2009'DAN BERİ TELEVİZYON, KİTAP, EDEBİYAT, SEYAHAT, ŞEHİR, POPÜLER KÜLTÜR HAKKINDA YAZILAR VE HİKAYELER YAZAN BİR KAFADAN ÇIKAN SESLER... BLOG'UM 15 YAŞINDA!
7 Nisan 2015 Salı
KAFAMDA UĞULTULAR
İlk kez böyle, yani ikinci kez okumadan yazımı, direkt yayımlayacağım ilk haliyle... Lütfen gözünüzü dört açıp okuyun o nedenle...
Hani bazen, kalbinizin sesiyle mantığın sesi zıt şeyler söyler ya... İşte şu anda kafamın içinde o kadar çok uğultu var ki, bu iki sesten hangisini dinlemeliyim bilemiyorum... Hatta sesleri bile ayırt edemiyorum...
Duygusal bir insanım... Hayatta her zaman duygularımla hareket etmiş, kalbimin sesini dinlemişimdir... Bana göre doğru olan şeyi yapmışımdır... Kimin ne dediğini, ne düşündüğünü, ne diyeceğini, ne düşünebileceğini de umursamışımdır fakat sonunda yine bildiğimi okumuşumdur...
Konumuz kitap... Malumunuz... Bir roman yazdım ve bu romanı yayınevlerine yolladım. Şaşırtıcı bir şekilde kısa süre içinde çoğundan olumlu geri dönüş de aldım. İçlerinden birini daha çok sevdim, onlar da beni çok sevdi (daha başka güzel şeyler de oldu ama bu yazının konusu olmadığından atlıyorum oraları), oradaki çok sevgili İlker Abi "Sende yazarlık hamuru var ama doğru kitap bu olmayabilir" dedi, haklıydı belki, oysa bilmiyordu beni, benim okuma yazmayı söktüğümden beri yazdığımı, benim gibi biri için 19 yaşın kitap yayımlamakta çok geç kalmış bir yaş olduğunu... Sonunda "Sen bilirsin" dedi... Yani kitap konusunda kafam iyice karıştı...
Sizce mevcut yayınevimin sözünü dinleyip Ters Düz'ü bir süreliğine rafa mı kaldırmalı, yoksa kalbimin sesini dinleyip Ters Düz'ü başka bir yayınevinden bastırmalı mıyım?
Roman... İlk romanım daha... Elbette hataları çok... Ama bu sonsuz yolculuğa bir yerden başlamak gerekiyor... Bunu yayımlamazsam yeni bir roman yazana kadar yaşım olur 23-24, o zaman da pişman olabilirim bunu basmadığım için... Ama bastığım için de pişman olabilirim...
Bilmiyorum...
Kitapta blog'daki gibi durmuyor cümleler... Çok daha zor bu kitap işi... Er meydanı... Riskli... Kumar adeta... Hele de bahsettiğiniz şey bir romansa... Bakın dikkat edin... Bu bir şiir, öykü, deneme, anı kitabı değil... Bu bir roman...
Eğer kalbimin sesini dinleyip bastırırsam, büyük bir risk almış olacağım... Çünkü bana çok şey vadetmiş olan yayınevini elimin tersiyle itip kitap yolculuğuma tek başıma çıkmış olacağım... Beğenilmeyebilir... Beğenmeyebilirsiniz... Ama bir yandan da artık kitabımı elime almak, kitabıma dokunmak istiyorum... Bu mutluluğu, bu hazzı yaşamak adına, risk almaya değer mi?
Yani yayınevi "oldun" diyene kadar beklemeli miyim (yayınevine göre Ters Düz'ü şimdilik rafa kaldırıp başka bir roman yazmalıyım), yoksa kalbimin sesini dinleyip iyi kötü yayımlamalı mıyım kitabımı?
Bekliyorum düşüncelerinizi, tıpkı yazdığım gibi, samimiyetle...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
SİNEMADA İKİ FİLM
Son günlerde sinemada iki filme gittim. İlki, The Substance. Yani Cevher. Bence mutlaka görülmesi gereken, ama son derece rahatsız edici bir...
-
Şimdi sizleri Trabzon'a götürüyorum... En sık gittiğim altı harika kafeye... Gerek menüleriyle gerek atmosferleriyle muhteşem mekanla...
-
Bu yazı blog taslaklarında tam bir yıldır bekliyor. Elbette yarım bir şekilde, tamamlanmayı bekliyor. Ben güya bir yıl önce, 2015 yazınd...
-
Her sezon iddialı projelerle evlerimize konuk olan Bennu Yıldırımlar’la, "Buluşma Yeri" adlı oyununun bu sezonki son gösterimin...
Bana kalırsa bence bir kitabı sesli oku. Hatta güvendiğin, objektif yorum yapabilecek birilerine de okut. Beraber analiz edin. Yayınevi denen ticarethanelere olabildiğince az para kaptırmaya çalış :)
YanıtlaSilYayınevi para almıyor ki zaten, kitabı kendileri basıyor. Siz kendiniz bastırmak isterseniz para veriyorsunuz. :)
YanıtlaSil"İlk kitap" bir yazar için önemli gerçekten. Artılarıyla-eksileriyle önemli. Çevrenizde sizi tanıyan, güvendiğiniz insanların düşünceleri de önemli.
YanıtlaSilİlker Bey "Doğru kitap bu olmayabilir" derken ne kastetti acaba?
19 yaş ,henüz pek çok şey için çok erken bir yaş.Her yıl farklı deneyimler kazandırıyor insana.
"Risk almak" diyorsunuz... Hayatta risk almada hiçbir şey gerçekleşmiyor.. İnsan içinde ukde kalmasın ve "keşkeler" en aza insin istiyor. Sanırım kendinizi tam hazırladığınız için de yarı yoldan dönmek istemiyorsunuz.
Sakin kafayla son kez düşünmek insanı daha mantıklı kararlara götürür. Yolunuz açık olsun.
Geçenlerde almam gereken çok önemli bir karar vardı, duygu ve düşünceler her daim çelişir. Ben hislerimden yana kullandım, sonuç ne olur, kim bilir? Yaşadığımız bu döngü de net olan ne var ki? Dışarıdan bir göz elbette çok önemli, ancak önemli olan senin ne kadar güvendiğin(kararına, kitabına). Bunun düzeyini belirleyebilirsen, gerisi elbet gelecektir.
YanıtlaSilŞans diliyorum!
Yayınevi neden bu kitabı rafa kaldır diyor?
YanıtlaSilYolun açık olsun.:)
İçindeki sesi dinle, duyacaklarından korkmayarak ama:) daha çok gençsin, çok güzel yazıyorsun, ilham dolusun, 23-24'e çok geç gözüyle bakma, yeni bir şeyler üzerinde çalışmaya başlayabilirsin, sonra tekrar bakarsın yazdığına.. harika şeyler yazdığına ve daha da yazacağına eminim, yılma! :) zaten içindeki ses seni yönlendirecektir... sevgiler:)
YanıtlaSil19'u doğru okuduysam şayet; ilker abi'yi dinlemelisin bence. tecrübe herşeydir. bol şans, bizi de haberdar et..
YanıtlaSilen son kendi kalbinin sesini dinle ve sonra gerisine kulağını kapat.kendi pişmanlığını kabullenmek daha kolaydır ....
YanıtlaSilay bak ben olsam naparım. kitabı bastırırım başka bir yayınevinden. sonra da ilker abiyle çalışıp onlarla 2. romanımı çıkarırım. bakış açısına bağlı. kendi keyfin için yazıyorsan ne düşünüyon hemen bastır gitsin elinde gör. ama bir yazar olarak uzun soluklu bir adım atmak istiorsan dinle tabii ki ilker abiyi. yani sana bağlı bu. bana sorarsan hemen bastır. ama sanıyorum sen bir yazar olarak dikkatli adım atmak istiiyorsun. o zaman geçmişindeki bütün yazıların veya kitapların iyi olmalı. bir kitap değil sadece her bir yazına dikkat etmelisin. hiçbir açık kapı olmamalı. :)
YanıtlaSilSelam :)
YanıtlaSilBen olsam kitabı bastırırım. Sonuçta bu ilk adım ve insan kendi kitabını elinde tutarak bir dış göz yardımyla üzerinden geçince eminim mevcut hatalar, eksikler, tatmin olunamayan yerler de giderilir :) Kitap işinin yaşı olduğunu da sanmıyorum. 19 için ne erken ne de geç derim :) İnsan ne zaman "hazır"sa o zaman yazmalı.
çok sevdiğim bir söz vardır. zaman zaman ,hatırıma getiririm. böyle durumlarda da etkili olur diye düşünüyorum. biliyorsundur mutlaka ama ben yine de yazayım.
YanıtlaSil" vazgeçmeyi düşündüğünde, neden başladığını hatırla"
unutma ,önemli olan ne istediğin ne beklediğin.kolay gelsin. ..