1 Ağustos 2014 Cuma

KAFA DERGİ 1 YAŞINDA!


Blog'um Kafa Dergi'nin 1 yaşına girdiği bu çok sıcak, limonata kokulu, begonvil esintili 1 Ağustos gününde içimden binlerce cümle geçse de sanırım duygularımı tek kelimeyle özetleyebilirim: Heyecan. Tıpkı geçen sene Kafa'ya yazdığım o ilk yazıda olduğu gibi. Aslında bu benim ikinci blog'um. İlk blog'umu 2009'da açıp geçen yıl Kafa'yı açana dek sürdürdüm. Tam 1826 gün, 6 saattir günde iki saat blog'larıma yazıyorum ve bundan büyük keyif duyuyorum. (Umarım sayıyı yanlış hesaplamadım)

Okuma yazmayı öğrendiğimden beri hikayeler ve senaryolar yazdığımı, dergiler çıkarttığımı, çizgi romanlar yaptığımı o yazımda söylemiştim. Bu nedenle yine aynı şeyleri söyleyerek kendimi tekrar etmeyi, tekrardan kendimden bahsetmeyi istemiyorum. Kim olduğumu yukarıdaki linke tıklayarak okuyabilirsiniz. Prosedür gereği bu açıklamaları da yaptıktan sonra, şimdi gelelim 1. yıl kutlamalarına! (Kutlamayı ben içimden yapıyorum) Kafa'da 1 yıl boyunca yazdığım yüzlerce yazıdan en çok sevdiklerimi hatırlatmak istiyorum. İşte benim ilk 12'im:

1. Yeryüzünde bir melek (Yazı)
2. Bennu Yıldırımlar: Nev-i şahsına münhasır bir oyuncu (Röportaj)
3. Tayfun Pirselimoğlu "kim"in peşinde? (Röportaj)
4. Neşeli bir kişiliğin çatı katındaki dünyası (Ev-dekorasyon)
5. Karaköy değil, Trabzon! (Mekan)
6. En iyi 7 komik Marilyn filmi (Sinema)
7. Yokuş aşağı hisler bunlar (Tiyatro)
8. Ayraçlar da insan! (Kitap)
9. Yeni dizilerin tahmini ömürleri: Kaç bölüm sürebilirler? (Televizyon)
10. Bir Orta Çağ kenti: Rodos (Seyahat)
11. Sizin blog tipiniz hangisi? (Sosyal medya)
12. Doğma büyüme insan (Yazı)


Ve elbette, belki de listenin en başını hak eden üç öykü serim vardı bu sezon: Ters Düz, Hayatını Renklendirmeyi Unutan Adam ve Apartman. Üçünü de yazarken çok eğlendim ama Ters Düz'ün yeri bende bir başka. Sizin en sevdiğiniz seri hangisi?

En sevdiğim sayı ise 1. sayı. Ama bu dahil olmak üzere toplamdaki 13 sayıyı da keyifle ve severek hazırladım. Kapaklar ve konular için epey kafa yordum. Adeta tek başıma bir dergi çıkarıyorum Kafa'yı çıkararak, bir tek basmıyorum, o kadar! Şimdi Kafa'nın 1. yılını, blog hayatımın 5. yılını kutluyorum! Daha nice 10., 15., 20. yılları hep birlikte göreceğimizden de eminim.

Bu özel sayı için "Marmaris'te ve Bodrum'da yapılacak 9 zorunlu tatil eylemi", "Yeni sezon dizileri ve tahmini ömürleri", "Facebook & Blog: Rekabet kızışıyor", "5 çeşit tatilci tipi: Onlardan kaçış yok mu?" olmak üzere dört ana kapak dosyası hazırladım. Ama bunlara ek olarak bir köşe yazarı gibi her gün yazılar da yazıyorum, elbette hepsini kapağa koyamıyorum çünkü hem çoklar hem de o gün aklıma gelince yazdığım yazılar oluyor.

(Konudan konuya atlıyorum ama romanımı da neredeyse bitirdiğimi söyleyeyim. Eylül ayında kesinlikle bitmiş olacak ve ben de şöyle derin bir şekilde iç çekeceğim!)

Peki sizin hepsini göz önünden geçirdiğinizde/şöyle bir hafızanızı yokladığınızda en çok sevdiğiniz yazı, sayı ve dergi kapağı hangisi?

Hepinize çok mutlu tatiller... Yaşadığınız anın tadını çıkarın...

Sevgilerimle,

Mert Ofluoğlu


6 yorum:

  1. Kafa dergi ile mutlu yıllar dilerim efendim . Kocaman bir yıl olmuş yahu . Çok çok sayılar çıkartman dileğiyle.

    YanıtlaSil
  2. kutlarım. ne keyifle heyecanla yazmışsın. öykülerde ece seviyom işte. bunun dışında birbirinden ilginç düşüncelerinin hepsini seviyorum ben. gerçekten de bence sen öncelikle gazetecisin. gözlem ve o ruh var sende. ayrıntılar. sonra da yazarsın. beynin de gözlerin de hiç durmuyor. inşallah uzun yıllar başarılı olan birçok işin olur. :)

    YanıtlaSil
  3. bi de maşallah birinci yılını denizde tatilde kutluyon. trabzon mu burası marmaris mi ya. taşlara ne güzel yazmışsın. tatilde de denizde de daima bişiler yapıyon heee :)

    YanıtlaSil
  4. tebrik ediyorum nice yıllara diyorum
    başarılarının artarak çoğalmasını diliyorum

    YanıtlaSil
  5. nice yıllara kardeşşş
    o taşlar çok güzel dekor olmuş,beeeendimmm :)

    YanıtlaSil
  6. Nice hep birlikte yıllaraaaaa :))

    YanıtlaSil

Gmail hesabı olmayanlar, anonim seçeneği ile yorum yapabilir... Yorumlarınız için çok teşekkür ederim!

SİNEMADA İKİ FİLM

Son günlerde sinemada iki filme gittim. İlki, The Substance. Yani Cevher. Bence mutlaka görülmesi gereken, ama son derece rahatsız edici bir...