22 Mart 2014 Cumartesi

YATMADAN ÖNCE VE AÇ KARNINA


Ocak'ta sadece bloga 12 yazı yazmışım.

Şubat'ta sadece bloga 13 yazı yazmışım.

Bu ay, daha ayın 22'si ve ben şimdiden sadece bloga 18 yazı yazmışım. Sizce ay bitmeden kaç yazı yazmış olurum? Neredeyse her gün yazdığım için, aşağı yukarı sayı belli aslında. Var mı arttıran?

"Sadece bloga" kısmını vurguluyorum, çünkü blog dışında okulun tablet dergisine de yazıyorum ve bir de güya önceliğim olan romanımla ilgileniyorum.

Palavra!

Blog ve dergi yüzünden romanımı son zamanlarda fazlasıyla ihmal ettim.

Ama benim de bağımlılığım bu sanırım: Yazmak.

Yazmadığımda vücuduma bir titreme geliyor ve beynimdeki uyarı sinyalleri çalışmaya başlıyor: Yaz! Bak bugün daha klavyedeki hiçbir harfe dokunmadın!

Biraz da sabırsızım galiba.

Blog ve dergiyle beni takip eden okurlarıma hemen ulaşıyorum diye, oralara daha çok yazmak istiyorum. Ama romanıma istediğim kadar kafa patlatayım, gecemi gündüzüme katayım onu belli bir tarihten önce kimse okuyamayacak ya nasıl olsa. Yani bilinçaltım bana böyle fısıldıyor galiba. Gerçi aklım her an için romanımdaki karakterlerde, olay örgüsünde aslında. Bu da bir gerçek.

Blog'lamanın en güzel saat dilimleri de şunlar galiba:

Her gece yatmadan önce.

Her sabah aç karnına.

3 yorum:

  1. Merhaba, seni mimledim. Cevaplarını bekliyorum :)
    http://herseydenkonusmali.blogspot.com.tr/2014/03/mim-cevaplayalm-havamz-degissin.html

    YanıtlaSil
  2. sabah aç karnına ha. ben öle hiç yazamıyom yaaaa :)

    YanıtlaSil
  3. gece yatmadan önce evet, mutlaka bir şeyler eşliğinde ama :)
    ben de gün boyu yazıyorum. yazıyorum derken kafamda binbir turlu yazıya hç dökülmeyecek hikaye :)

    YanıtlaSil

Gmail hesabı olmayanlar, anonim seçeneği ile yorum yapabilir... Yorumlarınız için çok teşekkür ederim!

MERT OFLUOĞLU BENİM KÜÇÜK ŞAHESERİM GAZETE OKSİJEN RÖPORTAJ

Benim Küçük Şaheserim'le ilgili Gazete Oksijen’in sorularını yanıtladım. Röportajın tamamını Oksijen Gazetesi’nin web sitesinden okuyab...