27 Eylül 2016 Salı

BU YAZ NASIL GEÇİP GİTTİ?

Acısıyla tatlısıyla bir yazı daha geride bıraktık... Yaz güzel mevsim. Ama her güzel şeyin bir sonu var. İşte bu yazın benim için nasıl geçtiğinin, çektiğim fotoğraflarla kısa bir özeti... Kısa dediğime bakmayın, Haziran'dan Eylül'e nereye gittiğimden nerede ne hissettiğime her şeyi anlattım!



Temmuz'dan başlayalım.

Temmuz'un ilk haftası Antalya Kemer Göynük'teki beş yıldızlı Otium Hotel Life'taydım.

Otelin eğlence ekibi az sayıda kişiden oluşuyordu. Gündüz yoga dersi verenle akşam havuz başında dans eden aynıydı mesela. Yine de hepsi samimi ve güler yüzlüydü. 

Yemekler... Eh, açık büfe işte... Hiç et yoktu. Hep ıvır zıvır şeyler vardı, turistler beşer beşer götürüyordu tabakları. Ama meyve, tatlı çeşidi oldukça boldu. Yemekler de lezzetliydi.

Hiç et yok diye herhalde tepki gelince, bir akşam Türk gecesi yaptılar. Kebaplar, mantılar, aklınıza gelen gelmeyen ne varsa...

Kısacası mide fesadı...

Ve çöpe giden bir sürü yemek... Keşke oteller bir yerlere verseler günün sonunda artan yiyecekleri... Yazık olmasa...


Genelde hep havuza girildi. Böyle güzel bir havuzu vardı. Ben bu fotoğrafı sabah herkes uyuyorken kalkıp çektim tabii.


Deniz biraz dalgalıydı ama Kemer'in denizi açık olduğu için dalga hep olur zaten. Plaj neredeyse boştu, herkes havuz başında olduğundan. Ben birkaç kez denize de girdim. Oteldeki son akşamlardan birinde azıcık yağmur da yağdı, rüzgar esti... 


Akdeniz akşamları bir başka oluyor... 🎈



Akşam güneşi kimeydi?



Bu arada bu fotoğrafı da aradan koyayım, burası Afyon... Afyon'da vişneli ekmek kadayıfı mutlaka yenir!


Ve bu fotoğraf da Trabzon'dan... Doğu Karadeniz, aniden bastıran yaz yağmurlarıyla (ve hemen ardından çıkan güneşleriyle) ünlüdür. Hani bir genel kültür yarışmasında sorulursa diye... 


Derken... geldik Marmaris'e! Her yaz Marmaris, çünkü hep bir başka Marmaris!





Bu fotoğraflar Selimiye'den... Hani evet, son zamanlarda adını Kenan İmirzalıoğlu/Sinem Kobal haberlerinde duyduğunuz Selimiye'den... Selimiye hakkında daha detaylı bir yazıyı şurada yazdığım için bu kısmı kısa tutuyorum. 


life is better with water 💦 diyorum...



Benim için tatil bisikletsiz olmaz. O nedenle her gün bisiklet sürdüm! Ve haliyle bisikletim sık sık bozuldu, lastiğine bir şey oldu orasına burasına derken sürekli bisikletçi arar hale geldim! Tatil beldelerinde bisikletçi bulmak bir dert, çünkü en ufak bir tamirat işinde bile yeni bisiklet parası istiyorlar. Detayları şurada yazmıştım.


Fokur fokur kayna vişne reçeli...🍒 Evde pişiyor hem de mis gibi! Ben özellikle kırmızı renkli reçelleri daha çok seviyorum! Vişne, kızılcık, hamofta, çilek, erik... Ve daha nicesi... Hepsine bayılırım! Reçelsiz bir kahvaltı sofrasını hayal bile edemiyorum!



Kahvaltı demişken... Yaz, uzun ve keyifli kahvaltı sofralarıyla, muhabbetle doluydu... Kızılcık, vişne, çilek reçelleri, ayrıca tabii ki bal da gördüğünüz gibi sofranın başköşelerinde. 


Araya bir kendi fotoğrafımı koyayım. 


Ben tatildeyim, peki ya Ters Düz? Ters Düz tatilde!


Burası Marmaris'te ilk kez bu yaz gittiğim çok hoş bir kafe. Adı sanırım Birinci Peron'du.



Ve günübirlik Datça! Detayları şurada yazmıştım. 


Yaz sıcağında en iyi buz gibi İsveç polisiyesi okunur.☀❄ deyip Camilla Lackberg siparişlerimi verdim. Yabancı'yı bitirip şurada yorumlamıştım. Şimdi Saklı Çocuk'u okuyorum.




Tatilde bol bol kendi kitabımı da yazdım! Hani Ters Düz'ün ikincisini... İkinci kitabı bitirme çalışmaları tüm hızıyla sürüyor... Çok az kaldı!
                             

Yazı çalışmaları sürüyor... Şu renklere bakar mısınız, tablo gibi tablo! 


Yine Selimiye'deyiz. Always happy, positive and energetic.


Selimiye'de sabahları çıkan sıcacık köy bazlaması... Haritaya benziyor. 





Çiftlik Koyu... 



Ve Haziran, Temmuz, Ağustos derken Eylül geldi, tatil yerleri sakinleşti... An itibariyle Marmaris'in koyları da beach'leri de bize kalmıştır! 🐬 Bu fotoğraf Turunç'tan. 


Yaz... bitmesen? 


İçmeler'den denize bakış... 


Bon appetit! 🐝 Joya Del Mar bu yıl çok kalabalıklaşmış ve hizmet kalitesi düşmüş ama yemeklerin lezzeti aynen devam... 



Ve... İşte tatilin belki de son fotoğrafı. Marmaris Marina'dan. Sadece bir hafta öncesinden. Tatilin sonuyla birlikte rüzgarlar gelmişti. 🍃 Mevsim dönüyordu ve biz inatla yalınayak dolaşmaya devam ediyorduk. 👣

Ee, peki sizin yaz tatiliniz nasıl geçti? Anlatın haydi! 

instagram.com/ofluoglumert

twitter.com/ofluoglumert

facebook.com/ofluoglumert 

11 yorum:

  1. Harika bir tatil olmuş, tadı sonuna kadar çıkartılmış, ne güzel :)

    YanıtlaSil
  2. Bolca gezmişsin :) Daha ne olsun :)

    YanıtlaSil
  3. "douyurucu" bir gezi olmuş :-)

    YanıtlaSil
  4. harika resimler, yaz bitmesin dedirtiyor gerçekten:)) öğlen saatine denk geldiğimden midir nedir benim gözüm hep yemeklere takıldı:)) ikinci kitaba az kaldı demek, süper, beklemedeyiz:)

    YanıtlaSil
  5. Mis gibi geçmiş şükret sesini çıkarma ;)

    YanıtlaSil
  6. Merhaba, Blog Atlası'nda blog sayfanızdan kısaca bahsettim. Bilgi vermek istedim. Bu adresten ulaşabilirsiniz: http://blog-atlasi.blogspot.com.tr/2016/09/kafadergi.html

    Kolay gelsin.

    YanıtlaSil
  7. Fotoğraflara baktıkça mutlu oldum, çok keyifli geçtiği belli. Umarım herkesin böyle dolu dolu bir tatili olmuştur:)

    YanıtlaSil
  8. Dolu dolu gecmis yaniiii 😆😆

    YanıtlaSil
  9. Sende baya bir gezmişsin. Tatil fotolarını her zaman
    sevmişimdir. Şu 2 aydır zaten gezdiğim yerleri yazıyorum ve bitmedide daha. Foto seçmek, düzenlemek, gezdiğin yerler yabancı ülke de ise ne nerede diye düşünmek, çoğu unutuluyor çünkü, gerçekten zor.Yazıların harika , her zaman yorum yazamasam da takipteyim :)

    YanıtlaSil
  10. Tatil dediğimiz şeyin hakkını sonuna kadar vermişsin biliyorsun değil mi?

    YanıtlaSil
  11. Sizin tatil süper olmuş, bu kadar ilham kaynağı ile neler yazılır neler. Ama bu yazıda tekrar yazılacak o kadar malzeme var ki, hamofta nedir reçeli nasıldır? mesela. Bir de bir sürü gözlem birikmiştir onları da çok tutmamak lazım, hikaye hikaye gönderin buralara. Kafa dergi, memnun oldum..

    YanıtlaSil

Gmail hesabı olmayanlar, anonim seçeneği ile yorum yapabilir... Yorumlarınız için çok teşekkür ederim!

KİTAP ALINTISI

Yeni romanım Benim Küçük Şaheserim'den bir alıntı:  "Kitaplar onun ecza dolabıydı. Hastalanırsa -ruhu hastalanırsa- hangi kitabı aç...