Karaköy
bağımlılığı da bir yere kadar! Hatta en iyisi biraz İstanbul’dan uzaklaşıp,
memleketim Trabzon’daki kafelerden birkaçını keşfetme vakti. Bu kafeleri Karaköy’dekilerden
ayırt edemeyeceksiniz.
Time’s
Coffee
Trabzon’un en son açılan kafelerinden biri olan
Time’s, aynı zamanda restoran olarak da hizmet sunuyor. İçeri girdiğimde
dikkatimi ilk çeken şey, duvarlardaki çeşit çeşit saatler oldu. Yani adının
hakkını veren bir mekan Time’s. Ne var ki, saatler yalnızca dekorasyon olarak
kalmış, çünkü hiçbiri çalışmıyor! Pasta, kahve ve hellim peynirli salata kafenin
en çok tercih edilen çeşitlerden. Fakat yiyeceklerin tadı her yerdekinden pek
de farklı olmadığından, astronomik fiyatlar başta biraz gereksiz kaçıyor.
Ayrıca bir iş merkezinin terasına konuşlanmış olan Time’s kafenin manzarasının
da öyle yemyeşil bir Trabzon olduğunu sakın ha sanmayın! Kafenin manzarası
yüksek yüksek binalar arkasından göründüğü kadarıyla azıcık Boztepe… Ancak yine
de Time’s, kendine özgü şık dekorasyonuyla müşteri kitlesini çoktan oluşturmayı
ve şimdilik korumayı başardı.
Mitra
Meydanın tam ortasındaki Mitra kafenin önünden
geçerken, kendinizi kısa bir an için Fransa’da zannedebilirsiniz. Küçük bir yer
olmasına rağmen ev sıcaklığındaki sevimli iç dekorasyonu ve kaldırıma dek
uzanan masalarıyla Mitra, beş saati için de şehrin en uygun kafelerinden.
Açıldığı günden beri bu Avrupai atmosferini koruyan Mitra’nın müşteri
profilinde de Trabzon’a gelen yabancı turistler çoğunlukta zaten. Güzel haberse
kurabiyelerin, keklerin ve dondurmaların çoğunun ev yapımı olması. Yolunuz bu
taraflara kış aylarında düşerse, nefis salepten de tatmanızı şiddetle öneririm. Ve son olarak, Mitra’nın tüm bu artılarına bir de fiyatlarının çok uygun
olmasını ekleyeyim.
Soho
Green’s
Israrla araştırmama rağmen, Soho Green’s’in eşine
benzerine başka yerde rastlayamadım! Her tarafını yemek istediğim iç dekorasyonu
ilk başta belki de o büyük Marilyn Monroe tablosundan ötürü hoşuma gitti, ama
hayır, buranın tasarımı gerçekten muhteşem! Trabzon’da sıcak mendil
uygulamasını başlatan ilk kafe ve restoran olan Soho’da, ister içerideki koca
koltuklarda yayılın isterseniz dışarıdaki masalara kurulun. Dürümleri ve
pastaları Soho’nun güzellikleri.
Vira
Trabzon’un kafelerin çokluğu açısından Karaköy’ü
diyebileceğimiz bir yeri varsa, orası da Beşirli’dir! Şehirdeki her kafe bir
tarafta, Beşirli’de açılan kafeler diğer taraftadır. Son yıllarda,
apartmanların altında peş peşe açılan kafeler Beşirli’yi tam bir cazibe merkezi
haline getirdi. Ancak zirvede uzun süredir Vira var. Özellikle pizzaları ve
ekleriyle bilinen Vira’dan çıktıktan sonra sahile geçerseniz, Karadeniz’in kıyıyı
döven dalgalı sularına taş atabilirsiniz.
Edward’s
Coffee
Meydandaki bir pasajın girişindeki tenis ve golf
temalı küçük bir kafe Edward’s Coffee. Belki de bu nedenle bana İngiltere kırsalını
ve hatta ekose deseni çağrıştırıyor tasarımı. Önceleri öğrencilerin -ben de dahil- ders
aralarındaki uğrak yeri olan bu kafe, artık herkesin gittiği bir yer. Tost ve
sandviç çeşitleriyle bilinen Edward’s Coffee’ye giderseniz, benim için mısır
taneli Marmaris tostundan söyleyin!
Chef
Edward’s
Kısa süre önce açılan Chef Edward’s, kafe tanımında çıtayı
iyice yükseldi. Nostaljik tasarımı ve biri avlusunda diğeri içeride olmak üzere
sergilediği iki eski otomobille adeta kalite kokan konsepti, astronomik
fiyatlarla biraz gölgelenebilir, ama buraya bir restoran olarak da giderseniz
asla pişman olmayacaksınız. Sınav başarımı bir de burada kutlamıştık.
İşte gönlümdeki sıralama:
1 - Mitra
2 - Soho Green's
3 - Chef Edward's
4 - Time's Coffee
5 - Edward's Coffee
6 - Vira
İşte gönlümdeki sıralama:
1 - Mitra
2 - Soho Green's
3 - Chef Edward's
4 - Time's Coffee
5 - Edward's Coffee
6 - Vira
trabzon. hiç görmedim ya. sen şimdi laz mısın yaniii :)))) gidersem giderim buralara. haftasonları gidiyon herhalde uçakla filan :)
YanıtlaSilDeeptone, hayır! Yazılarımı ne kadar iyi okuduğunuz da açığa çıktı. Şu yazımda (http://kafadergi.blogspot.com.tr/2014/02/kendimle-ilgili-kenarda-kosede-kalmis_24.html) söylemiştim: Trabzon'da doğum büyümeme rağmen beni herkes İstanbullu sanıyor, çünkü ne Trabzon şivem ne de fiziğim var. :)
YanıtlaSilhey allam ya. o yazını biliyorum. herkesin istanbullu sandığını. daha önce de karadenizde tanıttın ya birilerini. bi teyzenin evine gitmiştin ya. laz mısın diye takılıyorum sana bee. lazların aklı çalışmaz derler ya ondan takılıyorum sanaaa. haftasonları gidiyo musun diyorum bir deee, ailen de istanbulda herhalde ama bak bu yazıyı yazmak için yakınlarda gittin mi diyorum allam yaaaa. diğer silediklerini biliyorum. bu yazı için sana şakam yapıyorum yaaa :)
YanıtlaSil:) Güzel yazılar . Takipteyim artık..
YanıtlaSil