Zorlu Center ve Trump Cadde'den sonra nur topu gibi yeni bir buluşma noktamız daha oldu: Akasya Acıbadem. Daha iki gün önce açıldı hem de ve ben de bugün şöyle bir on dakika uğrayıp nasıl diye baktım (Bu yazıyı cumartesi gecesi yazıyorum, ama yayımladığımda pazar olur, dikkat!).
Bugünkü yağmur neydi ama! Kıyafetlerim üzerime yapıştı resmen... Boğazımda da hafiften bir ağrı... Hasta olmak istemiyorum... Bugün Acıbadem'deyken, tam olarak on dakika uğrayıp çıktım. Buyurun ilk izlenimler (Sanki çok da gerekliymiş gibi!):
1. Yeni açılan yerlere toplum olarak önce üşüşürüz, sonra da geri çekilip yalnızlığına terk ederiz. Daha doğrusu asıl-kemik müşteri kitlesi ondan sonra oluşur. Bu yüzden Akasya Acıbadem de ilk haftasonunda çok kalabalıktı ve her çeşit insan vardı...
2. Daha her mağaza tam olarak açılmamış. Hatta alışveriş merkezinin dışı da inşaat halinde. Hele bugün sağanak yağmur da vardı ya, kadife pantolonum ve botlarım çamura bulandı... Girişler toz ve çamur içinde çünkü... Dediğim gibi yağmur da olunca...
3. Çalışanlar heyecanlı. Ama nerede ne var bilmiyorlar. Hatta gözlerinin önündeki yeri bile görmüyorlar desem yeridir! Katın bir koridorundaki görevliye, "D&R nerede?" diye sordum. "Bilmiyorum, aşağıda olabilir, danışmaya sorun isterseniz." dedi. Ama D&R'nin önünde duruyordu! Hadi tamam, henüz öğrenemediniz ama etrafınıza da mı bakmıyorsunuz be canım görevlim...
***
İstanbul Modern'e bayılıyorum! Tam bana göre bir yer. Saatlerimi geçirebilirim orada, geçiriyorum da... Karanlık video odalarını da ayrıca seviyorum. Şu sıralar (aslında şu sıralar değil, geçen ay da gitmiştim yine oradaydı), yanan ev tablosunun yanındaki oda bir video var. Orada kimi göreyim? Bennu Yıldırımlar'ı! Perdede tabii. Siyah beyaz, sessiz bir videoda. Sanırım 2005 yılında çekilmiş video. Kadın her yerden çıkıyor vallahi, oyunculuğunu da kendini de çok beğeniyorum! Geçen de hani Songül Öden'in oyununda görmüştüm onu (Yakında bir "Umutsuz Ev Kadınları" yazısı yazıyorum). Neyse, İstanbul Modern'i başka bir zaman uzun uzun anlatırım da şimdi diyeceğim oranın restoranı. Gerçekten şık bir yer. Deniz manzaralı. Ama menüdeki fiyatlar resmen uçuyor! Uzayda bile servis edilse, elma dilim patatesin on altı lira olması bence yanlış... Ayrıca çay da altı lira! Orada içeceğime Karaköy'deki Dem'imde daha da güzel çayı on liraya içmeyi tercih ederim.
heeey bu haftasonu senden resim sergisi bekliyordum zaten. modern ve msgsü. gelirim yine okurum. heyecanla sergi yazını bekliyordum. :)
YanıtlaSil