16 Aralık 2017 Cumartesi

BOZBALIK KÖYÜ'NÜN TERARYUMUNU YAPTIM!


Teraryum modası nereden, nasıl çıktı bilmiyorum, zaten modalar nasıl çıkar bilinmez… Ama hani iyi ki çıkmış mı ne? Teraryum olayını, cam fanusların içindeki minyatür bahçeler şeklinde tanımlayabiliriz. İçlerinde birkaç tane sukulent, kaktüs oluyor, gerisi, kullanacağınız küçük oyuncaklarla, tamamen hayal gücünüze kalmış!

Mecidiyeköy'de, Trump Towers'a çok yakın bir apartman katında yer alan Yoyo Moyo'nun çalışma ofislerine gittiğimde, buranın aynı zamanda bir atölye de olduğunu gördüm. Yoyo Moyo, teraryum fanusları, objeleri, figürleri ve bitkileriyle ilgili satış yapan bir web sitesi aslında (tık tık). Ama kapılarını çalabileceğiniz bir ofisleri de var. Figürleri internetten sipariş vermeden önce dilerseniz kendi gözlerinizle de görebilir, hatta benim gibi, teraryumunu orada bile yapabilirsiniz.




Yoyo Moyo’da çok fazla çeşit var. Bitkiler, fanuslar ve yüzlerce minyatür malzeme… Bir çocuk heyecanıyla çekmeceleri açıp karıştırmaya başladım. O kadar fazla çeşit var ki gerçekten içlerinde kaybolmamak mümkün değil! Seçim kısmı gerçekten çok zordu. Neyle ilgili bir teraryum yapacağım konusunda hiçbir fikrim yoktu ve kendimi tamamen çekmecelerde bulduğum malzemelere bıraktım. Beni onlar yönlendirdi. Aslında teraryumları daha önce hep orman-doğa temalarında gördüğüm için öyle bir şey yaparım diye düşünüyordum. Sonra bu fikir, kendi romanımın, Bozbalık Serisi’nin ilk kitabı olan Ters Düz’deki Bozbalık Köyü’nün teraryumunu yapmaya doğru evrildi. Sahi, neden Bozbalık Köyü’nün teraryumunu yapmıyordum ki? Çekmecelerde bulduğum şeyler, beni adeta Bozbalık Köyü’nü yapmaya itiyordu: Küçük bal kabakları, yaban mantarları, tahta çitler, odunlar, kütükler, hatta küçük bir ahır bile! Yani Bozbalık Köyü’nü yaratmam için pek çok malzeme vardı! İşin ilginci, bal kabaklarını şu ana kadar pek kimse kullanmamış ama benim en çok sevdiğim onlar oldu nedense, çünkü tam da işime yarıyorlardı ve konsepte çok uygundular! Bununla beraber, çok güzel görünen sokak lambaları falan da vardı ama konseptimin dışında kaldığı için onları kullanmadım. İnsan figürleri, hayvanlar da vardı ama gerçekliği bozmaması için onlara da hiç girmedim –yoksa çok sayıda çeşit var! O nedenle belli bir konsepte odaklanıp onu yapmanız için bazı figürleri seçmeniz, bazılarını elemeniz gerekiyor. Ben tamamen doğal olmak adına, bir köy atmosferini çağrıştıracak parçalar seçtim.


Özellikle küçük mantarlar ve bal kabaklarına bayıldım!

Kısacası Bozbalık'ı temsili bir köy teraryumu oluşturmak gayet iyi bir fikirdi ve bu konuda artık uzmanlaşmış olan Mehmet Bey’le adeta bir atölye çalışması gibi iki saat boyunca çalıştık. 
Yaparken Mehmet Bey’le sohbet ettik ve onun bu işte gerçekten de uzmanlaştığını öğrendim… Kişiye özel konsept tasarımlar bile yapıyorlarmış. Sordum: “Hiç Harry Potter’lı bir teraryum yaptınız mı?” Henüz yapmamışlar, ama isteyen olursa yapabilirler. Şimdilerde yeni yıl temalı teraryumları web sitelerine koydular, bir bakın derim. Ayrıca Star Wars’lı bir teraryum yapmaya da hazırlanıyorlar. Baya tematik doğum günü pastası yapmak gibi bir şey bu teraryum işi de!


Minyatür tahta tabelaya Bozbalık Köyü yazmak için yeterli alanı bulamayınca, Bozbalık 5 KM diye yazdık. Alan çok küçük olduğu için onu da işin uzmanı yaptı tabii. 

Kendinizi bir minyatür ustası gibi de, bahçıvan gibi de hissedebiliyorsunuz teraryum yaparken… Ve kesinlikle çok keyif alıyorsunuz, çocuk gibi… Aynı zamanda tamamen ona odaklandığınız için dış dünyadan soyutlandığınız bir süreç de oluyor. İki saat boyunca ben de teraryum dışında hiçbir şey düşünmedim mesela.

Dediğim gibi, ben Bozbalık Serisi’nin ilk kitabı Ters Düz’deki Bozbalık Köyü’nün bir kısmını yansıtmaya çalıştım. Üç bitki kullandım, bunlar çeşitli kaktüsler. Ece ve çocukların evini, evin yanındaki ahırı, hatta kitabın en heyecanlı sahnelerinden birinin yaşandığı dereyi bile yaptık! (okumayanlar için bu sahnenin ne kadar kritik olduğunun spoiler’ını vermeyeyim) Kayık ve tek parçalık küçük bir iskele bile yerleştirdim.



Şimdilerde teraryumum, odamın en güzel köşesinde duruyor. Bakmaya doyamıyorum, çünkü baktıkça bana Ters Düz’ü, Bozbalık Serisi’ni, Bozbalık Köyü’nü hatırlatıyor. İyi ki onun teraryumunu yapmışım. Biliyorsunuz, gerçekte Bozbalık diye bir yer yok, ama hayallerimizde var. Bir hayalin teraryumunu yapmaya kimin itirazı olabilir ki?

Peki siz daha önce hiç teraryum yaptınız ya da satın aldınız mı? Yoksa teraryum olayını ilk kez bu yazıda mı duydunuz? Yorumlarınızı bekliyorum!

Beni takip etmek için sosyal medya hesaplarım:

instagram.com/ofluoglumert

twitter.com/ofluoglumert 

facebook.com/ofluoglumert

7 yorum:

  1. Teraryum gördüm ,duydum ancak hiç yapmadım ... o kadar güzel anlatmışsınız ki , heveslendim ;)

    YanıtlaSil
  2. Bende çok duydum Teraryum..bende istiyorum eve bir tane ^-^

    YanıtlaSil
  3. Çok güzel olmuş. Ben de yapmak istiyorum.

    YanıtlaSil
  4. Çok güzel olmuş. Kendin yapmış olman çok daha güzeldir eminim :)

    YanıtlaSil
  5. Hep niyetlenip alan sıkıntısından dolayı erteleyip duyduğum hevesim. Heves demişken bir gün geçer mi ?

    YanıtlaSil
  6. ne güzel bişi düşünmüşsün hiperaktif yazar :)

    YanıtlaSil
  7. Çok güzel olmuş, ellerine sağlık. Bende eve bir adet istiyorum, hazır almaktansa kendim tasarlamaktan yanayım. Güzel bir fikir oldu yazın. :)

    YanıtlaSil

Gmail hesabı olmayanlar, anonim seçeneği ile yorum yapabilir... Yorumlarınız için çok teşekkür ederim!

SİNEMADA İKİ FİLM

Son günlerde sinemada iki filme gittim. İlki, The Substance. Yani Cevher. Bence mutlaka görülmesi gereken, ama son derece rahatsız edici bir...