30 Ağustos 2014 Cumartesi

BLOGBOOK

Facebook’tan önce o vardı: Blog’ların tarihçesi sandığınızdan da eski!

Facebook daha rahmide gezintide bile değilken, ilk blog’lar çoktan oluşmaya başlamıştı. 2004 yılında oluşturulan Facebook’un aksine, blog’ların oluşturulması 1999 yılına dek uzanıyor. Aslında bu iki mecra da birbiriyle o kadar benzer ki...
Blog’da da Facebook’ta da yazı, fotoğraf veya video paylaşımı yapılabiliyor.
Blog’da da Facebook’ta da takipçi olayı var.
Blog’da da Facebook’ta da takipçileriniz gönderilerinize/post’larınıza yorum yapabiliyor.
Blog’da da Facebook’ta da gönderiler/post’lar paylaşılabiliyor.
Blog’da da Facebook’ta da paylaşmanın içeriği ve sonu yok.
Birkaç küçük fark da var elbette: Blog’da, Facebook’un aksine “beğen” butonu yok. Olsa çok iyi olurdu. Facebook da herkese açık değil mesela. Gerçi blog da gizlenebiliyor, yalnızca üye olunanlara gösterilebiliyor. Ama o zaman da blog mantığının ne anlamı var? 
Eylül geliyor... Dilerim blog'lar yeniden şenlenir. Yazın çok ıssızlaşıyor blog'lar. Halbuki yazın herkes daha rahat değil mi? Herkesin yazmak için daha çok zamanı yok mu? Tatildeyken daha rahat yazılmaz mı? Kafanın boş olması önemli gerçi. Kafa yoğunken yazmak da bazen zorlaşabiliyor. Keşke hep dolu olsa blog'lar. Herkes yazsa, kimse uzak kalmasa. Ben önümüzdeki günlerde Marmaris ve yeni öykü serim Yere Dökülen Duygular hakkında yazacağım. Yere Dökülen Duygular için çok heyecanlıyım. Beğeneceğinizi umuyorum. Çünkü epey farklı bir format olacak.
Not: Acaba blogbook diye bir şey yapıp ikisini birleştirseler de, şöyle derin bir nefes mi alsak?

4 yorum:

  1. bloglarla feysin aynı zamanda olduğunu biliyodum ben de ya. demek daha eskiymiş. iyi marmarisler ve iyi öyküler hadi sanaaa :) okullar açılınca bloglar hareketlenir. insanlar eve kapanınca blogçuluk artıyo yaa :)

    YanıtlaSil
  2. Facrbookun kurucusu zaten blog sitesi vardı. Blogu dahada geliştirmiş :D Buralara kadar gelmiş. Bence blog daha şahsına münir bir şey. Beğen olsa aslında güzel olabilir.

    Eylül geldi bencede bloglar şenlenir . Herkes kayboldu gitti .

    YanıtlaSil
  3. Blog işi emek işi üretmek işi Facebook ise çoğu zaman vakti boşa geçirme yeri pasif bir şekilde beğen ve kendi üretmediğin şeyleri kopyala paylaş. Ve zamanla hayal gücünü üretkenlik yeteneğini kaybet. Bu bakımdan olsun tarihi olarak olsun bloglar , facebook ve diğer sosyal medya araçlarından daha çok saygı duyulmayı hak eden mecralar keşke daha da popüler olsa blog kültürü insanımız kolay yol yerine daha çok çalışılmış daha orijinal içeriklerle bloglar yazsalar... Selametle kalınız.

    YanıtlaSil

Gmail hesabı olmayanlar, anonim seçeneği ile yorum yapabilir... Yorumlarınız için çok teşekkür ederim!

SİNEMADA İKİ FİLM

Son günlerde sinemada iki filme gittim. İlki, The Substance. Yani Cevher. Bence mutlaka görülmesi gereken, ama son derece rahatsız edici bir...