Sizin hiç blogunuzla ilgili bir kararsızlık, bir karmaşa yaşadığınız oldu mu?
Öykü serilerimi beğeniyle takip ediyorsunuz. Ters Düz ya da Hayatını Renklendirmeyi Unutan Adam'dan en çok hoşunuza gideni okuyorsunuz. (Sahi, en çok hoşunuza giden hangisi?)
Günlük hayata ilişkin yorumlarıma hak veriyorsunuz.
Şehir etkinlikleriyle ilgili yazılarımı beğeniyorsunuz.
Tiyatro, sinema ve kitap eleştirileri yapıyorum. İlgileniyorsunuz.
Kafeler benden sorulur, biliyorsunuz!
Kişisel şeyler yazıyorum, onlardan da oldukça zevk alıyorsunuz.
Seyahat yazılarımı okuyorsunuz.
...
Ama işte ben bunların hepsine yetişmeye çalışırken yoruluyorum!
Bana, üstünde yoğunlaşacağım bir konu söyleyin diyorum, duymazdan geliyorsunuz, söylemiyorsunuz.
İstiyorsunuz ki "Hepsini yazsa da okusak..."
Yazıyorum, yazıyorum ama bu sefer de gördüğünüz gibi her gün bir yazı yayımlamış oluyorum!
Yazmak bir yandan hoşuma gidiyor tabii, bayılıyorum; ama öte yandan da yoruluyorum...
Bana ne önerirsiniz, bekliyorum...
Ve sizin karmaşa içinde olduğunuz blog konuları neler?
Yazın, hep beraber çözüm bulalım.
okul hayatını anlatabilirsin mesela
YanıtlaSilgençlerin üniversiteye girdikleri ilk yıl yaşadıkları
karşılaşacakları problemler
nelere dikkat etmeleri gerektiği
( bu yıl sınava girecek oğlu olan annenin sayıklamaları diyebilrisin :)))
sevgiler
başarılar
pekiii baak. şöle sölüyim. 1. kurgu öyküler 2. geziler 3. gündelik yaşam.
YanıtlaSiltiyatro kitap sinema boşver.
kafe ve etkinlikler, gündelik yaşama girer zaten.
böle olabilir. herşeye yetişip yazmaya çalışma. bak sen en çok ne seviyosun. onları yaz ya.
yani işte, kurguların iyi zaten. ikisini de sevdim ben. ama ece olanı daha çok sevdim. istanbul ve istanbul dışı gezi yazıların da çok iyi. bu yazılara kafeler etkinlikler de girebilir zaten. bi de röportajların var. ya da şöle düşün bak. sen gazeteci olacağına göre, bu yönde yaz. ama kurgu da seviyorsun :) dur oturur zamanla. ama bazı şeyleri at işte. örneğin ben de moda spor internet yazmak istiyorum ama olmuyor iştee :)
Mavi Anne aslında güzel fikir ama herkese hitap etmeyebilir...
YanıtlaSilDeep kurgularım için yaptığınız övgülere teşekkürler. Ama sanat yazıları eleştirileri de olmazsa olmazlarım arasında...
eh bak o zaman sen rahat yaz içinden geldiği gibi yaz konu kısıtlaması yapma yineeee :)
YanıtlaSilDeeptone 'a katılıyorum . Neden hem kendini bu konuda sıkıntıya sokuyorsun ki? Sen içinden geldiği gibi , anlık aklına eseni yaz yine .. karmaşık olsun sınıflandırma bile....
YanıtlaSilZaten yazılar ilgisini çeken kişiler tarafından okunuyor. Yazman yeter ;)
Birde lütfen yorum yazılarını değiştir , inan bana blog yazıları etkilenmez....zaten metin süper hepsi aynı oluversin...yani bence...
YanıtlaSilÖzii, evet mesela az önce çok anlık bir şekilde bir "şiirimsi" yazıp paylaşıverdim! Çok haklısınız ama yorum tipini değiştirirsem Kafa'nın o klasikleşmiş logosu da buna bağlı olarak değişmek zorunda...
YanıtlaSilpeki bişi demiyorum :))
YanıtlaSilYaz da okuyalım oooolum "ne olacak bu memleketin haliii" seçimlerin sonucu?
YanıtlaSil