Hande Yener... Apayrı, Nasıl Delirdim, Hipnoz ve Hayrola albümleriyle bir zamanlar çıtayı öyle bir yükseğe koydu ki, şu an kendisi bile o noktaya ulaşamıyor.
Bu dört albümüyle yenilikçi, öncü, cesur, cüretkar, yaratıcı, ikon, tarz gibi sıfatların hepsini hak etti Hande Yener. Bugün tüm müzik otoritelerinin de söylediği gibi, özellikle Apayrı ve Nasıl Delirdim (ama hiç şüphesiz Hipnoz ve Hayrola da) başyapıt niteliğinde, gerek sound gerek sözleriyle zamansız albümler oldu. 2006-2009 Hande Yener'in kariyerinin zirvesi. O yıllarda yaptığı bu dört albümle, cazdan elektroniğe, alternatiften R&B'ye, danstan house'a dinleyenleri mest etti. Bu albümlerde kendi yazdığı ve bestelediği şarkıları da seslendirdi. Ama özellikle Mete Özgencil'le olan iş birlikteliği onu zirveye taşıdı belki de. En iyi 47 Hande Yener şarkısını daha önce şurada yazmıştım.)
Hande Yener
çıkışını 2000 yılında yaptı (benim onu bilinçli olarak keşfetmemse 2009 yılında yaptığı 7. albümü Hayrola ile oldu). 3 pop albümünün ardından, kariyerinin dönüm
noktası hiç şüphesiz 2006'nın başında çıkardığı 4. albümü Apayrı oldu ve kariyerinin iyi bir yerindeyken müzikal
tarzını değiştirmesiyle müzik piyasasını şoke etti. Herkes onun bir andaki bu tarz değişikliğiyle şaşkınlığa uğramıştı ama Apayrı albümünün bugün bile özlemle hatırlanan başarısı karşısında Hande Yener zirveye oturdu. Apayrı'yla birlikte, sound'ın ön plana çıktığı, daha alternatif, yer yer caz
sularında yüzen ve elektronik altyapılı işler yapacağının sinyalini verdi. Kim
Bilebilir Aşkı (klibi), Apayrı, Kelepçe, Unut, Kanat, Sakin Olmalıyım, Sorma, İnsanlar
Çok, Nasıl Zor Şimdi, Yola Devam, Düş Bozumu, Aşkın Ateşi, Şefkat Gibi
şarkılarla yapılması zor olanı yaparak Batılı, özgün ve orijinal bir sound
yakaladı.
Kim Bilebilir Aşkı, Apayrı ve Kelepçe elbette albümdeki muh-te-şem şarkılardan. Kim Bilebilir Aşkı her zaman, her zaman favorim. Hande Yener'in bu şarkıyı akustik olarak da canlı yorumladığı klibi mutlaka izleyin. Bu üç şarkının yanı sıra, evet albümü her şarkısı muazzam, ama şu dörtlü de ayrıca ilgiyi hak ediyor:
Unut: Albümün en en en iyi parçası. Hande Yener'in en az bilinen ama en iyi olan şarkılarından. Acayip kaliteli bir şarkı. Muhteşem. "Her gece yatmadan önce, her sabah aç karnına." Mutlaka dinleyin.
Sakin Olmalıyım: Hande Yener'den farklı bir rock.
Sorma: Sesi yine duru, yine su gibi, yine muhteşem. Bu da geç keşfettiğim bir Hande Yener şarkısı. House, blues ve alternatif sularda yüzen.
İnsanlar Çok: Sanki caz ve elektronik notalardan oluşan bir köpük banyosunun içinde yuvarlanıyorsunuz. Sözü yok denecek kadar az, enstrümantal bir dans parçası.
Dediğim gibi, Apayrı Hande Yener'in en iyi albümlerinden. Hatta en iyi albümü. Bundan tam 10 yıl önce, 2006 yılında yapmış bu albümü ama şu an bu albümdeki müzikalitesinden çok çok gerilemiş durumda... Apayrı albümü enstrümantal olarak da şiirsel olarak da muazzam. Saksafon, flüt, piyano, akustik gitar... Alternatif caz denemelerini elektronikle karıştırıp naif, ruhu okşayan şarkılar yaptı. Apayrı albümünün kartonetindeki fotoğraflar da, sanki cep telefonuyla evin arka odasında çekilmişçesine hiç profesyonel görünmüyor. Ama belki tam da bu yüzden dikkat çekiyor.
Bu albüm, gürül gürül olan sesiyle öz, samimi ve hakiki Hande Yener’i takdim etti. Albüm yalnızca müzik otoriteleri tarafından zirvede olarak yorumlanmadı, internette de Hande Yener’in başyapıt albümü olarak nitelendirildi. Bu övgüler gayet haklı övgülerdi. Bugün maalesef Hande Yener'i bugün yaptığı son derece klişe pop şarkısı Mor'la tanıyanlar, aslında dönüp onun geçmişteki albümlerine bakmalılar. Demet Akalın'la kıyaslanamayacak farklı bir tarzı var onun. Yani bir zamanlar vardı en azından. Apayrı albümündeki çoğu şarkının sözü ve bestesi Mete Özgencil'e, düzenlemesi Erdem Kınay'a aitti. Yıl 2016, internette hala Özgencil ve Yener'in internette birleşmesi isteniyor. İkiliyse şimdilik birbirlerine çok uzak görünüyor. Şimdilik.
Ona pek çok ödül kazandıran albümü Apayrı'da elde ettiği, daha doğrusu ancak bugün rahatlıkla teslim edilen başarısından sonra, yine 2006'da çıkardığı Biraz Özgürlük şarkısıyla cesur ve cüretkar şarkılar (ve hiç şüphesiz klipler) yapmakta ısrarcı olacağını gösterdi, üstelik can acıtan kar efektinde şarkı söylemesini izlemek çok eğlenceliydi. Bir canlı yayında, elektronik olan bu şarkıyı piyano üstünde caz tarzında seslendirdi, büyük beğeni topladı. Biraz Özgürlük'ü dinlerken sanki uzay boşluğunda salınıyormuş gibi hissetmeyen var mı?
2007'de Nasıl Delirdim’le elektronik sulara cesurca ve kesin olarak yelken açtı ve sektördeki klişe pop şarkılarla "eller havaya" diyen kitlelere meydan okudu. Kibir, Yalan Olmasın, Ne Yaparsın, Romeo, Fırtına, Paranoya, Şu An Erken, Seni Sevi… Yorumlar yok, Nasıl Delirdim, Sen Anla, Kurtar Beni, Aşkın Gücü ve Naciye ile leziz elektronik ve şiirsel şarkılara imza attı. Şarkı sözleri sloganlaştı. Kibir ve Romeo, tüm zamanların en çok dinlenen şarkılarından oldu. O sıralar, şimdi Neslihan Atagül'le evli olan Kadir Doğulu'yla sevgiliydi ve Romeo'yu ona ithafen yazmıştı.
2008'deki Hipnoz albümünü çıkardığında, ancak dar bir kitleye hitap eden elektronik ve alternatif müzikte çoktan ustalaşmıştı artık. İp, Hipnoz, Pinokyo, Sanma, Yarasa, Yaban Gülü, Gece Gündüz ve İyi Günler’de, her dinleyişte ilk kez dinliyormuş hissi veren şarkılara imza attı. Hipnoz'un klibi olay yarattı. Albümdeki her parça iddialıydı. Özellikle İp, albümün en iddialılarındandı. Albümden sadece Hipnoz'a klip çekildi. Zaten kısa süre sonra da Hayrola çıktı.
2009'daki Hayrola, baştan sonra elektronik olan son albümü oldu. Hayrola, Ok Yay, Sarhoş Dünya, Deliler, Senden Uzakta, Arsız, Narsist, Siz, Ne Rüyası ve En Uzun Gece, yalnızca aşkı değil, sosyal hayatı da eleştirdiği şarkıları oldu. Bu albümden de yalnızca Hayrola'ya klip çekildi. Bu nedenle diğer şarkılar pek duyulmadı. Ok Yay ve Sarhoş Dünya'yı kesinlikle dinleyin.
Bu 4 albümü boyunca çektiği her klip bir sanat eseri olarak yorumlandı. Kim Bilebilir Aşkı, Kelepçe, Aşkın Ateşi, Biraz Özgürlük, Romeo, Kibir, Hipnoz, Hayrola, bunları bulup izlemenizi tavsiye ederim (Kelepçe Londra'da, Kim Bilebilir Aşkı, Aşkın Ateşi ve Biraz Özgürlük de İtalya'da Luca Tommassini tarafından çekildi ki kesinlikle bu yüzden çok farkılar zaten). İç mekanda çekilen bu kliplerde kılıktan kılığa girdiği, tuhaf objeler taktığı/giydiği kliplerinde
yaptığı hareketler ve figürler hala dikkat çekiyor. Hande'ye Neler Oluyor Apayrı'dan itibaren yaptığı müzikal tarzı bırakıp tekrar eski pop türüne dönüş albümü olarak lanse edilse de, elektronik alt yapısı ve Bi
Gideni Mi Var, Kal Kal, Boşa Ağlayan Kız, Neden Ayrıldık, Ben Kimim, Böyle
Olacak, Sopa, Çöp ve Yasak Aşk’la alternatif ve deneysel Hande Yener'den hoşlanan dinleyiciyi memnun etmeye devam etti. Uzaylı da kısmen iyiydi. Ancak maalesef, sonra yaptığı 4 albümüyle, yani Teşekkürler, Kraliçe, Mükemmel ve Hepsi Hit ile muhteşem bir düşüşe geçti. Özellikle Teşekkürler ve Kraliçe olumsuz eleştiriler aldı, önceki albümleri gibi kalıcı olmadı. Sürekli Sinan Akçıl'ın yaptığı şarkıları seslendirmesi kemik Hande Yener dinleyicisini memnun etmedi. Çoğu müzik otoritesi, Kraliçe ve Teşekkürler'i Hande Yener'in "en vasat albümü" olarak değerlendirdi. Mükemmel'de Apayrı ve Nasıl Delirdim'deki deneysel/alternatif tarzına geri dönüş yapar gibi oldu (detayları şurada yazmıştım). Hepsi Hit'te zamanında söylediği Kırmızı'nın mor hali olan Mor'u seslendirdi, yani yine yeni hiçbir şarkı dinlemedik. Kendini tekrarlayıp durdu. Çıkış şarkısı Mor, Kırmızı'nın taklidi oldu (şurada yazmıştım).
Yani albümün adını Kraliçe, Mükemmel, Hepsi Hit koymakla olmuyor bu işler... Hande Yener bugünlerde, önceki albümlerinden çok daha düşük işler yapıyor ve su gibi olan sesine maalesef yazık ediyor. Ticari kaygılarla "eller havaya" şarkıları yapan Hande Yener'i değil, gerçek Hande Yener’i istiyorum ben. Ama o da bir yerde daha dile dolanan, içi boş, sözü yok, anlamı yok, tekerleme gibi olan şarkıları yapmaya mecbur kaldı. Çünkü genel kitle bu tip şarkıları talep ediyordu ve Hande Yener de piyasada kalmak için mecburen ticari/genel kitleye hitap eden şarkılar yapmaya devam etti.
Ama...
Kim Bilebilir Aşkı, Apayrı ve Kelepçe elbette albümdeki muh-te-şem şarkılardan. Kim Bilebilir Aşkı her zaman, her zaman favorim. Hande Yener'in bu şarkıyı akustik olarak da canlı yorumladığı klibi mutlaka izleyin. Bu üç şarkının yanı sıra, evet albümü her şarkısı muazzam, ama şu dörtlü de ayrıca ilgiyi hak ediyor:
Unut: Albümün en en en iyi parçası. Hande Yener'in en az bilinen ama en iyi olan şarkılarından. Acayip kaliteli bir şarkı. Muhteşem. "Her gece yatmadan önce, her sabah aç karnına." Mutlaka dinleyin.
Sakin Olmalıyım: Hande Yener'den farklı bir rock.
Sorma: Sesi yine duru, yine su gibi, yine muhteşem. Bu da geç keşfettiğim bir Hande Yener şarkısı. House, blues ve alternatif sularda yüzen.
İnsanlar Çok: Sanki caz ve elektronik notalardan oluşan bir köpük banyosunun içinde yuvarlanıyorsunuz. Sözü yok denecek kadar az, enstrümantal bir dans parçası.
Dediğim gibi, Apayrı Hande Yener'in en iyi albümlerinden. Hatta en iyi albümü. Bundan tam 10 yıl önce, 2006 yılında yapmış bu albümü ama şu an bu albümdeki müzikalitesinden çok çok gerilemiş durumda... Apayrı albümü enstrümantal olarak da şiirsel olarak da muazzam. Saksafon, flüt, piyano, akustik gitar... Alternatif caz denemelerini elektronikle karıştırıp naif, ruhu okşayan şarkılar yaptı. Apayrı albümünün kartonetindeki fotoğraflar da, sanki cep telefonuyla evin arka odasında çekilmişçesine hiç profesyonel görünmüyor. Ama belki tam da bu yüzden dikkat çekiyor.
Bu albüm, gürül gürül olan sesiyle öz, samimi ve hakiki Hande Yener’i takdim etti. Albüm yalnızca müzik otoriteleri tarafından zirvede olarak yorumlanmadı, internette de Hande Yener’in başyapıt albümü olarak nitelendirildi. Bu övgüler gayet haklı övgülerdi. Bugün maalesef Hande Yener'i bugün yaptığı son derece klişe pop şarkısı Mor'la tanıyanlar, aslında dönüp onun geçmişteki albümlerine bakmalılar. Demet Akalın'la kıyaslanamayacak farklı bir tarzı var onun. Yani bir zamanlar vardı en azından. Apayrı albümündeki çoğu şarkının sözü ve bestesi Mete Özgencil'e, düzenlemesi Erdem Kınay'a aitti. Yıl 2016, internette hala Özgencil ve Yener'in internette birleşmesi isteniyor. İkiliyse şimdilik birbirlerine çok uzak görünüyor. Şimdilik.
Ona pek çok ödül kazandıran albümü Apayrı'da elde ettiği, daha doğrusu ancak bugün rahatlıkla teslim edilen başarısından sonra, yine 2006'da çıkardığı Biraz Özgürlük şarkısıyla cesur ve cüretkar şarkılar (ve hiç şüphesiz klipler) yapmakta ısrarcı olacağını gösterdi, üstelik can acıtan kar efektinde şarkı söylemesini izlemek çok eğlenceliydi. Bir canlı yayında, elektronik olan bu şarkıyı piyano üstünde caz tarzında seslendirdi, büyük beğeni topladı. Biraz Özgürlük'ü dinlerken sanki uzay boşluğunda salınıyormuş gibi hissetmeyen var mı?
2007'de Nasıl Delirdim’le elektronik sulara cesurca ve kesin olarak yelken açtı ve sektördeki klişe pop şarkılarla "eller havaya" diyen kitlelere meydan okudu. Kibir, Yalan Olmasın, Ne Yaparsın, Romeo, Fırtına, Paranoya, Şu An Erken, Seni Sevi… Yorumlar yok, Nasıl Delirdim, Sen Anla, Kurtar Beni, Aşkın Gücü ve Naciye ile leziz elektronik ve şiirsel şarkılara imza attı. Şarkı sözleri sloganlaştı. Kibir ve Romeo, tüm zamanların en çok dinlenen şarkılarından oldu. O sıralar, şimdi Neslihan Atagül'le evli olan Kadir Doğulu'yla sevgiliydi ve Romeo'yu ona ithafen yazmıştı.
2008'deki Hipnoz albümünü çıkardığında, ancak dar bir kitleye hitap eden elektronik ve alternatif müzikte çoktan ustalaşmıştı artık. İp, Hipnoz, Pinokyo, Sanma, Yarasa, Yaban Gülü, Gece Gündüz ve İyi Günler’de, her dinleyişte ilk kez dinliyormuş hissi veren şarkılara imza attı. Hipnoz'un klibi olay yarattı. Albümdeki her parça iddialıydı. Özellikle İp, albümün en iddialılarındandı. Albümden sadece Hipnoz'a klip çekildi. Zaten kısa süre sonra da Hayrola çıktı.
2009'daki Hayrola, baştan sonra elektronik olan son albümü oldu. Hayrola, Ok Yay, Sarhoş Dünya, Deliler, Senden Uzakta, Arsız, Narsist, Siz, Ne Rüyası ve En Uzun Gece, yalnızca aşkı değil, sosyal hayatı da eleştirdiği şarkıları oldu. Bu albümden de yalnızca Hayrola'ya klip çekildi. Bu nedenle diğer şarkılar pek duyulmadı. Ok Yay ve Sarhoş Dünya'yı kesinlikle dinleyin.
Yani albümün adını Kraliçe, Mükemmel, Hepsi Hit koymakla olmuyor bu işler... Hande Yener bugünlerde, önceki albümlerinden çok daha düşük işler yapıyor ve su gibi olan sesine maalesef yazık ediyor. Ticari kaygılarla "eller havaya" şarkıları yapan Hande Yener'i değil, gerçek Hande Yener’i istiyorum ben. Ama o da bir yerde daha dile dolanan, içi boş, sözü yok, anlamı yok, tekerleme gibi olan şarkıları yapmaya mecbur kaldı. Çünkü genel kitle bu tip şarkıları talep ediyordu ve Hande Yener de piyasada kalmak için mecburen ticari/genel kitleye hitap eden şarkılar yapmaya devam etti.
Ama...
Apayrı, Nasıl Delirdim hiç eskimeyen, hala dinlenen albümler... Bir de sor ki son albümünden hangi şarkıyı hatırlıyorsun, hiç!
Uzun lafın
kısası, ben Hande Yener'in Hande Yener olduğu zamanları özledim…
Bir gün belki tekrar o güzel sesine yakışan, kendisine yakışan şarkıları söylemeye yeniden başlar...
Bir gün belki tekrar o güzel sesine yakışan, kendisine yakışan şarkıları söylemeye yeniden başlar...
Beni sosyal medyada eklemeyi de unutmayın:
Ayy evet ya bende sizin gibi düşünüyorum. çok daha iyiydi eskiden. ;)
YanıtlaSilbi kere canlı izledim çok keyifliydi yaa :)
YanıtlaSilduygularımı dile getirmişsiniz. hipnoz albümünü çıkardığı dönem bir röportajını okumuştum eskiden pop tarzında nasıl şarkı söylediğini inanamadığından bahsediyordu ki şu an tamda o tarz müzik yapıyor.
YanıtlaSilÇok çalışkan ve hırslı bir kadın ama ben maalesef yaptıklarından bir tat alamıyorum :)
YanıtlaSil