26. sayısında yazar kadrosuna dahil olduğum Üniverzete'nin bu hafta 100. sayısını çıkarmış oluyor, yani hep birlikte "dalya" diyoruz! Haftalık tablet bir dergi çıkarmak hiç kolay değil, ama biz tam 100 haftadır bunu başarmışız, öncelikle bize tebrikler! 26. sayı için yazdığım o ilk yazıda, yani "Mavi Yazdan Sarı Sonbahara" adlı yazımda "Daha 'Üniversite'ye bile başlamadan 'Üniverzete'ye başladığım için çok mutlu olduğumu" dile getirmişim. Şimdi ise dönüp baktığımda zamanın ne kadar çabuk geçtiğini görüyorum tatlı bir hüzünle... Zaman yine çabuk geçecek... 200. sayının geleceği günleri şimdiden kafamda canlandırabiliyorum...
Şimdi sizleri TV dünyasındaki gelişmelerle baş başa bırakıyorum... Ve halihazırdaki tv krizlerini masaya yatırıyorum...
Nuran "O Hayat Benim"e döndü, Kader ise "Gönül İşleri"nden atıldı! Peki bu olayların perde arkasında neler var?
KRİZ 1: BİR TÜRLÜ ANALİZ EDİLEMEYEN TWEET
Meryem Uzerli'nin "tükenmişlik sendromu"na yakalanınca haremi maremi bırakıp memleketi Almanya'ya gitmesi büyük ses getirmişti. Bu sefer o kadar büyük çaplı olmasa da, O Hayat Benim'in deligöz Nuran'ı Yeşim Ceren Bozoğlu twitter'ına şöyle yazınca da hatırı sayılır bir patırtı koptu: "Nuran gider, kavga biter. Kanımı canımı verdim, siz de gördünüz, izlediniz, ne çok sevdiniz, ne güzel söylediniz. Allah razı olsun..." Bir takipçisinin "Mesele para mı?" diye sorması üzerine de "ASLA para değil mesele. Ömrü hayatımda karar sebebim olmadı. Şeytanın şerri, zalimin zulmü, ahlaksızın ahlakı. Helal etmiyorum hakkımı..."
Buraya kadar konuya hepimiz hakimiz. Bildiğiniz gibi bu tweet magazin gündemine bomba gibi düştü. Magazinciler ünlülerin aşk ilişkilerini, sevgililerin birbirlerine aldıkları pahalı hediyeleri, gözde çiftlerin ayrılık iddialarını bir kenara bırakıp bu tweet'i analiz etmeye ayırdılar vakitlerini... Ortaya iddialar atıldı. Başta Bozoğlu'nun aldığı paradan memnun olmadığı için böyle bir ayrılığa karar verdiği yazılıp çizildi, ama daha sonra meselenin dizide canlandırdığı Nuran karakterinin sahnesinin azaltıldığı ve bu durumdan memnun olmadığı olduğu ortaya çıktı. Yani yapımcıya, yönetmene rest çekiyordu. Diziden çıkacak olması ise işin seyirciyi ilgilendiren tarafıydı zira Nuran dizinin ana karakterlerinden biri olmanın ötesinde, diziyi izleten karakterdi de. Ayrıca o giderse Efsun, Bahar, Hülya, Mücella, Sakine ne yapardı? Dizinin kan kaybedeceği kesin gibiydi. Oysa kendisi kısa süre önce bir röportajında, "Bazen küser, kırılır, ağlar, mahvolurum. Ama vazgeçmem. Başrol için 19 yıl bekledim. Beni durdurmanız için öldürmeniz lazım." demişti. Şimdi ise dedikleriyle çelişerek, vazgeçerek gidiyordu... Neyse ki sonunda beklenen haber geldi. Bozoğlu ile anlaşılmıştı ve Nuran tekrar diziye dönecekti. Ne var ki bu durum dizinin başarılı reytingine çoktan yansımıştı ve dizi reytinglerde düşüş yaşamıştı bile. Bundan sonra ne olur bilinmez, ama ortam hala gergin. Çünkü Yeşim Ceren Bozoğlu attığı tweet'lerin ikisini de hala silmedi. Ayrıca diziye döndüğüne dair bir tweet de atmadı, attığı en son tweet olay yaratan o son tweet'i hala. Acaba böyle yaparak restine devam ediyor, aba altından sopa gösteriyor, "Bak beni kızdırırsanız yine çeker giderim!" mi demek istiyor? Siz ne anlarsanız...
Not: Açıkçası başta herkes üzüldü ama aslında Nuran diziden çıksa ne olur çıkmasa ne olur... Hatırlayın, koskoca Meryem Uzerli ayrıldığında "Muhteşem Yüzyıl"a kızdı köpürdü herkes, ama dizi bir şekilde devam etti ve üstelik reytinglerde de zirveden bir gün olsun düşmedi... Yani giden gidebilir, kalan sağlar bizimdir...
KRİZ 2: SET AŞKI BU SEFER TATSIZ BİTTİ
1. Hani dizi dünyası set aşklarını severdi? Set aşkı demek reytinglerde yükselmek demekti? Her an dedikodusu bol bir set ortamı demekti? Ne yaptınız, niye attınız kızı diziden?
2. Madem attınız, o zaman neden sadece Gonca'yı attınız? Can'ı da atsaydınız?
Zaten asıl iddia da, Gonca Vuslateri'nin, canlandırdığı karakterin reytinglere hiçbir katkısı olmadığı için diziden çıkarıldığı...
Gonca Vuslateri ise bu ayrılıktan pek de etkilenmemişe benziyor. Hatta twitter hesabından da durumu ti'ye alan şu mesajı attı: "Gönül işlerim bitti... Sırada öbür işlerim..." Rol arkadaşı Bennu Yıldırımlar'a teşekkür etmeyi de ihmal etmedi. Bennu Yıldırımlar da ona tüm zarifliğiyle "Seni tanımış olmak büyük keyif... İyi ki karşılaştık yahu... Karşılaşmaya devam..." diye cevap yazdı. Ama benim asıl merak ettiğim, o Gonca-Can aşkının yarım kalıp kalmadığı... Yoksa Can'a da "Bak Cancağızım, o kızla bir daha görüşmek yok, yoksa sana da yolu gösteririz!" mi dediler... Bu detayları merak etmiyorum desem yalan olur...
dizilerle aram pek yok ya ne yazayım bilemedim :)
YanıtlaSilama 100.sayı için kocaman tebrikler!
YanıtlaSilGönül işlerinin ilk bölümünü izleyip çok beğenenlerdenim. Pazar akşamları ekrana kitlenip keyifle izliyordum adeta. Şimdi ise aynı hazzı alamıyorum malesef. Pek izliyorum da denemez. Yazınızı okuyunca da yazmadan geçemedim.
YanıtlaSilBedir' le Kader' i de hiç yakıştıramadım yahu:))
Gönül İşleri, benim de ilk bölümlerinde severek izlediğim bir diziydi ama giderek kendini tekrarladığını düşünüyorum :)
YanıtlaSilÇok detaylı bilgi vermişsiniz :) Bu sene gülru var onu seyrediyorum, diğerlerine göz atmıyim çok entrika vardır eminim:)
YanıtlaSilbu dizileri bilemedim valla :)
YanıtlaSil