Tarih, Eylül 2009. Daha on dört yaşında bir çocuğum. Ortaokul bitmiş, liseye başlayacağım yaz tatilinin son günleri. Ama okuma yazmayı öğrendiğim birinci sınıftan beri, saman kağıtlara ellerimle yazıp çizerek yaptığım dergileri postayla ülkenin bir ucundan diğer ucundaki akrabalarıma, tanıdıklarıma yollamaktan bir an olsun vazgeçmemişim. Hatta bu insanlar, küçük bir çocuğun hayal gücünü ve inancını kırmayıp o dergilere aylık abone bile olunca, ne çok sevinmişim! Her hafta yeni dergiler yapıp yollamışım onlara, çocukluktan beri bir şekilde hep kendi dergimi çıkarmışım, "yayıncılık dünyasının" içinde büyümüşüm yani.
Ve o yaz yine bu akrabalarımdan biri sayesinde, blogspot
uzantılı blog'larla tanışmışım. Emekler vererek yazdığım çizdiğim,
sonra fotokopicide çoğalttığım, zarfların içine koyarak postaneden uzaklara gönderdiğim
bu el yapımı dergilerimin karşısında, güçlü bir alternatif belirmiş: İnternet. Blog açarsam yazılarımı herkesin her an
oradan okuyabileceğini öğrenince, yazı masamın çekmecesinde deste deste duran
saman kağıtlarım, rengarenk kurşun ve tükenmez kalemlerim yerini "okurlara" daha
kolay ulaşabilmek adına blog dünyasına bırakmış. Kafa Dergi. Blog'umun adı bu. Seyahat ettiğim yerlerden okuduğum kitaplara, izlediğim dizilerden o an güncel
olan ne varsa ona dair yazdığım yazılara, arkası yarın gibi kaleme aldığım hikaye
serilerime, yaptığım çizgi romanlarıma; bazen kendi dertlerimi, çarkları bir
türlü durmayan kafamdan geçenleri aktardığım, bazen benim gibi düşünenlere
ulaşmak istediğim o blog dünyam, bugün, yani Eylül 2019'da, tam dolu dolu 10
yılını geride bırakıyor. İnanılır gibi değil! Bu su gibi geçip giden 10 yıl
boyunca, binlerce yazı yazdım ve bugün ilk kez bu yazı için istatistiklere
girip bakınca gördüm ki, yazılarım bir milyondan fazla okura ulaşmış. Üstelik
günümüzün sosyal medya dünyası için uzun, çok uzun paragraflar, yazılar bunlar... Çünkü bir konu hakkında şöyle doya doya yazmak gibisi var mı?
Tam 10 yıldır yazdığım hiçbir yazıdan tek kuruş para almadım. Yaptığım bir
kitap önerisini de, bir dizi ya da albüm tavsiyesini de, şehrin birindeki bir kafe
tanıtımını da, tamamen kendi içimden geldiği için yaptım. Sadece kendimin
değil, blog'larda yazan çoğu insanın da blog yazmaktan para kazanmadığına, bunu
sırf yazmayı sevdiği için yaptığına eminim. Blog'ların samimiyeti bambaşka. Ne instagram
ne twitter ne de başka bir şey benim için blog'un yerini tutabilir. Önemli olan
yazmayı sevmek burada... Bugün, saman kağıtlara yazılar yazıp akrabalarına
yollayan on dört yaşındaki o çocukla, bilgisayarının karşısında klavyesine yazıp
yazılarını blog'unda yayımlayan yirmi dört yaşındaki bu çocuk arasında hiçbir
fark yok. Çok şey değişti, dönüştü belki, ama tek bir şey hiç değişmedi: Yazmaya olan tutkusu, bağlılığı, aşkı. Benim büyümeme tanıklık eden en güzel
şey, blog'um Kafa Dergi'dir.
Yıllar boyunca yanımda olan, yazdığım her yazıyı
okuyan, yorumlayan, beni sonuna kadar destekleyen ve hiçbirini tanımadığım, ama
kalpten kalbe bağlarını hissettiğim siz güzel okurlarıma en içten
teşekkürlerimle...
Ve yazmaya devam... sonuna kadar!
Not (Böyle bir açıklamayı 5 yıldır ilk ve son kez yapıyorum): Bildiğiniz üzere, benim 10 yıllık Kafa Dergi blog'umun, blog'umun adında bir dergi çıkaran 5 yıllık Kafa Dergi ile hiçbir alakası yoktur. :)
Sosyal medya hesaplarıma göz atmak isterseniz:
Nice 10 yıllara o zaman :)
YanıtlaSilBen de bu güzel yolculuğu keyifle eşlik edenlerdenim. Geleceğe dair iyimserliğimi dimdik ayakta tutmama yardım eden güzel çocuk, hep böyle samimi ve yazma sevdalısı olarak kal.
YanıtlaSilSevgilerimle.
Bu arada son paylaşımıma bir bak istersen. Çok seveceksin bence . Hatta bize yardım bile edebilirsin, sadece duyurarakta olsa... ne dersin?
Yazma hevesin, hırsın, gayretin takdir edilesi. Mutlaka karşılığı olacaktır.
YanıtlaSilBen de onuncu yılını kutluyor daha uzun yıllar heyecanını kaybetmemeni diliyorum. Sevgiyle kal:)
Ne mutlu bi 10 yıl senin adına. Kesinlikle kendinle gurur duymalısın, harika bir iş başarmışsın :)
YanıtlaSilHikayeniz hem yaşamın içinden hem de motivasyon kaynağınızı bilinciniz ve yaratıcılığınızla beslediğiniz için ayrıca desteğe değer. Kafa Dergi'nizin ve kişisel dönüşümünüzün devamını dilerim.
YanıtlaSilDevamını da dilerim!
YanıtlaSilNice senelere. Yazmanın verdiği o his bambaşka. Çok kötü olduğumda bile birkaç şey karalasam daha iyi hissederim ben de.
YanıtlaSilNice güzel 10 yıllar görsün blog sayfanız inşallah. Yolunuz açık olsa :)
YanıtlaSilKendi oğluşlarım da senin gibi yazsın isterdim. Benimkiler tembel çıktılar :)
YanıtlaSilNice yazı dolu yıllara :)
harika, nice ilham dolu yayınlara.
YanıtlaSiloleeey hiç değişmee ve hep burda ol bizimlaa :) çizgi romanların ve isveç :)
YanıtlaSilBirçok bloggerın bloglarını terk ettiği dönemde ne mutlu size 10.yılınızı kutluyorsunuz. Darısı hepimizin başına. Daha uzun yıllar yazarsınız umarım. Bir de yorumlara cevap yazarsanız mükemmel olacak :-)
YanıtlaSilNice on yıllara.. sebatla, selamlar
YanıtlaSil14 yaş için ne büyük başarı ve istek, tebrik ediyorum ve nice yıllar diliyorum :)
YanıtlaSilYorumlarınızın hepsini okuyorum, güzel dilekleriniz için çok teşekkürler! :)
YanıtlaSil13 yaşında google adsense hesabı almıştım. Benzer bir hikayeyi yaşadım. Sizinki sonuca ulaşan bir hikaye olmuş, ne güzel olmuş. "Kafa Dergi" vurgusu da cuk oturmuş. İlk başta diğeri sanmıştım :)
YanıtlaSilKısıtlı vakitlerini uzun paragraflara ayıran insanları severim, sevelim isterim. Yolunuz açık olsun.
Yazmak terapi gibi... nice güzel yazılarınıza.. tebrikler :)
YanıtlaSilhttp://loveandsmile.wordpress.com/
çok tebrik ederim Mert'cim, 10 yıl dile kolay, hem de dolu dolu yazılarla... nice 10 yıllara, sevgiler:)
YanıtlaSilNice 10 yıllara olsun. Daima okumak, buralarda görmek dileğiyle
YanıtlaSilTebrik ederim Mert yolun açık olsun. Nice 10 yıllara inşallah.
YanıtlaSilHem yürek hem kafa ile yazılmış bu kadar derin ve samimi bir yazı , insanı etkileyip iz bırakmadan geçmez.
YanıtlaSilHep burada ve bizimle ol...Sevgiler
Nice nice on yıllara:)
YanıtlaSilTebrikler, nice yazı dolu yıllara, çokca okunarak...
YanıtlaSilBaşarılar ve tebrik ederim. Nice başarılı yıllara
YanıtlaSilNice uzun yıllara ...
YanıtlaSilTebrikler
Nice 10 yıllar daha yazmaya devam edebilen dileğiyle.. Tebrik ederim :)
YanıtlaSilTebrik ederim, istikrarınıza hayran kaldım :) Daha nice yıllar olsun..
YanıtlaSilÇok uzun ve istikrarlı bir yazım serüveni.. Daha çok yazmanız dileğimle tebrikler. :)
YanıtlaSilYazmaya devam.. Başarılar diliyorum.
YanıtlaSilevet ya senin sağda bişi gözükmüyor her şey altta. geçer bencesi. ama bunu bizim deli kızın bohçası derya ya sorabilirsin. o yerdım ediyo bize bu konulardaa :)
YanıtlaSilMaşallah ne güzel nice uzun yıllara =))
YanıtlaSilYazınızı okuyunca ister istemez şöyle bir on dört yaşıma gittim. Artık o yaşta nasıl bir hayat tecrübesi edinmişsem Facebook'ta sürekli sırtımdaki bıçaklar, yediğim dost kazıklarıyla ilgili alıntı durumlar paylaşırdım. Ne bileyim "çok canın acıdı mı qözümden düşerken" gibi şeyler.:D Demem o ki çok içten tebrik ediyor ve devamını diliyorum...:)
YanıtlaSilTebrikler.Nice senelere.
YanıtlaSilBlogunuzun yeni yaşı kutlu olsun .Daha nice yaşlara diliyorum.
YanıtlaSilBlogunuzu yeni keşfedenlerdenim ve 10 senedir burada yazıyor olmanız harika! Umarım nice 10 yılları daha olur blogunuzun, burada yazmak gerçekten bambaşka. Sevgiler!
YanıtlaSil