklerinle arkadaslarinla nice guzel yas gunu kutlamalarin olsun..acaba unv.tedemisin?? Yani ogrencisinde unv.tedemi?? Iyi hafta sonu diliyorum;)

    YanıtlaSil

Gmail hesabı olmayanlar, anonim seçeneği ile yorum yapabilir... Yorumlarınız için çok teşekkür ederim!

KİTAP ALINTISI

Yeni romanım Benim Küçük Şaheserim'den bir alıntı:  "Kitaplar onun ecza dolabıydı. Hastalanırsa -ruhu hastalanırsa- hangi kitabı aç...